Some Kind of Monster, Metallica’nın 2003 yılında çıkan St.Anger albümü hakkında bir dökümantasyon iken zaman içinde filme çevrilmiştir. St.Anger’ın yapım sürecini anlatan bir belgeseldir. Birçok stüdyo röportajı ve konserlerden görüntüler içermektedir. 20 yıllık tarihleri boyunca neredeyse dağılmanın eşiğine geldikleri en çalkantılı dönemlerinde, iletişimsizlik, bağımlılıklar, gruptan ayrılışlar, baba olmanın sorumlulukları gibi içsel problemlerle boğuşurken piyasaya çıkmıştır. Metal hakkında bulunmaz bir kaynaktır.
Site arşivi: sinepil
Mine Vaganti (2010)
queennothing | 14 September 2010 09:54
1959 doğumlu İtalyan asıllı Türk sinemacı Ferzan Özpetek‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Mine Vaganti“, yeni adıyla “Loose Cannons“, Türkçe adıyla “Serseri Mayınlar”, 2010’da vizyona girdi. Filmde, İtalyan aktör Riccardo Scamarcio, Nicole Grimaudo, Alessandro Preziosi, Lunetta Savino, Ennio Fantastichini ve Elena Sofia Ricci rol alıyor.
Roma’dan dönen küçük oğul Tommaso’nun şerefine yemek düzenleyen Cantone Ailesi, nesilden nesle geçen Cantone Makarna Fabrikası’nın sahibidir. Ailenin büyük oğlu Antonio’nun yönettiği fabrikanın yönetimi, tamamen döndüğü zannettiği Tommaso’ya devretmeyi düşünen baba Cantone, bu güzel haberi yemekte açıklamayı planlamıştır. Ancak iki kardeş, Tommaso ve Antonio, yemek öncesi fabrika hakkında konuşurlarken, birbirlerinin bile bilmediği gerçekleri artık saklayamayacaklarını anlayıp, yemeği beklemeye koyulurlar. Akşam olur, sofra kurulur, aile üyelerini birlikte görme sevincini yaşayan baba Cantone, kararını açıklamak üzereyken büyük oğul Antonio araya girer ve herkesi şaşırtan, aile faciasına yol açacak gerçekler su yüzüne çıkar.
Kitaptan Sinemaya…
AsetilCoa | 13 September 2010 14:35
Kitaptan sinemaya film uyarlamak cesaret ister. Çünkü kitapta ayrıntılı ve uzun uzun anlatılan bölümler filmde kısa kesilir. Belki sizi kitaba aşık eden o ufak ayrıntılar senaristler tarafından önemsiz görülebilir. Ya da kafanızda yarattığınız karakterlerin filmdekilerle alakası yoktur. Hele ki kitabı okuduktan sonra filmi izlerseniz kitaptaki büyüyü asla filmde bulamazsınız. Zaten bu uyarlamaların çoğu da başarısız olur.
Ama bazı filmler var ki en az kitapları kadar başarılılar. İngiliz The Guardian gazetesinin 2006’da listelediği “En iyi 50 uyarlama film”.
Aşağıda da bu filmlerden birkaçını bulabilirsiniz.
Zombieland (2010)
turictanyel1 | 13 September 2010 12:05
Zombieland, diğer zombi filmlerinden çok daha farklı. Belki konusu o kadar sıradışı değil ama yine de Ruben Fleischer seyirciyi kilitleyecek eğlenceli bir odak noktası yakalamayı başarmış. İnce mizahi çizginin üzerinde başarıyla duruken, herkesi eğlendirebilecek güzel bir oyuncu kadrosuyla belki tekrar ve tekrar izlemek isteyebileceğiniz bir film ortaya çıkarmış. 21. yüzyılın başlarında, zombiler bütün Amerika’yı fethetmiş yaşayan herkesi katletmeye başlamıştır. Texaslı utangaç, tecrübesiz bir kolej öğrencisi ise kendince oluşturduğu olmazsa olmaz 30 kuralı sayesinde hayatta kalmayı başarmıştır. Bunların içinde: “her zaman arabaya binerken arka koltuğu kontrol et, silahla öldürdüğün kişiyi iki kere vurduğundan emin ol, halka açık yerlerdeki tuvaletlerden uzak dur..” şeklinde hayatta kalmaya yönelik kuralları vardır.
Claude Chabrol hayatını kaybetti
queennothing | 13 September 2010 09:36
Claude Chabrol, 24 Haziran gününde Fransa’nın başkenti Paris’te dünyaya gelmiş, kendine özgülüğü ile sinema dünyasında saygın bir yer edinmiş başarılı bir yönetmendir. Biz onu Isabella Huppert‘in rol aldığı “The Swindle“den, “The Flower of Evil“, “Wedding in Blood“, yine Huppert’ın rol aldığı “La cérémonie“, “The Color of Lies“, “The Cousins“, “The Girl Cut in Two” ve yine Huppert’in rol aldığı “Merci pour le chocolat” ve tabii ki “Madame Bovary” ile tanıyoruz. Yeni Dalga’nın efsanelerinden Chabrol, bugün, (12 Eylül 2010) hayatını kaybetti. 80 yaşında olan yönetmen, sinema dünyasını yasa boğdu.
Je vais bien, ne t’en fais pas (Don’t worry, I’m fine)
xenith | 12 September 2010 11:54
yurtdışı seyahatinden dönen elise, nam-ı diğer lili, tatilden döndüğünde ikiz erkek kardeşinin babasıyla tartıştığını ve evi terk ettiğini öğrenir. ailesine bunun nedenini sorduğunda gelişi güzel cevaplar alan lili durumdan şüphelenmeye başlar. Zaman geçtikçe kardeşinden hiçbir haber alamayan lili, en kötü ihtimalleri düşünerek iyice paniğe kapılır ve depresyona girer. Çaresizce kardeşinden bir haber bekleyen lili okula gitmemeye başlar ve yemeden içmeden kesilir. Kızlarının halinden endişe duyan ebeveynleri kendisini son çare olarak isteksizce yatılı olarak hastaneye kaldırır. Günden güne dahada kötüleşen lili delicesine loic’den bir haber almak için beklerken sonunda kardeşinden kendisine bir mektup gelir, mektupta kardeşi kendisini daha önce haberdar etmediği için lili’den özür diler. Eve dönmeyeceğini, zamanını sürekli gezerek geçirdiğini ve aksi babasından kurtulduğu için çok mutlu olduğunu yazmaktadır. Lili gelen mektuba rağmen kardeşi loïc’ı görme dürtüsünü bastıramaz.
yazarOlivier Adam‘ın aynı isimli romanından sinemaya uyarlanmasının yanında anlatımı da aynı bir kitap gidişatı tadındadır. Hiç sıkmayan temposuyla bir oturuşta bitirilecek kitap hissi veriyor. 2006 yapımlı bu fransız filminin yönetmeni ve hikayeyi sinemaya uyarlıyan isim philippe lioret ‘dir. Pek çok otoriteye göre kendisinin çevirdiği en başarılı filmdir.
Güncel Haberler
queennothing | 10 September 2010 15:09
- Star Wars efsanesinin ‘Darth Vader’ı İngiliz aktör David Prowse, Türkiye’deydi.
- İsmail Hacıoğlu, Fahriye Evcen gibi isimlerin de rol aldığı Türkiye – İtalya ortak yapımı “Diventare Italiano Con La Signora Enrica” (Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak), 3 Aralık 2010 tarihinde vizyona giriyor.
- “Nefes: Vatan Sağolsun” iile büyük bir başarı elde eden Levent Semerci, yeni projesi “Ayhan Hanım”ın çekimlerine başladı. Film, 2 Aralık 2011’de vizyonda.
- 9 – 14 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleşeceğini duyurduğumuz 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, ‘Kayıp Filmler’ adında bir etkinlik düzenleyecek. Festival dahilinde gerçekleşecek olan bu etkinlik dahilinde, arşivlerde saklı kalmış, bilinmeyen dört filmin gösterimi yapılacak.
- Hilary Swank ve Josh Brolin, 2012’de vizyona girmesi beklenen “Dreams of a Dying Heart” adlı yapımda rol alacaklar.
- Kadir Balcı’nın yönetmenliğini yaptığı “Turquaze“, 29 Eylül 2010 tarihinde vizyona giriyor.
- “American Pie 4” geliyor.
- 17. Adana Altın Koza Film Festivali, 20 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Bu seneki Geleneksel Yaşam Boyu Onur Ödülü, Atilla Dorsay ve Müjde Ar’a verilecek.
- Amerikan aktör Danny Glover, Mahsun Kırmızıgül’ün yeni projesi “New York’ta Beş Minare”de rol alacak.
- 1. Çanakkale Troia Film Festivali, 2011’e ertelendi.
- 31. İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması, 2011’in Nisan’ında gerçekleşecek. yarışmaya son başvuru tarihi 31 Aralık 2010 olarak açıklandı.
Clive Donner hayatını kaybetti
queennothing | 09 September 2010 12:43
“What’s New Pussycat“, “Old Drac“, “Nothing But the Best“, “The Nude Bomb“, “A Christmas Carol“, “Alfred the Great“, “Spectre” gibi filmlerin ve son olarak da “Charlemagne” mini serinin yönetmenliğini yapmış olan 1926 doğumlu İngiliz sinemacı Clive Donner, 7 Eylül 2010 tarihinde hayatını kaybetti. 74 yaşında, Alzheimer hastası olan yönetmen, 5 sene önce eşi Jocelyn Rickards’ı kaybetmişti.
Gelecekten Bir Gün
firedup | 08 September 2010 18:40
Gelecekten Bir Gün
Facebook videolarından tanıdığımız Hayrettin Karaoğuz‘un başrolde oynadığı film gerçekten ders verici bir nitelikte. Film adından da anlaşılacağı üzere Geleceğe Dönüş filmi serilerine bir parodi niteliği de taşıyor.
Filmin kısaca konusu şöyle: Hayatından memnun olmayan gencimiz her şey üst üste geldiği için tam intihar etmişken öbür tarafa gidip baş melekler (melekler: Rasim Öztekin ve Arda Kural (daha iyisini mi bulacaklardı)) tarafından geri yollanıyor ve bir sınava tabi tutuluyor. Artık hayatında hiç bir şeye lanet okumaması ve daha tedbirli davranması gerekiyor.
Masaj sırasında bizim melekler gelir
Film komedi türünde gösteriliyor fakat daha çok didaktik de diyebiliriz. Hayata dair nelerin aslında gerçekten bizim kontrolümüzde olduğunu görmemizi sağlaması açısından öğretici bir film olmuş.
Hande Subaşı
Son olarak filmden bir alıntı: “Her insan kendi şansını kendisi yaratır”.
İzlemeniz şiddetle tavsiye olunur.
Devil (Şeytan) 2010
| 08 September 2010 14:28
Devil – Şeytan 2010
Devil (Şeytan) filminde, Shyamalan ve Sam Mercer (The Sixth Sense) yapımcı olarak karşımıza çıkıyor. Film, bir asansörde kalmış beş kişinin hikayesini anlatıyor. İçlerinden birisi Şeytan, faka hangisi? Dakika dakika artan gerilimiyle izleyiciyi adeta koltuğa çivileyen Şeytan bu yılın başarılı gerilim filmlerinden birisi.Ülkemizde 17 Eylül’de gösterime girecek Şeytan (Devil) şimdiden izleyicilerde merak uyandırmaya başlayan bir film. Kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Devil – Şeytan 2010