friendlife.net

Ayaklarınızı uzatıp, şöyle bir nöbetleşe bayram olaylarını düşünmeye hacetlenirken, kayan bir gökyüzü gibi. Derinden yaralanmalarımızı anımsarız. Şöyle ya da böyle deriz. Bu ya da şuyuzdur. saat.08. bilmem kaçıncı sayıda namazın vakti kılınır bir cami dolusu eğilmiş gövde minarenin yanılsamasından bize seslenir. O gün hayvanların kurban edildiği bir gündür. Kutsi ve pekveyaçok dünyevi bir güncükler, dörtüz günlükcükler. Kesilen boynuzlar ayrı bir simetride farklı anların ölümlüklerine tutunarak günbegün ölüm tarihlerine otlanırlar. Yenen etlerin salyası akarken bir çocuk biz yokuz. Hayır yavrum, yoksuluz. Ama baba yoksul olmak , yok olmak demek değil mi. OLMAK, yalnızca olmak demek. Ne kadar emek eder?Susuz suskunluklar birkaç defa kendine ait bir masal tutar. Ve çok geçmişli bir deniz hikayesi anlatmaya başlanır. Bir gün denizin biri, akarken düşüneyazmış, yüzmenin kurallarını tanımam deyivermiş. Birden, o anda. Şimdiki anda. O anın şimdiki zamanında kurallar, yüzmenin kuralları silinmiş. Denizler masal masal al al akınmış. Bir dilek eyle ey baba efendi. Yüzme öğütle şu koyunlara. İçleri dar gelsin. Yürekleri dağlasın.Ben bugünün anlamını biliyorum. Diyene bakınma koyan koyuna bakan öteki adsız koyun. Neymiş, pekala bu gün neymiş. Dediğinde inek olan böğürtü bıraktı dünyanın yüzelliğine, güzellik olsun diye. Güzelin ne olduğuna bilinemeden. Kurban bayramı. Bilmiyor musun.kurbanların bayramı. Sen bayram ne değildir biliyor musun ?ARKASI (Y/K)ARIN