bildirgec.org

Küresel Isınmaya Dikkat! Kupası

jaxxy | 02 February 2007 14:46

küresel ısınma
küresel ısınma

Firebox, küresel ısınmaya dikkat çekmek için bu bardağı geliştirmiş. İçine sıcak içecek koyduğunuz zaman, küresel ısınma sebebiyle gelecekte su altında kalacak kara parçaları yok olmaya başlıyor. İlginç bir çalışma, özellikle çevre duyarlı olmayanlara armağan edilebilecek cinsten. Fiyatı £6.95

subliminal telkin

ceyhun aksan | 02 February 2007 14:31

subliminal bilinç altını etkileyen mesajlar olarak kullanılan bir sistem.

Özellikle sinema ve televizyonlarda sıkça reklam olarak kullanılan bir yöntem. Peki bu sistem sadece reklam amaçlı mı kullanılıyor? Tabii ki hayır. Kişisel telkin amacı ile hazırlanmış bir kaç program var. Burada da konuya dair bir örnek.

Merak ettiğim bir konu var. Peki internette izlediğimiz videoların, reklam bannerlarının içeriğinde bu method kullanılırsa ne olur?

Serbestin önemi..

yarabandy | 02 February 2007 14:12

Eskiden günlük tutardım. Sonra kendimi çok üzgün hissettiğim zamanlarda eski günlüklerimde aynı günü açar bakardım; geçen yıllarda ne yapıyormuşum diye. iyi veya kötü farketmez, her ne yazıyorsa orada içinde bulunduğum andan uzaklaştırıyordu. mesela geçen yıl o gün kendimi kötü hissettiğim bir günse “bak o günde şuna üzülüyormuşum geçmiş, bu da geçer” diyebiliyordum. iyiyse “ay o gün ne eğlenmiştik” deyip içinde bulunduğum andan kopabiliyordum.
sonra bir gün bir öfke anımda bütün günlüklerimi yaktım.

annem benden daha çok üzülmüştü.
canım annem benim.

Cumhurbaşkanı Barış Manço

linnux | 02 February 2007 14:02

Barış Manço ile ilgili bir yazı yazsak, mutlaka birşeyler eksik kalacak.
Hayatta en zor şeylerden biri de insanların sevgisini kazanabilmektir. Herkesin sevgisini.
Barış Manço bunu başarabilmiş yegane insanlardan biridir.

İnsanların hala etekleri-başörtüleri-saçları-sakalları nedeniyle
hor görüldüğü bir ülkede,
o, yıllardır uzun şaçları, kendine özgü sakal kesimi deri ceketiyle
7’den 77’ye her kesimden insanların sevgisini kazandı.

Her sorumlu insan gibi o da ülkesindeki olumsuzluklar karşısında kendisini sorumlu hissetmiş, cumhurbaşkanı olmak istediğini ifade etmişti.

orhan pamuk kaçtı (?)

hayirsiz | 02 February 2007 13:36

bugünkü sabah gazetesinde, fatih altaylı beyfendi buyurmuşlar:“pamuk kaçtı”.. beyfendinin haberine göre pamuk, bankadaki 400.000 (yazı ile dörtyüzbin) doları çekip, bir dana dönmemek üzere 11.20’de çekmiş gitmiş.

sanırım sınır kapısından üzerinde 10.000 dolardan fazla para ile çıkmanın mümkün olmadığını bilmeyen altaylı, bir de duyduğu dedikoduyu haber yapmadan önce bir etik hesaplaşmaya girmiş:”Böyle bir haber Pamuk’un havalimanında protesto edilmesine, engellenmesine ve daha tatsız bazı olaylara neden olabilirdi.
Pamuk’un kişilik haklarına saygı göstermenin daha öncelikli olduğuna karar verdik
” ama son vuruşu yapmaktan da çekinmemiş: “Bu gidişin Türkiye imajına vereceği zararı varın siz hesaplayın” (bu arada altaylı, yapılan sorumsuz yayınların sonuçlarını pek iyi biliyormuş, bunu da görmüş olduk. kendisi bu “olası tatsız olaylar”dan bahsederken aba altından sopa göstermiş de olabilir).

El yazması..

Kiba | 02 February 2007 13:14

El yazı tarzınız kişiliğinizi belirler olayından yola çıkarak hazırlanmış ilginç bir site. Henüz demo olması sonucu henüz çok fazla seçenek olmasa da, yazım tipinize göre aslında ne yazmak istediğinizi gösteriyor. Örneğin küfür ediyorsunuz bir çocuk olarak bu yeniden yazılıyor, içinde küfür bulunmadan. Ayrıca el yazısı fontları da oldukça hoş hazırlanmış. Anlatıma bakmayın deneyin…

Her canlı ölümü tadacaktır!

darjeeling | 02 February 2007 12:45

Evet, Zincirlikuyu Mezarlığı’nın önünden geçiyordum yine. O yazı hep ordadır. Her defasında orda olduğunu bilirim. Ve her defasında ordan geçerken bir ses bana dön o yazıya bak der, bilinçli olarak bakarım. Gerçeği görmem gerektiğini bir şey hep bana dikte eder. Hiç düşünmek ya da hatırlamak istemesem de hafta en az 1-2 kez bu gerçeği idrak ederim ben. Ha korkmam ölümden, 5 dakika sonra da gelebilir bana, 50 yıl sonra da. Bilmiyorum ki.. Belki de bağımsız yaşamın getirdiği rehavet içindeyim. Mesela evli ve çocuklu olsam, hatta bırakın evliliği nişanlı falan olsam belki şu an hayata bağlı olduğumdan daha da bir bağlı olacağım, ölüm bana geç yaklaşsın diye dua ediyor olacağım. Böyle olma ihtimali var. Ama şuan haybeden bir hayat yaşıyorum. Yaşam bana ne getirirse onu yaşıyorum. Birikim yapmıyorum, canımın istediğini alıp giyiyor,yiyorum, tüketiyorum herşeyi.. Çünkü ölüm hepimize eşit uzaklıkta (ihtimaller icabı).
Her canlı ölümü tadacaktır evet, 25 yıl görmek te güzel,şükretmek gerek her dakikaya, ama umutta etmek gerek uzun yaşam için, çünkü daha yaşanacak çok şey var.