Belli değil nereden geldiğin ve nereye gittiğin. Ben yolunda uğradığım bir duraktan ibaretim. Üstelik senin yaptığın hiçbir şey yok böyle olması için. Hepsini ben gözlerine bakarak yaptım. Canım çok yanıyor. Eski yanlamarıma benzemiyor bunlar. Daha sıcak, daha derin ve geçmeyecek gibi.Öyle güzelsinki adam, söyleyecek sözüm yok. Seni sana, kendime, ele güne karşı anlatacak, anlatabilecek tek kelimem yok. Baktığın vakit, hele güldüğün vakit bütün bir dünya ayaklarımın altında.Sana karşı kendime yapacağım hiçbir şey yok. O yüzden bıraktım kendimi. Şimdilik sadece inkar ediyorum içimdekileri. Bu sabah ben bile inanıyordum inkar edişime. Sonra vakit ilerledi. Gün, öğlen vakti, düştün içime. Canım nasıl yandı. İçim nasıl kan ağladı. Kör gözüm, aç karnım illede sen dedi.Böyle güzellik, böyle saflık, böyle temizlik fazla be adam. İçime sığmıyorsun. Gözlerin büyüyor, aklım almıyor, ruhum inliyor. Oysa sen bunların hiçbiri olsun diye birşey yapmadınki. Kendiliğinden karar verdi ruhum. Sevecek seni ve acı çekecek. Her dakika gözlerini kayup karşıma hesap soracak bana.Şu saatten sonra herşeye razıyım. Senin olduğun yerde duvar olayım. Ellerin değsin. Avuçların sarsın beni. Duvarlığımı bilmeden baksın gözlerin bana. Senin olduğun yerde su olayım, yudum yudum iç. Dudaklarından bütün vücuduna sarayım seni. Öylece dur elinde bardakla. Midende hisset beni, sonra çık merdivenlerden yukarıya.Yüzündeki tebessüm, içindeki iyilik seni nerelere götürecek, kim bilir hangi güzelliklere? Hangi iyiliklere? Ömrün gül güzeli olsun güzel çocuk. Esmerliğin bana hediye seni yaradandan.Nasıl güzelsin canımın içi. Nasıl bahtiyar. Seni seviyorum. Ama en büyük inkarımsın şimdi. Çünkü üzülmeni istemiyorum. İnkar ettikçe ben seni, içimde büyüyeceksin biliyorum. Ama yine de ben seni seviyorum.Hiç tahmin etmezdim birgün hayatıma girecek böyle birini inkar edeceğimi. Sen galiba senden öncekilerin günahısın bana.