İlk olarak gereksinim Osmanlı zamanında hissedilen ve kurulması için adımlar atılan ajans fikri yine Osmanlı zamanında Osmanlı Ajansı adı altında kuruldu. Kurulmasındaki yegane amaç Osmanlı Devleti’ne dışarıdan haber taşımak ve içerideki haberleri dışarıya iletmek, istihbarat toplamak olan ajansın “Osmanlı” ismi dışında yerli hiç bir yanı bulunmamaktaydı. Aynı zamanda ülkede faaliyet gösteren Havas, Reuter ve Wolf ajansları da yine yabancı kuruluşlardı ve ülkeye zararlı şekilde yayınlar yapmakta, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmekte idiler.İşte, ülke iletişim konusunda bu koşullar altında iken Kurtuluş Savaşı başlamış idi ve Türk milleti çıkarlarında çalışacak, hem haber iletimini sağlayacak hem de istihbarat konusunda faaliyet gösterecek bir örgüte ihtiyaç duyulmakta idi. Savaşta yaşananların, kazanılan başarıların, hükümet adına propaganda hareketlerinin yürütülmesi, ayrıca yurt dışından haberlerin toplanması büyük önem arz etmekte idi.”Üstün politikamızı dışarıya karşı savunma ve içerde de her yere yayma” gibi iki büyük amacı yerine getirmek için Anadolu Ajansı 6 Nisan 1920’de kurulmuştur. Anadolu Ajansı, ülkenin uzun yıllar tek ve en önemli haber örgütü olmuştur.Matbuat ve İstihbarat Müdiriyet-i Umumiyesi yasa tasarısı ile meclise gelen Anadolu Ajansı’nın kurulması projesi birkaç muhalefet görmesine rağmen büyük bir çoğunluk ile kabul edilmiştir. İlk olarak meclise sunuluş şekline de bakıldığı zaman küçük bir örgütün kurulmasının kararlaştırıldığı görülmektedir. Genel müdür ile birlikte toplam 10 kişilik bir kadrodan oluşmaktadır. Bunun nedeni ise küçük ama uzmanlardan oluşan sağlam bir kadronun kurulmasını sağlamaktır. Nitekim kuruluşunda rol oynayan kişilere de bakıldığında kadrosunda iyi eğitim görmüş kişilerin, yazarların ya da gazete işi ile ilgilenmiş kişilerin olduğu görülmektedir. Hem çok geniş bir örgüt, yetersiz memurların toplanmasına, maliyetlerin kaliteye oranlar çok fazla olmasına yol açabileceği için yararsız da olabilirdi.Devletin imkanları ile kurulan ajansın en önemli görevi haber toplamak ve yaymaktı ama tek işi tabii ki bununla sınırlı değildi. Bilginin önemi meclis tarafından da tartışma götürmez nitelikte önemli idi, ve birçok ufak devlet dahi bunun gücünden yararlanmakta idi. Şimdiye kadar bundan pek yararlanamayan Türklerin en kısa zamanda diğer ülkeleri yakalayabilecek bir yapıya kavuşması önemli idi.Başlangıçta Ankara ve İstanbul gibi iki büyük şehirde büroları olan Anadolu Ajansı’nın daha sonraları yurt içinde Zonguldak, Antalya, İnebolu, İzmit’te; yurt dışında ise Paris, Berlin, Viyana, Ceneve ve New York’ta irtibat büroları açılmıştır.Kurtuluş Savaşı’nın tüm sıkıntılarına rağmen büyük işler çıkaran kuruluşun tüm kaynakları ve bütçesi meclis tarafından sağlanması uzun yıllar boyunca mecliste tartışılmasına neden oluştur. Yine bu tartışmalardan biri 1924 yılında mecliste görüşülmüştür ve tüm imkanları devlet tarafından sağlanan, memurları devlet tarafından atanan örgütün zaman zaman hükümeti müşkil duruma düşürme ihtimalinin doğmasından dolayı Anadolu Ajansı’nın anonim şirkete dönüştürülmesi kararlaştırılmıştır. Ve 1925 mart ayından itibaren artık anonim şirket haline getirilmiştir.Şirketin kuruluşunda kabul edilen yasa tasarısında dikkati çeken maddeler şöyledir:Şirket yönetim kurulu 5-7 kişiden oluşur ve üyelerin en az 50 hisse senedine sahip olması gerekir.Şirketin statüsüne göre genel kurulda her 10 hisse bir oy hakkı elde eder. Ama hiçkimse de 10 oydan fazlasına sahip olamaz.Bu durum şirket hisselerinin yarısına sahip olmasına rağmen Tevfik Rüşrü Aras’ın (Dışişleri Bakanı) bile şirket yönetiminde çoğunluğa sahip olmadığını gösterir.Kaynakça1Kaynakça2: Alemdar, K., İletişim ve Tarih, İmge Yayınevi, Ankara, 1995.