“Ne acayip hayat?Hayat=BekleyişYaşarken bekliyoruz.Beklerken yaşıyoruz.Ve onların çocuğu oluyor ki= ZAMANBeklemek girerse ilişkiye yaşamla eğer…Zaman doğar…Kızı erkeği yok.Bu ayrımsızlık onu daha da güçlü kılar,her iki cinsin tüm özelliklerini almıştır.Herşeye sahiptir.Bir erkek kadar güçlü ve zalim,bir kadın kadar merhametli ve narin.Herşeyi vardır zamanın…Sonra onun da çocukları olur,istediği herşeyle ilişkiye girer ama o. Yine minik zamancıklar gelir dünyaya. Minik minik saliseler,saniyeler,dakikalar,saatler…Sonra iyice beslenir zamancıklar,biz besleriz onu,gözyaşlarımızla,neşemizle,hırsımızla,paramızla,tüm hissiyatımızla ve inanmışlığımızla…Büyütürüz küçük,miniminnacık zamancıkları ve kocaman kocaman asırlar yaratırız işte tam karşımıza.Yetmezmiş gibi hızlı yaşarız.Beslediğimizi tüketiriz,kıymet bilmeyiz,kıymetimiz de bilinmez zaten.Biz göz,zaman karga misali…Ve bekleyişler gene.. Ve hayatlar…Ve bir bakmışsın,olduğun yerdesin.Geldiğin,belki de hiç gitmeyip hiçbir yerden gelmediğin yerde.Attığını sandığın kocaman adımların gövde gösterinmiş sadece…”10.09.2007