Hepimiz yaşam dediğimiz süreç içerisinde sık sık ve hatta çoğu zaman mutsuzlukdan yakınır dururuz.İşimizden mutsuzuzdur.Evimizde mutsuzuzdur.Arkadaş çevresinde sorun lar vardır.tabi ki bunların hepsi bir arada yaşanacak diye bir teşhis koymk çok yanlış olur. Dönem dönem bu sınıflandırmaların herhangi birinde mutsuz oldğumuz zaman birimleri yaşanmaktadır.Ama işin aslına indiğiniz zaman mutsuz olmamızın sebebi kendimizle alakalı olmamakla beraber çevremizdekiler ile alakalıdır. Ya birilerini mutlu etmeye memnun etmeye çalışırken mutsuzluk girdabına düşmüşüzdür. Ya da başkalarının sorunları na dertlenirken hüzünlenmişizdir.Diyeceksiniz ki hadi be kardeşim hiç mi derdim kalmadı da başkalarının sorunları için dertlenecem.Ama zaten bu tepki şu an yazdıklarıma gösterebiliyorsanız sizin mutsuz olmanız için gerçekten bir sebep yok siz diğer tüm insanlardan daha da yakınsıznıdır mutluluğa…Bir kere öncelikle ne olursa olsun başkalarını sevmeyi onları düşünmeyi bir kenara bırakmalısınız.Her şeyden ve önce kendinizi sevin ve kendinizi düşünün. Ne kadar bencilce v acımasızca değil mi ???Ama kazın ayağı öyle değil işte….Kendinizi sevmediğiniz zaman bir bakıyorsunuz siz siz değil sevdiklerinizin istediği kalıplara girmiş bir insan tiplemesi oluyorsunuz ve aslında sizi siz olduğunuz için seven sevdikleriniz artık sizden sıkılmaave uzaklaşmaya başlıyor. Halbuki sizi belli kalıplara sokup siz olmakdan vazgecirenlerde gene onlar değilmiydi.!!!!!!Önce sevgilinizi değil kendinizi daha çok seveceksiniz ki o sizi daha çok sevmeyedevam etsin…Önce ailenizi değil kendinizi daha çok seveceksiniz ki karşısındakilerin çocukları ,anneleri , babaları, kardeşler ya da her neyi iseniz o olduğunuzu asla unutmadan sizi siz olarak sevmeye devam edebilsinler.Önce dostlarınızı değil kendinizi seveceksiniz ki …..önce siz….önce sizzz…Bu böyle uzar gider…Peki bu kadar basit ise neden mutlu olamıyoruz . deminden beri sevmek sevmek dedik..Önce kendimizi sevecez dedik ama bu sadece lafda kalmayacak icraatdede önce kendimizi düşünecez bir şey yapıyorsak önce kendimiz için yapacaz. İşte bu nokta da sorun başlıyor . önce kendimiz için ir şeyler yapmaya başladığımız da ilk etap da çevremizde birileri ininmeye ve kırılmaya başlıyor. Bu anna, baba, kardeş sevgili arkadas hiç farketmiyor herhangi birisi olabilir. Ancak şöyle bir acı gercek varki siz kendiniz için bir şeyler yaparken süreç içerisinde sadece size adapte olabilenler sizinle geçinebilenler çevrenizde kalıyor( Bu son cümlede çekirdek aileyi hariç tutmakda fayda va ) Ve dolayısı ile uzun süreçde uyumlu vemutlu yaşayabiliyorsunuz.Ve hatta sevgililer içinde bu böyledir. Birisine karşı artık yeterince ilgi duymuyorsanız onu mutlu etmek adınadevam etmeye çalışmanın bir anlamı yoktur. Çünkü siz mutlu değilseniz süreç içerisinde odabunun farkınavaracak vedaha da mutsuz olacaktır. Belki Siz ilk etapda ayrılmayı istediğinizde sizden kötüsü olmayacaktır ama ucuz kahramanlık yapıp o mutlu olsun diye devam ettiğiniz de de onasaygısızlık etmiş olacaksınız.Yani diyeceğim şudurki günümüz toplumunda mutlu olmanın birinci şartı kendini severek kendin için yaşamaktır. Bu düşünceyi benimseyerek uygulamaya koymayı başaran insanlar daha çok mutlu olabilmektedirler.başlıkdaki ifademe gelince bu felsefe belki çağımızın mutluluk formulü olabilir ama ne yazıkki ben bunu uygulayabilenlerden değilim.Saygılarımla mutluluğu hak eden tüm dostlarıma…