Neyi hatırlayacağız yarın?Dün ruhumuza inen zalim darbeyi mi? Mutlu mutlu içimizde arada sırada açan çiçekleri mi? İyiliği de ,kötülüğü de asla hatırlamayacagız ve asla hayata doyamayacagız. Önümüze sunulan hayat tepsisini tüketip, daha çok açlıkla bekleyecegiz yaşamaya asla doymayacagız, iyiden, kötüden ders almadan sofra bitene kadar doymadan yiyecegiz. Ne yaşarsak yaşayalım asla hayata doyamadan öleceğiz.Böyle iki yüzlüyüz işte, asla memnun olmadan yaşıyoruz, daha çok para, daha çok sevgi daha çok mal, gezmek daha çok daha çok çok çok çok….. Asla doymadan, asla şükretmeden asla yeter demeden, elde olan hep yetersiz hep az daha fazlası gerek. Parası olan mutlaka mutsuz, parası olmayan sağlıgına asla şükürcü değil, ailesi olan olmayandan ders almamış küçük şeylerin değeri asla bilinmemiş ..Hayat hep keşkeler silsilesiyle geçer ama hiç ders alınmaz.(Bir ter saatin kaybettirdiği şeyi bin yıl geriye getiremez)Küçük şey yoktur, büyük şeyde yoktur. Küçükler ummadıgımız kadar büyük ve büyük olanlar aslında küçük. Aslında attığımız her küçük adım , bir bakış yarın biryerde filizlenecek bir tohum olacak kadar büyük . (Bir damla yağmurun denize büyük faydası var-Hz. Mevlana)Yaşarken mutluluğu tatmak için ille çok zengin olmaya yada destansı aşk yaşamaya gerek yok…