bildirgec.org

Suyla Çalışan Jeneratör Hydropak

quintilis | 10 February 2008 11:23

ürünün adı Hydropak.İçine sadece su koyarak elektrik enerjisi üretiyor.Hidrojen jeneratörü olarak da anılıyor.Laptop,ipod ve cep telefonu gibi şarj edilebilir ürünleri şarj etme kapasitesine sahip.Ürünün iki türü var.Biri,600 mililitre kapasiteli jeneratörden 270 watt-saat güç elde edilebiliyor.Ayrıca 2 adet USB girişi bulunuyor.Jeneratör 400$,içerisine takılan hidrojen kartuşlarının tanesi ise 20$ olarak fiyatlandırılmış.Bir diğeri ise 20 mililitrelik kapasiteye sahip.Bu seçenekte ise ipod ve cep telefonu gibi az elektrik gereksinimi olan ürünlerin şarj edilmesinde tercih ediliyor.Bu ürünün fiyatı ise 50$ olarak belirtilmiş.Ayrıca şirketin ürün açıklamasında,20 ml’lik seçeneğin bir ipodu 45 dakikada tamamen şarj ettiği belirtilmiş.Hidrojen Jeneratörünün amerikada 2008’in üçüncü çeyreğinde piyasaya sürüleceği duyurulmuş.Detaylı bilgiye buradan veya buradan ulaşabilirsiniz.

Gmail, Outlook’un yerini nasıl alır?

algorian | 10 May 2010 16:37

yazıyı olabildiğince kısa ve öz tutuyorum:
Outlook
Artılar:

  • hızlı
  • her girişte kullanıcı adı ve şifre girmeye gerek yok
  • internet’e bağlı olmasanız bile önceden aldığınız postaları görebilirsiniz
  • kullanımı kolay, kişiler listesini kolayca yönetebiliyorsunuz
    Eksiler:
  • Outlook virüslerinden herkes bıktı
  • Yanlışlıkla bilgisayara format attıysanız veya bir şekilde verileriniz uçtuysa genellikle e-postalarınız da uçuyor
  • önceden aldığınız e-postalarınız ancak outlook kurulu bilgisayardan görebiliyorsunuz (her ne kadar postaların bir kopyasını sunucuda tutma seçeneğine sahip olsanız da çoğu sunucu çok az alan veriyor ve sonuçta postalarınızı silmek zorunda kalıyorsunuz).
  • Bilgisayara virüs bulaştığında başınız dertte demektir, outlook açılmıyorsa başka yollar bulup outlook veri tabanını başka bir yere yedeklemeniz gerekiyor
    GMail
    Artılar:
  • en az 7 GB alan, hiç bir e-postayı silmeye gerek yok
  • Hızlı, ve gerçekten de kolay kullanıma sahip, zeki özelliklerle donatılmış
  • yaptığınız hataları geri alabilme özelliği (gönderilen e-postayı geri alma, silme işlemini geri alma…)
  • e-postalarınız heryerden ulaşabilme
    Eksiler:
  • o bir web uygulaması, dolayısıyla masaüstünde çalışmıyor(du)
  • internet yoksa e-postalara bakmak da yok(tu)

Şimdi de GMail’in eksilerindeki (du) ların nasıl eskide kaldığından bahsedelim.

Gezgin fasulyeler

winmaker | 08 October 2003 15:30

Evren tuhaflıklarla dolu. Yüzdeye vurursak, bu tuhaflıkların %90’ı dünyaya aittir. Ve bunların %90’ınıda insanlar oluşturur. Maalesefki bu insanların sadece % 10’unun internet sitesi var.

Bir zamanlar, James Hartman adındaki bir zanããtkarın, yaptığı minyatür koyunları dünyanın dört bir tarafına yollayıp, en bilinen tarihi eserlerin önünde resimlerini çekmek gibi bir merakı vardı. Bu merak bulaşıcı olsa gerek, bir çok benzer proje türemeye başladı. Garipmi desek yoksa oha mı desek, ya da sadece gülüp geçsekmi bilinmez.

Zavallı bay lamba

2006 | 04 October 2006 18:15

Gün geçmiyor ki ilginç ürünlerle karşılaşmayalım. Farklı bir düşünce ürünü olan bay zavallı lambayı “Mr P Lamp” buradan satıl alabilirsiniz. Açıklanan fiyatı 94 dolardır…

İNTERNETE PARA KAZANMAK İÇİN BAĞLAN

admin | 03 August 2010 23:41

İşsizliğin büyük bir sorun olduğu ülkemizde işsiz olan insanlar para kazanmak için değişik yöntemlere başvurmaktadırlar. İş aramaların modern yöntemi olan internetteki kariyer siteleri iş arayan binlerce kişiyi internete ve bilgisayara bağlı tutmaktadır. Teknolojinin getirmiş olduğu yeniliklerle beraber hemen hemen he işimizi internet üzerinden yapar hale geldik. Bilgisayar ve internet olmadan yapamayız. O halde bu durumu neden parasal çıkara dönüştürmeyelim. İnternetten üzerinden para kazanan birçok kişinin olduğunu biliyoruz. Ancak bazen en kolay yolu en zor durumlarda son seçenek gibi görürüz. Oysaki bir arkadaşım internet üzerinden para kazanmayı keşfedince ve oldukça yüksek rakamlar kazanınca mesleğini bırakıp bu işe ağırlık verdi. Bu bahsettiğim arkadaş da öğretmendi sanırım.

İndigo çocuk – 2

AtillaGenis | 12 March 2007 11:49

-Hayatının bu felaketler sonucunda sona ermesinden korkmuyormusun?
-Hayır korkmuyorum.Halihazırda marsdaki bu felaketlerde bulundum.Orada bizdeki gibi hala insanlar yaşıyor.Fakat nükleer savaştan sonra hersey yanıp yıkıldı.Bu insanlardan bazıları yaşamayı bildi.Bunlar yeni silahlar ve sığınaklar yaptılar.Kıtalar fazla büyük olmasada kıtalararası değişiklikler oldu.Martionlar gaz soluyorlar.Onlar bizim gezegenimize geldiklerinde hepsi pipoları ile duruyor ve duman içinde soluyorlardı.
Senin tercihin oksijen solumakmı?
-ilk önce sen bu vücut içindesin(yani o)oksijen solumak zorundasın.Bununla birlikte Martionlar bu havayı sevmez.Çünki yaşlanmaya sebep oluyor.Martionların hepsi gençtir ve 30-35 yas arasındadır.Bu tipteki Martion çocuklarının miktarı her sene çoğalmakta.