gün doğuyor yine,kızıllık hakim semada.ama ben üşüyorum.ısınmıyor artık bedenim, buz tuttu her yerim,ya yalnız kalıcaktım seninle,yada yalnız kendimle.asırlar gecti sanki yol hala eskimedi,bır viraj diğerini kovalarken ellerim ellerım hala çözülmedi……gözlerimi kapıyorum birden,ellerim sende ellerim sıcak,ellerim bende şimdi yine buz kesiyorum.neden yaptım bunu sana bilmiyorum.sen ilk günah, ilk sırdın..ama ben seni aldattım ,ahh bilsen ne çok pişmanımavuçlarım üşüyorr, avuçlarım kanıyor..unutamıyorum” yaralamak istediğinde beni sözlerini söyle,fazla değil iki cümle,aşkımı ellerimle un ufak ederek giderdim. söyleseydin keşke,nasıl değdi tenine nasıl baska bir ten,ıssız kaldı yüreğim ahh ki ahh bir bilsen,aslında bıze değil ihanetin,sen sadece kendini katlettin” diyerek gidişini.sarmas mı beni şimdi eskimeyecek o eski sevgili,dolamaz mı ellerini.ama , bitti artık bitti avuçlarımda his yok,sus ne olur sus çok yoruldum çok, dedi.o benden gitti…bitti…
yorumlar
Şiirdeki kişi, aldatıp da ortada hiçbir sorun yokmuş gibi pişkin pişkin gezinebilecek kadar yaptığını doğal gören bir erkek değil anladığım kadarıyla. Ama biri sevdiği insanı aldatıp da bu kadar derin bir pişmanlık duyabiliyorsa, duruma karşıdan bakan biri büyük bir karmaşaya düşüyor. Hem o kişinin pişman olduğunu göz önüne alarak O’na kızamıyor. Hem de aşka, sevgiye inancını yüzlerce kez olduğu gibi bir kez daha yitiriyor. Çünkü böyle içten bir pişmanlık duyabildiğine göre, sözkonusu kişinin aşka gerçekten değer verdiğini, ama bunun bile ihanete engel oluşturamadığını görüyor.Şiiriniz epey karamsar düşüncelere itti beni. Ama yine de çok güzel bir şiir. Ellerinize sağlık.
Tamam veda sahnemizi hatırlayalım önce. Bence beyaz elbise hiç gitmemişti sana; beyaz, senin tenine değer değmez kirlenir keza!
Gözlerine söyle beni unutsunlar” dedi. “Sanmam unutmazlar” dedim.. “Hiçbir şeyimi”dedi. “Hiçbir şeyi” dedim. “Halbuki göz de kalp gibidir” dedi. “Görmeyince unutur!:))
sevgili Mavilikler, ben bu şiirle çelişen bir kişiyim aslında, ve “aldatmak insani bir dürtüdür” sözünün de ateşli bir aleyhtarıyım. Bir arkadaşımla birlikte yazdık beğendiyseniz ne mutlu bize . teşekkürler..
xcengizhantheeyemanidar sözleriniz için teşekkürler 🙂
bana çok karmaşık geldi bu yazı.. kişinin kendisiyle bi çelişkisini yansıtıyor gibi. yürek böyle severken ten bu kadar hasretken ve O’na dokunduğunda alev alev yanarken aldatmak neden!! kendi üşümüşlüğünde buz tutmuşluğunda başkalarını da dondurmak ne diye !! küçük umutlar besler insanlar büyük hayallere giden yollarda , zaten hayat fazlasıyla engebeli fazlasıyla soğuk , nedendir bi insanın en masum duygularına müdahele etmek.. aşk ve sevgi kutsal ya hanii !! nedendir bu kutsallığı iki gün sonra pişman olacağın bir şeyle mahvetmek .. şöyle bi bakmak gerekir etrafa “hayat bize böyle masum şeyleri ne kadar sunuyor” ,düşünmek gerek..
Duygularını anlatmak için ruhundaki özü kaleme dökmek herkesin harcı değil böyle bir yazıyı okuduğumda adeta bedenimden çıkan ruhumun sessiz ve içten okudğu bu yazı harika bir yorumla buluştu gerçekten etkilendiğim kadar’da içime işledi yazı tbr ederim yazan arkadaşı .. ..
Şiir, felsefesi değil de özü itibari ile bu yazara yakışmamış.Ortak bir çalışma imiş.Demek ki ortağınızda iş yok,bana kalırsa bir daha işinize bulaştırmayın..
çok acımasızsın.
Sizin gibi bir şairi kaybetmektense acımasız olmak evladır..
ivandenisonic! öz olarak bu tema’dan uzak olduğumuz için böyle olmuş demek ki, kharis’in özünü yakaladığın ve beni “şair” ünvanına layık gördüğün içinde bilahare teşekkürler..
bu dizeleriinizi Türk Sanat müziği olarak okumak isterdim 🙂
ilginç
evet izin verirseniz bu konuyu görüşmek lazım ?