Ayşe Kulinle ilk kez ne zaman tanıştım? Ortaokulda olmalıyım. Sular seller gibi okunan biyografik romanı “Adı Aylin” ile. Derken “Geniş Zamanlar”. Sonra “Sevdalinka”. İçinde “Taş Duvardır Benim Sevdam” adlı kusursuz öyküsünü barındıran “Foto Sabah Resimleri”. Ki yazdığım çoğu öykü kitabı eleştirisinde, “Foto Sabah Resimleri”nde yer alan öyküleri örnek gösteririm. Türk öykücülüğünün en önemli iki ödülünü, 1995 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, 1996 yılında ise Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazanmış bir başyapıttır, “Foto Sabah Resimleri”!Şimdi gelelim Kulin’in yeni kitabı “Veda / Esir Şehirde Bir Konak”a. Son Osmanlı Meclisi’nin Maliye Nazırı Ahmet Reşat Paşa’nın konağındayız bu kez. Her kitabında olduğu gibi, yazarın dili çok akıcı, anlatımı ustaca. Ve bütün çok satan kitaplar gibi çok fazla diyalog var.Korsana karşı önlem”Veda”nın “Köprü” ve “Geniş Zamanlar” gibi başarılı bir TV dizisi veya sinema filmi olacağını düşünüyorum. Atmosfer kurması, görsel öğeleri anlatımına yedirmesi, çok iyi Kulin’in.Tarihimize bir başka açıdan yaklaşmak, karşı tarafı, “öteki”yi anlayabilmek, hayatta ara renkleri görebilmek için bu tür metinlere ihtiyacımız var.Kitap, mavi mürekkeple yazılmış. Elbette yazarın korsana karşı aldığı bir önlem, bu.Tüm Ayşe Kulin kitapları gibi, elinizden bırakamıyorsunuz “Veda”yı. Kitabı sevenlere de bir müjdem var: “Veda” bir üçleme! Ahmet Reşat’ın ülkesine dönmesinden 1940lara dek devam edecek, ikinci kitap. Son kitap da günümüze kadar gelecek.