Blog nedir?İyi midir, yoksa boş vakit geçirme mi…Bu tartışmalar çoktan sona erdi.Artık herkes bedavaya blog sahibi olabiliyor.Artık herkes blogun gücünü biliyor.Bazıları hariç…Bugün kimileri Atatürk’e tapınıyor,kimileri ise ona küfrediyor.Atatürk’ün ölümüyle birlikte maalesef Türkiye’nin ilerlemesüreci geriye dönüyor.Bunun en önemli sebebi ise, bizzat Atatürkçülük kavramınıdiline pelesenk edip;sözlerinde ve davranışlarında Atatürk’e tezat oluşturanlardır.Onlarca örnekten biri:halktan kopuk, halktan uzak, halka mesafeli olmaları.Oysa Atatürk insanlarla konuşur, dertleşir, sorunlarına çözüm bulmaya çalışırdı.Kimi zaman bir köylüyle, kimi zaman bir çobanla,kimi zaman küçük bir çocukla…Atatürk bugün yaşasaydı mutlaka bir blogu olurdu.Yanından hiç ayırmadığı dijital fotoğraf makinesiyleinsanların, köylerin resmini çekerdi.Yine yanından hiç ayırmadığı dizüstü bilgisayarıylahergün en az bir yazı yazar, fotoğraflarla birlikte blogunda yayınlardı.Bugün,devletimizin çeşitli kurumlarında önemli görevler üstlenmişsayısız büyüğümüz var.Bugün,gençlerimiz iyi bir amaçla da olsa bölücü idelojilerin kucağına düşüyor.Bugün,insanlarımız sayısız “planlı yönlendirme” (disinformation)faaliyeti sonucu daha bilnçsiz, daha duygusuz, daha anlayışsız, daha hoşgörüsüz bir hale geliyor.Güvenlik kurumlarımız ise insanlarımızı “belirli kriterler”doğrultusunda “iyi- kötü” diye kategorize etmeye çalışıyor.Bugün,devlet büyüklerimiz,her insanımızın “kazanılabilir- bilinçlendirilebilir bir yuttaş”olduğunu düşünmüyor.Onun içindir ki halktan kopuk, halktan uzak, halktan ayrıyaşıyorlar.Halk için,halka rağmen,halka inat…Bugün Atatürk yok,bugün Atatürkçüler var, Atatürkçülük var,ama Atatürk gibi düşünen, Atatürk gibi yaşayan çok az.”
yorumlar
hayalci;çok az demişsin, bence yok bile…isim vermeyeceğim bir iki isim vardı Atatürk’ ün yolunda olduğunu düşünüp neredeyse aynı onun gibi dediğim onlarda hayal kırıklığına uğrattılar artık beni,soğudum iddialı söylemlerden…dediğin gibi;ancak sahicisinin hayatta olması ile ilgili bir düş kaldı beynimde, hepsi bu
makaleci, maalesef ki takım tutar gibi kavram koruyuculuğundan kurtulamadık.İfrat ile tefrit arasında bocalayıp duruyoruz.