Kaldırımı adımlıyordum bir vakit.Küçük bir çocuk önümden kendince hızla badi badi koşarak caddeye doğru ilerlerken arkasından annesinin sesi duyuldu “Gitme oğlum, öcü var orda, bak!”. Önce üzerime alınmadım, zaten annesi beni görmemişti. Ama gayet iyi bir öcü olabileceğimi düşününce üzerimde nasıl duracak diye alındım.
Bir öcü olarak cesametim gayet yerindeydi.Tipimde ufak bir iki rutuş yaptıktan sonra çıkacağım karanlık reflüsü ile süslü bir ortamda benden çekinmeyecek kimse olamazdı.
Öcülerin bilindik seslenmelerini geliştirmeye çalıştım.”Böh”…Daha ürkütücü olmak için biraz uzatıp sesime de lirik bir ürkünçlük katarsam; “Bööö…ğhk”. Bunu hafifçe bir deneyeyim deyip bir mahalle çocuğuna yaklaştım. Şimdiden tedirgin tedirgin bakıyordu. “Böh!” dedim ve çocuk korkuyla zıpladı ama hala kaçmamıştı. “Bööö…ğhk”.Çocuğun ürkmesi azaldı ve yüzüne şaşkınlık yerleşmeye başladı.” Ali Osman böö..ğhk” dedim. Çocuk gülümseyiverdi ve cevap verdi “Böööö..”.