Seni ne kadar sevdiğimi ancak yazabilirim. Şu an bunu yüzüne söyleyemem. İlk görüşte aşık oldum sana.Kalbim deli gibi çarptı, hemen ellerine dokunmak istedim, mıknatıs gibi sana beni çeken varlığından bir santim öteye gidemedim.Hadi dediler farkındaysan arkadaşlar, Gümrah artık gidelim ve hatırlar mısın? ben sana bir kez daha soru sormaya çalıştım, bizim şirkete uğradığınızda o bahsettiğiniz dosyanın bir örneğini bana da bırakabilir misiniz? dedim,hiç benle alakası olmayan bir işin dosyasını istedim, kabak gibi ortaya çıktım o an!Ey koca İstanbul, sen gözlerini hiç yumma, 24 saat uyumayan şehir ol yine hep. Aşkıma şahit ol her daim, beni seyret.
Aman Tanrım! çok fena aşık olduğumu anladım. Yukarıda okuduklarınızı dün gece ben o’ nun için sıralamıştım bir kağıda, olamaz! bu ben değilim ki…!Onu aramaya karar verdim. arkadaşlarımdan kendisinin telefonunu istemek gerekiyordu elbette. Hani hazırdım, hani bizim şirkete geleceği o belirsiz günü beklemeye tahammül gösteremeyecektim, bir an durdum, soramadım numarasını.Bu bir tereddüt değildi. Numarayı bulduktan sonra ona ulaşınca ne diyeceğimi bilemedim. Bizim şirkete ne zaman uğrayacağını sorsam ya da başka bir şey… Fark etmez ki,anlayacak.Onun o gözlerine tekrar bakmak isteyeceğimi hemen anlayacak,Korkuyorum, bekliyorum.