Babam ve BenOtoriter bir babam vardı çocukluğumda sözünden çıkmak büzük isterdi. Küçük bir kasabanın namuslu ve sayılan memurlarından biriydi. Ona göre yanlış olan bir şeyi yapmak şanına leke sürmekti ve ağır bir ceza gerektirirdi.Şansım en küçük olmaktı, 3 erkek kardeşin en küçüğü idim. Abilerimin aldığı cezaları görüp ayağımı denk atardım. Hiç unutmuyorum büyük abim komsuda arkadaşlarıyla birlikte oturuyordu, Lise çağlarındaydı baabam ve ben evde yanlızdık…. Babam birden abimin nerde olduğunu sordu, komşuda dedim, git çağır onu sigara içiyordur dedi. Nerden anladı bugün bile şaşarım, gittim abimi çağırdım; abim önde ben arkada eve giriyoruz: Babam evde kapının arkasında duruyor elinde plastik bir kablo ikiye katlamış babamı görmeden eve giren abimin üstüne hücum etti, tek bir soru sormadan ben sana sigara içmeyeceksin demedimmi diye epey bir dövdü.Bu olayı yaşayan abimin yaşayan abimin travmasını geçtik, olay gözlerimin önünde oldu ve yaşadığım ruhsal travmayı tahmin edersiniz…Yıllar geçti Büyükşehire İstanbul’a taşındık, baba korkusu hep devam etti bende, hiç unutmuyorum babam ve annem bir akraba ziyaretine İzmit’e gitmişlerdi, babamın gitmeme izin vermediği sinemaya cesaret edip gidişim ilk ogündür. Bir defa kaçamak yapınca insana cesaret geliyor sonrasında da sık sık tekrarladım ama babamla aramdaki mesafe gittikçe büyüdü.Zaman yine yürüdü ve büyük abim evlendi, babam gelini beğenmediği için düğününü göremedik ailece. Gün geldi aile büyükleri araya girdi, abim ve yengem babamın elini öptü barıştılar.Bu olaylar olurken Lisedeydim, yeğenim doğdu nasıl bir güzellikti benim için anlatamam..adını benim koymama izin verdiler, erkek halimle altını değiştirmekten tutunda mamasına kadar ilgilenmek mutluluk kaynağı idi benim için.Memurluktan emekli olan babam küçük bir dükkan açtmıştı, yeğenimde tam yürüme aşamasındaydı, babam dükkanı küçük ağabeyime emanet etmiş annemleri alışverişe yollamış eve gitmiş, bende sınavdan çıktım doğru eve gittim. Kendi anahtarımla kapıyı açtım oturma odasına yöneldim…. Birde ne göreyim o otoriter babam bir sürü çikolata almış yeğenimin yüzü çikolata içinde kendisi yere yatmış at olmuş yeğenimde üstünde….Babam beni görünce şok oldu…. Tek kelime etme! dedim. Hayatımdan bunca yıl aldın tek kelime etme…. Etmedi, kendi çocuklarından esirgediği sevgiyi torununa boşaltmanın anlamını açıklayamadı yıllarca.Evlendim benim de çocuğum oldu, asla ilk torunuyla olduğu gibi olamadı, aramızda mesafe vardı zira. Bir gün Babamlara yemeğe gittik, kızım bir hata yaptı, biraz yüksek sesle azarladım. Babam çocuklarla böyle konuşulmaz demesin mi? Sinirlendim, bunu söyleyecek en son kişisin hele hele bize yaptıklarından sonra diye ben celallenince yüzünü eğen babam yerine yanıt annemden geldi;-Oğlum biz hata yaptık, bu sizin hata yapmanızı gerektirmez!Devamı gelecek.
yorumlar
çok haklısın kardeş yaadedem de bizleri çok severbabam da babasına hep söyler ,bunları sevdiğinin yarı kadar sevmedin bizi diyetorunun olunca anlarsın oğlum der dedem detorun sevgisi bir başka oluyor demekki.teyzemin oğluna kız istemeye giitikannemin babası bir çok kişye kız istemiş babalık yapmış bir adamama kendi torununa kız istemeye giitğimizde ne sölüceğini bilemedibir çok kişiye kız istedim ama torun olunca başka oluyormuş diyebildi sadece…torumuz olursa allah ömür verir o gümleri görürsek bizde anlarız galiba..güzel yazı olmuş tebrikler..
Bu yazı güme gitmemeli.
yazının başında durumu en güzel biçimde ifade etmişsin zaten. seni en iyi anlayacaklardan biriyim. yetişme tarzları onları bir anlamda manyak etmiş bazen acıyıp affediyorum büyüklerimizi. sevgilerini yüreklerine gömmüşler en güzel yıllarını huysuz modda yaşamışlar… iyi etmişsin son çıkışınla için rahatlamıştır biraz ……. ohhhhhhhhhh sefan olsun…. devamını bekliyoruz… 🙂
güzel bir yazı olmuş tebrik ederim.
aslında geç yaşta anne ve baba olmak lazım…
o zaman hiç torun sevgisi yaşayamazsınız bence bir kez daha düşünün:))