bildirgec.org

gulsey

11 yıl önce üye olmuş, 18 yazı yazmış. 422 yorum yazmış.

ilk okulum

gulsey | 20 April 2009 14:55

Heyecan içinde sabah kalktım. Geceden uyuyamamışlığın verdiği mahmurluğa rağmen, annemin beni uyandırmasına fırsat vermeden. Düğmelerimi ilikleyip, beyaz kolalı yakalığımı taktım. Saçlarımı aynanın karşısında yapmaya çalışsam da beceremedim. Sabırsız ve biraz da telaşlı annemin uyanmasını sağlamak için gereksiz sesler çıkardım. Ve nihayet uyandırdım. Saçlarımı taradı, fazladan da öpücük kondurdu. Beni hazır ve nazır görünce gözlerinde ki şaşkınlık ifadesini hala unutamıyorum.

kızım

gulsey | 20 April 2009 14:31

Zeytin gözlü ceylanım. Dünyaya ve bana geldiğin ilk günden beri gözbebeğim. Annesi ve babası için Allah tarafından gönderilmiş hediye paketim. Kızım Zehram…

İnsanın evladının olması çok başka bambaşka bir duygu. Kelimelerin yetersiz kalması, ne söylersen söyle, tarif edememen tam da böyle bir şey. Anne olduğum da yirmiüç yaşımdaydım. İlk kucağıma aldığımda, gözlerini görmek istedim. Israrla yumuk gözlerini açana kadar bekledim. İşte o an varoluş sebebimi keşfettim. İnsan olarak dünyaya gelmek, bir aileye mensup olmak, annem gibi bir melek tarafından korunarak, güzel bir gençlik geçirmek ve anne eliyle kınalar yakılarak gelin olmak. Daha sonra o müthiş duyguyu keyifle yudumlamak. Annemden öğrendiklerimi kızıma aktarmak, ve yine annem gibi onu koruyup kınalarla beraber yolcu etmek. Daha sonra torun torba derken ebedi hayata göçmek varoluş taki uzun metrajlı filmin özeti.

çocuk ve terbiye

gulsey | 18 April 2009 15:17

Yazımı oluşturacak konuyu bulmak için hiç zorlanmadım. Görüyorum ki bu da beni çok üzüyor, bazı arkadaşlar ağızlarının ayarlarını haddinden fazla bozmuşlar.Terbiye kelime manası olarak; gelişmek, çoğalmak veya büyümek ya da; bir şeyi ıslah etmek manasına gelen kelimeden türemiştir.

İslamda terbiye;Çocuğun dünya ve ahiret hayatına, sıhhatli bir şekilde Kuran ve sünnet ışığında hazırlanmasıdır. Peygamber efendimiz; “Bütün çocuklar müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları, sonra anaları, babaları hıristiyan, yahûdî ve mecûsî yapar” buyurarak, müslümanlığın yerleştirilmesinde en mühim işin çocukların ve gençlerin iyi terbiye edilmesi olduğunu bildiriyor.O hâlde her müslümanın birinci vazîfesi, evlâdına dînini ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmektir. Evlât büyük nîmettir. Nîmetin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için pedegoji yâni çocuk terbiyesi İslâm dîninde çok kıymetli bir ilimdir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Çocuğu globalleşen dünyada (Çivisi çıkmış daha iyi bir benzetme olacak) hızla ilerleyen teknolojiye karşı yalnız bırakmamalıyız. Başımızdan çekilsin, ev işlerimizi rahat halledelim diye televizyonun başına gözlerini açar açmaz dikiveriyoruz. Bir nevi savunmasız bırakıyoruz. Karakterinin oluşacağı yaşlarda, plak gibi kayda geçtiği sırada, saçma sapan safsataların ortasında bırakıveriyoruz. Sonra da ilerleyen yaşlarda ”a biz daha saftık bunlar cin olmuş” deyip suçu içinde bulunduğumuz çağa atıyoruz. Rahatlıkla işin içinden sıyrılmış oluyoruz. ”Ağaç yaş iken eğilir.”
Atasözümüz hepimizce malumumuzdur.

saklı cennet

gulsey | 17 April 2009 15:42

Dünyada sahte cennet diye tanımlayabileceğim ender yerlerden bir tanesini paylaşmak istedim. Güzel ülkemin nice ortaya çıkmamış güzellikleri var. Ortaya çıkanları da tanıtmak ve korumak bizlere düşüyor. Akdeniz ile Köyceğiz Gölü’nü birleştiren ana kanal üzerinde olan Dalyan benim her daim aşık olduğum güzide bir tatil yöremizdir.Türkiye’nin en eski yerleşim birimlerinden biri olan Dalyan, Kaunas Antik kentin sahibidir.

Coğrafik yapısı gereği bir çok görsel zenginliğe sahip. Kaplıcaları, çamur banyoları, gölleri, caretta caretta kaplumbağaları ile meşhur olan kıyı şeridi… Kanallarında yapılan tekne turları tadına doyum olmayan muhteşem bir göz ziyafetine dönüşüyor. Antik kentin harabeleri , selamlıyor sizi büyük bir onurla. Daha sonra deltaya ulaşıyorsunuz. Yüce Yaratıcının yarattığı muhteşem devasa sazlıklar eşliğinde ilerliyorsunuz.

Doğa harikası olan İztuzu kumsalına ulaşıyorsunuz. Rabbim ne büyüksün. Bir yanda tatlı su bir yanda tuzlu su. Oh be demeden edemiyorsun. Ne iyi ettimde geldim diyorsun.Etrafa bak bak gidemiyorsun.

şarkıcılıktan yönetmenliğe

gulsey | 17 April 2009 09:59

Yakın tarihimize ”kimler geldi kimler geçti” özlü sözü ile bir dem vurmak istedim. Benim ilgimi çeken, istikrarlı çıkışı ile şimdinin yeni nesil yönetmeni Mahsun Kırmızıgül . Kırmızıgül geldiği yeri, yaşadığı toprakları, gördüğü eğitimi inkar etmeyen katışıksız bir Anadolu çocuğudur.Tabirim buraya cuk oturacak sanırım, tırmalayarak basamakları çıkmıştır.Bana sorarsanız ben hayranı değildim, ta ki şu filmleri ard arda gözümüze sokana kadar.

İlk duyduğumda Beyaz Melek adlı filminin tutmayacağını düşünmüştüm. Hatta salonu kırolar doldurur, huzurlu bir şekilde seyeredemem diye televizyona düşerse izlerim dedim.Yakın çevre eş, dost, akraba gidince, filmle ilgili memnuniyet ve övgü dolu sözleri duyunca, dayanamadım koştum. Koştuğuma deydi. Filmin başından sonuna emeği geçen ve beni ağlatan herkese çok teşekkür ederim. Duyarlı bir toplum olma adına harika bir eser olmuş. İnsanlar artık sosyal mesaj kaygısı verebilmenin telaşına düştü.Toplum bilincinin oturabilmesi için daha bu alanda çok yorulmamız gerek.

Mahsun’un müziğini sevmezdim ama içinde ki insan sevgisi beni çok cezbetti. Her koşulda dinlemeye hazır ve nazırım. Son filmine gitmek için sabırsızlanıyorum.En kısa zamanda seyretmeniz ve güneşi görmeniz ümidiyle.

unutulan lezzet gramafon

gulsey | 16 April 2009 15:24

Anneciğimin hayatta çok fazla arzuları olmamıştır.Evlatları onun en büyük arzusuydu.Geriye dönük baktığımda eskilerin bizden daha şansız olduklarını düşünüyorum. Gençliklerini evlat ve koca için harcadıklarını,önlerine gelen neyse ve ne kadarsa onunla yetinmek zorunda kaldıkları hepimizce malumdur.Eğlence anlayaşı Bedia Akartürk ve gramafonuydu.Annemin televizyondan hiç hazmetmediği tam aksine vazgeçemediği taş plakları vardı.Onlar salonumuzun baş köşesini işgal ederlerdi.Dolabın üzerine itina ile gramofonun revaçta olduğu yılların ünlü sanatçıları Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Zeki Müren’in plakları dizilirdi.Sıra hiç bozulmaz altında ki dantel örtü hiç kırışmazdı.Şimdiye döndüğümüzde gramafonun ne olduğunu bilen gençlik çok azaldı.Benim gibi merakı ve tutkusu olan bir ebeveyne sahip gençler hatırlayabiliyor.

özgür ruhum

gulsey | 15 April 2009 15:27

Ey güzel kuşlar beni alın sarın bırakmamacasına
Sizlerle uçayım sonsuz maviliklere
Sizlerle çoşayım uçsuz bucaksız sahralarda
Kaygısız ve masum ruhumla

Hür olmak hiç tutsak olmadan
Ruhumda kopan fırtınalardan habersizce
Kanat açmak özgürlüğe
Hem de hiç geri dönmemecesine

HAYAT

gulsey | 15 April 2009 13:34

BANA BUGÜN NERDESİN DİYE SORSALAR ,
HİÇ BUGÜN OLMADI DERİM ONLARA…
NEDENLERİ NASILLARI BIRAKTIM PERVASIZCA,
BUGÜN GÜNEŞ DOĞMADI ODAMA.

HERŞEY BOŞ ANLAMSIZ KOCAMAN BİR HİÇ
GÖĞE DOĞRU ELİMİ UZATIYORUM.
ÇOCUKLUĞUM GELİYOR AKLIMA,
KURDUĞUM ÇOCUKÇA HAYALLERİM…

ADAM OLACAĞIM HEMDE EN AFİLLİSİNDEN
GÜZEL BİR HAYAT VE TABİ Kİ ÇOCUK,
BABAMIN AYNISINDAN ADAM GİBİ BİR YUVA
HEP GÜLECEĞİM KAYGISIZ TASASIZ

NERDESİNİZ ŞİMDİ HADİ GELİN DÜŞÜME,
BÜYÜMEDİM BÜYÜYEMEDİM İSTESEMDE
YÜZÜMDE ÇİZGİLER YER EDİNMEK İÇİN KAPIMDA
AYNAYA HER BAKTIĞIMDA ARSIZCA…