pavel leus bundan 6-7 yıl önce sibirya’da yaptıgı kazılarda 2700 yıllık bir i̇skit mezarı buldugunda hayrete düşerek hemen polis çağırmaları için yardımcılarına seslenir, çünkü buldugu mezarda iki iskeletin dışında hiç görmedigi kadar çok altın vardır. aynı hayrete daha sonra hermitaj müzesinden gelen keşif kolu başkanı konstantin çuganov’da düşer çünkü sibirya’dan şimdiye kadar çıkan en yüksek miktarda altını görmüştür.(20 kilo)

tarihe altın ustası olarak geçen i̇skitler’in bu ilk bulunan altınlarla dolu mezarları değildi elbette, kazak arkeolog kemal akişev tarafından 70 li yılların başında bulunan içerisinde dünya tarihine geçen altın elbiseli adam‘ın da bulundugu mezar tutankamon’dan sonra içerisinde en çok altın barındıran mezardır. henüz yirmisine varmamış bir prensin iskeleti üzerinde üçbin parça altın plakadan oluşan elbise çeşitli figürler içerir, konik biçimli şapkasında bile 150 parça altın plaka yer almaktadır.bu mezarda altın elbiseli adam’ın dışında tam 4800 parça altın bulunmuştur.( bu mezar aslında yol ve garaj yapımı için yapılan kazı işleminde görülerek resmi makamlara bildirilmesi sonucu ortaya çıkarılmıştır ve türk oldugu söylenen bu prensin elbisesi alma-ata müzesinde sergilenmektedir )

antik mısır’da metalurji dalında (maden ve metallerin bulunması, çıkarılması ve işlenmesi )konusunda uzman medeniyetlerden biridir. bulunan pek çok mezarda altın işlemeciliğinin en ince ve güzel haline rastlanır.uzmanlara göre mücevherlerdeki bu ince işçilik profesyonel makineler yardımı olmaksızın yapılmış olmamaktadır. tutankamon mezarı bu konuda çok önemli bir kanıttır.sümerlerden antik yunan’a kadar pek çok medeniyet altına çok önem vermiştir . altın işleme sanatı bulundukları dönemin en ileri düzeyindedir.(helenistik mezarlar; hazine dolu)