Kapı çaldı. Uyandım, sabah olmuş. Açtım. Bir iki saniye sesim çıkmadı. Elimden fotoğrafı attım. Kapıyı çarpıp içeri girdik. Kapı çaldı. Komşu bir şeyin yok ya dedi. Sevgilim var dedim. Kapıyı kapayıp döndüm. Seni seviyorum dedi. Seni seviyorum dedim.

Dolu-dolu bir günün ardından şiddetli bir sevişme gecesi yaşandı. Birbirimizsiz geçen altı ayın acısı çıkarıldı. Yaşanan sorunlardan hiç söz edilmedi. Sanki bir daha yaşanmayacakmış gibi, sekiz top süngerle olay kapatıldı. Tekrar aşık olundu. Tekrar sevişildi, günün hangi saatinde olunduğu umursanmadan. Seni seviyorum dendi, takriben üç milyon kez. Hem de adam başı. Mışıl uyunurken saçlar okşandı, yüzler seyredildi. O gün yaşadığım en mutlu gündü galiba.

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.

Soğuk geliyor dedi. Balkon kapısı açıktır dedim. Yoo, kapalı, kafanı televizyondan kaldırırsan görürsün dedi. Kaldırdım ve gördüm. Süngerler eskimiş dedim. Ne dedi. Süngerler dedim yarın sekiz top daha alırım. Tamam da dedi yarın benle iş yemeğine gelmen lazım. Yarın finaller var gelemem dedim. Okulun yeni açıldı ne finali dedi. N.B.A. finalleri dedim. Beni ihmal ediyorsun dedi. Off bee! dedim. Bağırma bana dedi. Sana bağırmadım, harika bir basketti, kendimi tutamadım dedim. Beni ihmal ediyorsun dedi. Tamam yarın süngerlerim dedim ya dedim. Uzun bir sessizlik yaşandı. Bu benim işime geldi, maçı sonuna kadar rahatça seyrettim.

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.


Off bu da olmuyor dedi. Ne dedim. Elbiselerim dar geliyor artık, yarın ne giyeceğim yemekte dedi. Rejime başla, yarın bir daha dene dedim. Hiç komik değilsin dedi masadaki pastadan bir lokma daha alıp. İyi geceler dedi. Sana da dedim.İki yıl önce yaşanan tekrar bir araya gelme günlerinde bu iyi geceler, sevişmeye sebep olacak sıkı bir öpücükle olurdu. Artık öpücükler sadece iş yemeklerinde ve arkadaş toplantılarında ve her nedense uluorta oluyor. Bu benim sevgilim, sizin sevgiliniz yok, öpüşemezsiniz modu galiba.

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.


Günaydın dedim. Bana mı dedin dedi. Hayır, seni başka biri sandım dedim biraz daha şişmişsin bugün. Sabahları böyle olduğumu biliyorsun dedi. Evet uyurken yemek yediriyorum sana dedim. Hiç komik değil dedi. Sustum. Kuaföre geciktim kahve yapar mısın dedi. Bugün ne renk olacak dedim. Tabii ki kahverengi dedi başka rengi var mı onun. Kahve değil saçların dedim her hafta renk değiştiriyorsun. Kendimden sıkıldım dedi. Ben de dedim, ben de sıkıldım.

Kendi kendine sormaya başlıyorsun, benim aşık olduğum insan bu muydu diye. Yoksa, makyaj yapmayan, zarif, ince belli, hoş popolu, uzun siyah ve doğal saçlı biri miydi o. Valla hatırlamıyorum. Sonra bir de sadece bir holograma mi aşıktım acaba diye kendini sorgulama safhası var bu işin. Hani ruh güzelliği filan nerede kaldı güzelim?!

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.


Ben çıkıyorum, öğleyin bana gel yemeğe çıkalım dedi. Sinemaya gitmek istiyorum dedim. Tamam, sinemaya vaktim yok ama kafeye gideriz dedi. Yalnız gitmek istiyorum dedim. Bensiz kafe ha, dedi. Hayır kendimle sinema dedim. Beni ihmal ediyorsun dedi. Hayır kendimi ihmal etmekten sıkıldım dedim. Kapıyı çarpıp gitti. Tam televizyonu açtım kapı çaldı. Durakta taksi kalmamış geç kalıyorum arabanın anahtarlarını ver dedi. Araba bana lazım dedim sünger getireceğim. Taksiyle getirirsin dedi çabuk ol geç kalıyorum.

Tek kişilik yaşamak rahat ve güzel olur genelde. İstediğin zaman istediğini yaparsın. Gecenin bir vakti çıkar içmeye gidersin. Abuk bir saatte sinemaya veya bir kafeye gidersin, dergilerinle baş başa kahveni yudumlar, keyif yaparsın. Ama bunları biriyle paylaşmak zordur işte. Tek kişilik bir hayatin yarısını karşındakine verip, diğer yarısıyla idare edersin. Yarım yamalak bir şey.

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.


Günün nasıl geçti dedi. İyi, sinemaya gitmedim, balkon süngerledim dedim. Hala soğuk geliyor dedi. Bir iki kat daha süngerlemek gerek dedim sen ne yaptın? İş güç, her şey aynı dedi. Çantasıyla yatak odasına gidip, pijamasını çekiştirerek salona girdi. Off yemekte gene çok içmişim dedi. Kahve içmek istemezsen yatalım dedim. Kanepeye uzandık. Geçen hafta da burada yapmıştık dedi. Mutfak çok soğuk dedim. Yatak odası da çok sıkıcı dedi. Koridorda yapınca komşu geliyor dedim. Ben yatmaya gidiyorum dedi. İyi olur maç da başlamak üzereydi zaten dedim.

Günaydın dedi yanağımda hafif bir öpücükle. Şaşkın uyandım. İki yanında bavullar, sırtında çantası, ben gidiyorum dedi. Kuaföre bavulla mı gidiyorsun artık dedim. Komikliği bırak dedi zorlamanın alemi yok, bitti artık. Bir şey mi yaptım dedim. Ne yaptığın değil, ne yapmadığın önemli, sen de aynını düşünüyor olmalısın dedi. Hayır dedim ne yapmadığın değil ne yaptığın önemliydi bence. Haklısın, sigara gibi olduk artık, zararlı ama vazgeçilmez alışkanlık işte dedi. Çekirdek de sivilce yapıyor dedim. Hafta sonu eşyalarımı alırım dedi. Nasıl istersen dedim. Böyle istiyorum dedi ve gitti.

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.


Balkona çıktım, sigaramı yakıp tek manzaram olan duraktaki taksileri izlemeye başladım. Kapı çaldı, açtım. Yan komşu, bir şeyin yok ya dedi. Yok, seni seviyorum dedim. Ben de dedi.

Ferhat ŞAHİN
mavi.net
2000

Not : üçlemenin son halkası buradaüçlemenin son halkası mavi.net kapadığından kopmuş. arşivimi eşeleyip buldum ve serbest bölümüne koydum. işte bu..