Fazlasıyla “CNN altı” olduğumuz ve “misinformation üstü az disonformation” menüsüne mahkum edildiğimiz, sevimsiz ve gri-siyah günlerde biraz temiz hava almak isteyenler olursa diye düşündüm de… Z-Mag ‘daki yazıları “fazla teorik” ve belki biraz “ağır” buluyorsanız, ABD’de gerçekten neler olup bittiğine dair “harbi bağımsız” medyacıların yazdıklarını okumak hoşunuza gidebilir belki.

İster istemez düşünüyorsunuz, daha doğrusu düşünmek zorunda hissediyorsunuz kendinizi: “Bütün Amerikan medyası, sıkı denetim ve sansür altındaymış. İyi de birader, iletişim denen zanaatın kitabını yazma iddiasındaki ABD’de yaşayan dürüst ve vicdan sahibi gazeteciler, yazarlar ne yapıyorlar, nerede yazıyorlar?” Hepsi bir yana, televizyonda şöyle birkaç saniye izlediğimiz protesto gösterisi klipleri dışında, büyük kentlerde “harbiden” neler oluyor? Direniş yalnızca kuru bir “savaşa hayır” mı, yoksa daha yoğun bir itaatsizlik durumu söz konusu olabilir mi?

Indymedia, gerçekten oksijen çadırı gibi arkadaşlar. Eğer bugüne dek uğramadıysanız gidin bir bakın ve çok hızlı güncellenen sayfalarda yalnızca ABD’de değil, tüm dünyada direnişin nasıl yürüdüğüne dair ayrıntılı bilgi alın.

Evet, Irak’ta tarih yazılıyor gerçekten ama ABD’de de hiç de azımsanmayacak sayıda bir kitle, çok daha başka bir tarih yazıyor. “Baba bunlar beni kesmedi, ben olaya biraz solcu takılma temayülündeyim” diyenler, Frontlines‘a bir bakarak en çarpıcı biçimiyle bir haftadır San Fransisco’da yazılan tarihi an be an izleyebilirler.