Tarifi imkansız bir üzüntü ve hayalkırıklığı içerisindeyiz. Aydın kesimimiz “muhtıra”ya karşı sesini çıkarmadı. “Evet ama onların da yanlışları vardı” diyerek zaten zayıf olan tepkisini iyice sulandırdı. Topluma yön vermesi gereken, zor zamanlarda ileriyi işaret etmesi gereken insanlarımız, tam bir “günü kurtarma” refleksi içerisinde davrandı. Belki de onlar her zaman böyle omurgasız ve faşist zihniyetteydiler ama biz görememiştik. Doğrusu kendilerini çok iyi pazarlamışlardı. Eğitimli kesimimize gelince, onları az çok tanıyorduk, ama faşizme bu kadar yatkınlık da beklemiyorduk doğrusu….Maalesef suhareketi‘nin ki gibi tepkiler çok az ve yetersiz. .Bu ülkenin geleceği için tam bir umutsuzluk bakii oldu…..
yorumlar
BU ülkede aydın olup çok konuşmakta zor birşey nede olsa
Neden ordu muhtıra verdi?Karikatürün solundakiler henüz muhtıra veremediğinden ve gelecekte karikatürün sağındakilerin verdiği muhtırayı tartışmayasın diye.
Ne yazık ki o karikatürdeki kadar basit değil. Artık Dünya’da oturmuş hukuk kuralları var, suçu ispat edilene kadar herkes masumdur, kimseyi bir suç işleyeceği şüphesiyle cezalandıramazsın. Nasrettin Hoca testiyi kırmadan çocuğu dövüyor, testiyi nasılsa kıracak diye, işte o Nasrettin Hocanın dünyası. Oysa biz gerçek dünyada yaşıyoruz, 21. yy’da. Askeri darbeler çağı da geride kaldı. Osmanlı Batıyı takip etmemişti, bu yüzden Batının çok gerisinde kaldı. Türkiye Cumhuriyeti ise, Dünyaya gözlerini kapatmış durumda, ve Dünyanin çok gerilerine düşme ihtimali ile karşı karşıya. Bu diğer Müslüman ülkeler için de geçerli. Bu yüzden ordunun davranışı soldaki değil, sağdaki karikatürdeki çocuğun davranışıdır, evet çocuğun, ve geniş perspektifte müslüman ülkelerine genel davranış tarzına son derece uygundur. Bir an önce Nasrettin Hoca masallarından uyanmamız lazım, gerçek ve tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz.
karikatür işte…güzel tasvir(!)insan, kendi düşüncesini anlatmada ne kadar mahir.örnek;karikatür.kutupları, olmazlar, zihniyet artıkları.beynin karanlığında yatan korkular hortlayıverdiğinde, kalema sarılan muktedirler.amaç, belki tahkir, belki tabir. niyet belki karanlık, belki halis.suçlu; tek değil, çift.tek; dini yobazlık olarak tanıtanlar.çift; dini yobazlık olarak tanıyanlar…
aynı şeyleri benzer yazıların altına yazmaktan sıkıldım ancak şimdiye kadar bu konu hakkında yazılmış 347209473 blogun altında geçen 328463 ahkamımın özeti şudurki ;demokrasiyi,demokrasiye inanan insanlara uygularsın yıkmaya çalışanlara değil. işte bu yüzden yapılanın anti-demokratik olduğunu düşünmemekteyim.sistem herkesin istediğini söylemesine izin verir taki biri sistem değişmeli diyene kadar.
Hiç öyle birşey söylemediler, dahası dört sene boyunca yapmadılar da, mesele bu ya zaten. Zaten öyle bir şey söyleselerdi, ya da yapsalardı, zaten onunla ilgili hazırda bekletilen kanunlar hemen yürürlüğe konur, şimdiki kanunsuzluklara gerek kalmazdı.
zamanında söylediler sonra böyle bir konuma gelincede değiştik dediler ama tavırlarından değişmedikleri anlaşıldı zaten inananda az olmuştu ayriyetten o 4 sene yapmadılar değil yapamadılar yapmaya çalıştılar olmadı son hamlelerde ordu müdahale etmek zorunda kaldı işte bu yüzdenşimdi sen mevcut ılımlı islamcı hükümetimizi gayet demokratik ve cumhuriyetçi olduğunu söyleyerek savunuyorsan ve buna inanıyorsan geçmişe dönük bir kaç link bulabilirim benzer linkler zaten bu sitede de çok verilmişti onları kurcalamak yeterli olacaktır herhalde ama şu anda inan çok uykum var 🙂 mazur görürsün umarım tartışmaya yarın sabah devam ederiz
Bir soru…Bir ahkam…-Demokrasiyi ve insan haklarını sadece kendisi ve yandaşları için isteyenler;-Hukuku hatta anayasayı taktik ve göreli amaçlarla yorumlayıp,uygulayanlar ve şakşakçıları;-Muhtıraların kime verildiğine göre duruş belirleyen bol oryantal figürlü sağcı,islamcı,laik-Atatürkçü,solcu,ortayolcu bilumum zevat;-Kendisi gibi düşünmeyeni,inanmayanı,yaşamayanı infaz etmeye, herhangi bir suç zanlısını linç etmeye hakkı olduğuna yürekten inanan mebzul miktarda ahali;- Birgün sizin veya sevdiklerinizin asker/polis işkencesiyleinsanlık onuru ayaklar altına alınırsa;-Gittiğiniz devlet kurumunda savsaklanıp,hastane kapılarında kuyruklarda sürünürseniz;-Ödediğiniz vergiler birilerince yasal kılıflı veya değil iç edilirse;-Canınız ve malınız eşkıya tarafından gasp edilirse;-Herhangibir nedenle azınlık durumuna düşerseniz;”Şikayet etme ve hak arama” konusunda aklınız ve vicdanınız ne cevap veriyor?”Yasa özgürlüktür!”Ve ona en çok sıradan yurttaşın ihtiyacı vardır!
Niyet öznel bir şey. Bakana göre değişir. Yani birisinin niyeti nedir diye sorduğunda herkesten farklı cevaplar alırsın. Bana göre AKP’nin Türkiyeyi şeriat ülkesi yapmak gibi bir amacı yoktu, ama partinin içindeki pek ok kişinin böyle bir amacı olabilir. Ama sonuçta niyetlere göre değil, yapılan işlere göre değerlendirme yapılır. AKP’nin bu yönde bir icraatı olsaydı zaten bunu duymamız gerekirdi. Linklerden falan iğneyle kuyu kazmaya gerek yok, zaten yanlış olur. Çünkü gerçekten böyle bir şey olsaydı, televizyonlar, muhalefet, STÖ’ler bas bas bağırırdı. Böyle bir şey olmadığına göre….Sıradan bir Türk vatandaşı olarak benim gördüğüm işleyen bir demokrasiye ordunun müdahele ettiği ve milletin haklarını ihlal ettiğidir. Benim görüşlerim de önemlidir, çünkü demokrasi tehlikeye girdiğinde bir vatandaş olarak benim tepki göstermem beklenir. Birileri demokrasiye müdahele ediyorsa bunun nedenlerini açık aık anlatmaları gerekir. Yani bir okulda kızlar başörtüsü takmışlar gibi (daha önce de takıyorlardı) gibi komik gerekçeler dışında gerekçeler sunmaları gerekir. Böyle br şey de olmadı. Bu arada AKP’nin siyasi görüşlerinihiç paylaşmadığımı (demokrasi haricinde) da belirteyim. Ama şimdi sadece demokrasiye destek olsun diye hiç benimsemediğim bir partiye oy vermek durumundayım.
1 milyon kişi böyle bir şey olduğunu düşünüyor ki bağırdı bas bas geçenlerde. Demokrasi meraklısı hükümetimiz madem o kadar demokrat 1 mayıs’ta ne oldu? AKp demokrasiden en son bahsedecek parti birileri de veriyor gazı demokrasiye destek için akp ye oy vereceğim. hadi bakalım yerse.Her köşeye kendi adamlarını yerleştirdiler, imamları hastanelere baş tabip yaptılar, şeyhlerin ayaklarına kapanıp cumhuriyetin sonu geldi diyen adamları baş danışman yaptılar. Kadrolaşmayı elbette kendi kadrolarımızla çalışacağız diye savundular. Sen hala AKP nin böyle bir icraatı olsa duyardık diyorsun, adam karşına geçip bas bas bağırsa bile sende duyma niyeti olmadıktan sonra boş..Bir de diyor ki adam pişkince aydınlar ses çıkartmamış, 301’i kim yasalaştırdı? Askere laf ettiğinde Periha Mağden, mahkeme kapılarında sürünürken Cemil Çiçek pişmiş kelle gibi sırıtmıyormuydu? Ne oldu sıra kendilerine gelince aydınlar niye ses çıkartmıyor? Ulen aydınların sesini senin çıkarttığın yasa kesmedi mi? Milliyetçilere şirin gözükeceğim diye en ufak eleştiriyi Türklüğe hakaret, askerden soğutma diye senin adalet bakanının onayıyla mahkeme konusu yapmadın mı? Sansürü kaldırıp düşünce özgürlüğü getiricem diye çıkarttığın yasa muallak ifadeler ile aydının beline binmedi mi? Hakkında en ufak karikatürü mahkemeye kimin parti başkanı verdi?Ben sıkıldım artık bu üçkağıtçı iki yüzlü demokrasi havarisi akp tayfasından. Özellikle de bu tayfayı destekleyip göya akıllıca hamlelerle gazı veren fetocanlardan özellikle sıkıldım.İki yüzlülük, pişkinlik ne ararsan var. Ağababaları amerika kucağından ipi çekiyor, burada birileri akp diye bağırıyor. İşlerine gelmeyeni de darbe yanlısı diye yaftalıyorlar.Darbe, asker yanlısı mıyım? Hayır, ama gayet iyi oldu, kendi çıkardıkları yasalar yüzünden kimse konuşamıyor askere karşı, buna da sekip götüne girdi derler, afiyetle yiyin bakalım. Demokrasi bir trendir istediğimiz yerde ineriz derken iyiydi değil mi?
onlarin aydinlari resimde gizli iyi bakin………………!!!!!baska biseye gerek yok…..bizim aydinlar da seyirde yada tatilde …?????
1 milyon kişi bas bas bağırmaktan başka bir şey yapmadı. Somut bir şey söyleyemedi. Çünkü orda bulunmalarının sebebi gelecekle ilgili kaygılarından başka bir şey değildi, kanıtlardan değil “şüphelerden” yola çıkmışlardı. Orada bulunanlardan herhangi birine cumhurbaşkanının görevlerini say desen zannetmem ki iki maddeden başka bir şey sayabilsinlerdi…301’i AKP değiştirmek istediğinde kim karşı çıktı bir hatırlayalım bakalım? Bugün gerici ve faşistliği iyice ortaya çıkan CHP değil mi? Bu yasaya AKP içince zaten bir tek Cemil Çiçek destek verdi, büyük çoğunluk değiştirilmesini istedi, ama olmadı. Bu yasadan yargılananlara gelince…Bir tek Perihan Mağden’i takip ettim, o da muhtıraya karşı çıktı.1 Mayıs’ta göstericilere gaz sıkılması, karikatürü mahkemeye verme, kadrolaşma gibi olaylar zaten bundan önceki bütün hükümetlerde olan çok normal olaylar, konuşmaya bile değmez… Yalnız anlaşılmayan bir şey var, onu düzeltmek gerekiyor. Demokrasilerde iktidarlar devlet kaynaklarının yandaşlar lehine kullanması için seçilir. Seçimler aslında bunun için yapılır. Bunun açık açık söylenmesi gerekir. Seçilen partinin kendi yandaşlarını kayırması gayet normaldir. Ancak bu eşitler arasında bir tercih şeklindedir. Yoksa ülke zarar eder, ülke zarar ettiğinde partiye oy verenler de zarar eder, ve partiyi bir daha seçmezler. Zaten eğer bunlar böyle olmasaydı o zaman “iktidar yarışının anlamı nedir?” sorusunun cevabı boş kalırdı. “Hayır”, “iyilik” , “hizmet yarışı” gibi terimler totaliter rejimlerin halkı kandırmak için kullandığı terimlerdir, ve demokrasilerde yer almaması gerekir. Bu ne yazık ki ülkemizde açık açık konuşulamadığından seçilenler yaptıkları için kılıflar bulmak zorunda kalıyorlar ve o zaman da karşı taraf onları kadroculukla suçluyor. Ama bunun dışında gerçek “kadroculuk” da bu partinin bundan önceki bütün partiler gibi yaptığı bir şeydir ona karşıyım. Ne var ki bu da hiç şüphesiz muhtıra sebebi değildir.Bu blogdaki arkadaşların çoğunun yaşı bir hayli genç, o yüzden neden bu şekilde düşündüklerini anlıyorum. Biz de 28 Şubat’ta tabiri caizse “yemiştik” bu numarayı. Bu sefer aynı oyunu hemen hemen hiç değiştirmeden oynadılar büyüklerimiz, bizim için hiç inandırıcı değildiler….Faşist kültürde yetiştirilen insanların faşist şekilde düşünmesi normaldir, ama çalınan sizin geleceğinizdir, haberiniz ola….
minareyi çalan kılıfını hazırlıyor yani, tebrikler, her şeye bir kulp bulunmuş. merak ediyorum hiç mi vicdanınız yok, hiç mi dürüstlükten nasiplenmemişsiniz ki, seçilen partinin yandaşlarını kayırması normal deyip üstüne pişkiiin pişkin demokrasi diyorsunuz? Sizin istediğiniz demokrasi değil başka bir şey, çalıp çırpmanın demokrasisi mi olur?
İnsan utanır bunu söylerken, edep yahu… İktidar gelip anasını bellediğinde iktidarın amacı budur zaten diye alkış tutan zihniyeti ben tüm kalbimle alkışlıyorum…
@ametumus yaptığın aynı, Cem Uzan’a oy vericek bi arkadaşımın “ne var abi herkes çalıyo zaten” demesine benzedi (bu adamla artık arkadaş değiliz o ayrı),mevcut somut delillerin hepsi ya komik, ya önemsiz yada her iktidarın zaten yaptığı şeyler he mi? hadi diyelimki böyle hadi diyelimki tamam bu adamlar çok demokratikler (kesinlikle inanmıyorum) diyelimki biz yanlış değerlendirmişiz ama bide şöyle bi durum var bu ülke demokratik olduğu kadarda laik buda demokrasi kadar önemli bi yapıtaşı, bu noktada hemfikir olduğumuzu düşünüyorum, eeee peki şimdi zamanında laik rejimi devirmeye geliyoruz diye bas bas bağıran adamları demokrasi gölgesinde savunmak nasıl oluyor onu merak ediyorum
Demokrasilerde partiler temsil ettikleri grupların çıkarlarını korumak içindir. Eğer öyle olmasaydı tek parti olurdu, niye öyle değil? Şimdi biz diyoruz ki, hayır temsil ettiğin grubun çıkarlarını savunmayacaksın, ama bu mümkün değil, o zaman da parti yaptığı herşey için mazaret bulmak durumunda kalıyor. Kılıf diye kastettiğim bu. Yoksa minareyi çalan kılıfına uydurur değil. O redogrenin lafı. Sorun bizim demokrasiyi anlamamız, çünkü bizim demokratik bir kültürümüz yok. Mesela Redogre bu kültürün bir örneği. Kullandığı sözlere, konuşma şekline bakarsan ne demek istediğimi anlarsın. Bir yerde küfür ediyor, ondan sonra “edep yahu” , “insan utanır” falan gibi laflar ediyor. Bu bir tek Redogre değil, milyonlarcamız öyle. Bölünmüş durumdayız, söylediklerimiz yaptıklarımıza uymuyor. Çünkü en tepeden başlayarak her yerde bölünmüşlük var.”Demokratik rejimi devirmeye geliyoruz” diye bas bas bağırıyorlardı madem, şimdi mi aklınıza geldi. Bu partinin seçimlere girmesine niye izin verdiniz? Bu “bas bas bağırmalardan” bir kaçına televizyonda şahit oldum, hepsi 2000’den yani Ak parti kurulmadan önce yapılan konuşmalar. Hadi sonra yapılmış olsun, gene bununla ilgili kanunlar var, parti kapatmaya kadar giden cezalar, yaptırımlar var, bunlar niye uygulanmadı? Şunu bilin ki, CHP’nin eline bir fırsat geçseydi, bunu kaçırmazdı. Ama hiç vermediler bu fırsatı. Hiç yanlış yapmadılar. Ak parti demokrat olmayabilir, peki CHP demokrat mı? Hiç alakası bile yok. AKP en azından oyunu kurallarına göre oynadı, kanunları uyguladı, bunları uydu. Demokrasi kültürü açısından da bu yüzden cezalandırılması değil ödüllendirilmesi gerekirdi.Dediğim gibi sorun demokratik kültür eksikliğinde. Yoksa tartışılacak bir şey yok bile, her şey meydanda. Kanunları çiğneyen, oyunbozan çocuklar gibi hareket edenler belli.Olaylara yukarıdan bakmak gerekiyor. Çalınan bu forumlarda orduyu destekleyen, bas bas bağıran gençliğin geleceğidir. Ben uyarı vazifemi yaptım, haketmeseler de….Yoksa bir iki paragrafta Redogre gibilerine demokrasiyi anlatmanın imkanı yok, biraz kafasını çalıştırması, biraz araştırıp okuması lazım.
Demokrasinin anlamını bilmeden, demokratik sistemi içine sindirmeden, demokrasiyi “en fazla ben sandalye kazandım mecliste istediğimi yaparım” olarak yorumlayan bir parti ve bunu demokrasi sanan ametumus.İşine gelmeyeni ben duymadım ben bilmiyorum takip edememişim diye geçiştirip sonra pişkin pişkin redogre giblere demokrasiyi anlatmanın yolu yok de, oh ne güzel.Şemdinli olayını araştıran savcıyı kim görevden aldı? Hangi partinin adalet bakanı?Nokta hakkında suç duyurusunda bulunup, iddiaları yok sayan kimin savcısı? Hangi adalet bakanına bağlı?Memurun muhakemesi kanunen üssünün onayına bağlı, adalet bakanı onay vermeden kimse o savcıyı mahkemeye veremezdi, o onayı kim verdi?Postal solcunun götüne girince pis pis sırıtan, kendine girince demokrasiiii diye bağırıyor.Bir de adam çıkmış biraz oku diyor, kendi zekası veya samimiyeti ise şuradan anlaşılıyor
Evet bir tek cemil çiçek geçirdi o yasayı, meclise de o getirdi, parti başkanı ise o sırada balık tutuyordu haberi yok ki adamın bilse engelliyecek. Buna mı inanıyorsunuz gerçekten? Yoksa milleti burada salak yerine koymaya mı çalışıyorsunuz?Erdoğan yasa çıkmadan gazetelerde “kendisi de düşünce suçlusu, ama bu yasayı geçiriyor” diye eleştirilmedi mi? Peki çıkıp bu knuda bir şey söyledi mi yasaya karşı? Onun onayı olmadan bu yasanın geçmesi mümkün mü?İki yanlış bir doğru eder ya, CHP demokrat mı diyor, sanki burada chpyi savunan varmış gibi.Bu yazıyı iki tip insan yazabilir, ya cahil olur, akp şakşakçısı zümre gibi seçilip meclise giren bir partinin sayı çokluğuyla istediğini yapabileceğini düşünür, bunu da demokrasi sanar, ya da kendi akıllı, millet aptal, zaten bahane bulmaya bayılıyor insanlar ben şunlara şööle güzel bir demokrasi güzellemesiyle akpyi öveyim diyen biri.Önce ben akpnin bu yönde bir çabasını görmedim diyor, sonra lafını değiştirip tv de bir şeyler gördüm ama bunlar ak parti kurulmadan önce diyor.Ben burada ikiyüzlülere laf etmiyeceğim de kime edeceğim? Tutarlı olmaktan bahsedene bak…Terbiye ile pişkinliği karıştırmayanlara ithaf olunur.
ulkede bu kadar cok fasist oldugunu bilmiyordum. hitlere rahmet okutuyoruz helal olsun. 30 yila kalmaz toplama kamplari kurulmaya baslanir