bildirgec.org

yolculuk hakkında tüm yazılar

Yolcunun Seyir Defteri

Cevval Portakal | 04 May 2007 18:42

Yıl 229 Gün 51

Segili Günlük
Bugün seni bana verdiler,insanların unutmaması için eski alışkanlıklarımızı devam ettirmemiz gerekliymiş,hergün ne yapıyorsanız yazın dediler bende öyle yapıyorum.
Okul yine sıkıcıydı sadece videoları gösterdikleri zaman biraz olsun eğlenebiliyorum,hayvanları gösterdiler yeniden,o kadar ilginçki insan gibiler büyükler renkli renkli ama sadece ses çıkartıyorlar konuşan hayvan olmazmış,küçük hayvanlar sokaklarda,büyük hayvanlar da ormanda yaşarmış.İnsanlar,hayvanlarıda yermiş.Bir hayvanım olsa onu asla yemezdim günlük,uçan hayvanlarda var kendiliğinden uçabiliyorlar,orman dediğim ise küçük dünyanın kaynak salonunun çok daha büyük olanı bitkilerde farklı,renkli ufak bitkiler var,değişik yapraklı büyük bitkiler birsürü farklı besin,yerlerde hep toprakmış,birde denizler varmış onları ilk defa gördüm sadece su,bu kadar su olabileceğini düşünmek bile imkansız,suyun içindede hayvanlar varmış ve orda tavan yok yukarısı boşluk onu pek anlıyamadım açıkçası ama öyleymiş yukarısı bazen mavi bazen beyaz saatler geçincede kendiliğinden karanlık olurmuş daha sonra yine mavi ama tavan diye birşey yok tuhaf değil mi? Eski insanlarıda gösterdiler hepsi birbirinden farklı kıyafetler giymişler tekerlekli tuhaf cihazlar kullanıyorlar,kocaman üniteleri var her insan bir ünitede yaşıyor sadece kendine ait kocaman bir ünite.Göç bitince hepimiz orda yaşıyacakmışız sürekli oraya doğru ilerliyormuşuz aslında şimdilik bu kadar yeter günlük.Işıkların kapanmasına 1 saat kaldı besin sırasına girmem gerekli görüşürüz.

dinlenme tesisi

| 14 April 2007 04:56

yolculuk molaları ders tenefüsü gibi bir şey benim için. beklerim beklerim, sonra nasıl bitti anlamam. ailesinden uzak okuyan her genç gibi yolculuk bana uzak olmayan bir kelime ve tabi otobüs molaları… “falanca filanca dinlenme tesislerine hoş geldiniz”, yarım saat sonra “otobüsünüzün mola süresi dolmuştur yerlerinizi almanız önemle rica olunur” gibi anonslar eşliğinde yolculuğun yoruculuğuna katlanman için verilen molalara ve bence dünyanın en garip sosyalliğine ev sahipliği yapan mekanlar dinlenme tesisleri. evet bu tesislerde insan ilişkileri garip gerçekten çünkü farklı yerlerden farklı yerlere giden insanların gayri ihtiyari buluşması, kimi zaman sohbet etmesi, kimi zaman durduk yere sinir olması normal şeyler değil düşünüldüğünde.ama insan işte, her şeyi yapıyor…

Turistik Uzay Gezileri 2008’de

sirkupu | 31 March 2007 01:59

Uzaya Yolculuk
Uzaya Yolculuk

ABD ulaştırma bakanı,uzaya yolculuk taşıyacak ticari uçuşlara 2008’den sonra izin verebileceklerini açıklamış.Bakan Norman Mineta,uzay sektörüyle yaptığı görüşmelerden sonra uzaya yolculuğun bilim kurgu olmadığını bildirmiş ayrıca uzaya ticari uçuşlar konusunda özel girişimcilere destek olarak emin oldukları uçuşlara hemen yeşil ısık yakacaklarını söylemiş.Ayrıntılar:Kaynakta

Teknelerle Paflagonia’dan Veneto’ya

gezer | 23 March 2007 22:16

İliada’dan yola çıkılıp gerçeklere ulaşılan bir yolculuğun öyküsü. Kökleri Anadolu’da olan Avrupalılar, kuzenleri Avrupa’da olan Anadolulular…ve şimdilik sadece plandan ibaret de olsa heyecan verici bir proje: Bir şiirin izinde teknelerle Paflagonia’dan Veneto’ya

Emel ALTAN EGE‘nin İtalyan partneri Ugo Silvello ile uzun zaman önce planladığı ve hayata geçirilmeyi bekleyen bir proje bu.

Karşılıklı tekneler Avrupa ve Anadolu’daki limanlarından yola çıkarak Troya’da buluşacaklar. Unutulmaz savaşın yaşandığı yer barış için yolculuk edenleri ağırlayacak. Sonra Avrupa’dan gelenler Anadolu, Anadolu’dan gelenler Avrupa limanlarına doğru yola çıkacaklar.

Metroseksüel Isınma…

sirkupu | 12 March 2007 08:45

Yolculuk
Yolculuk

Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, küresel ısınmada en büyük suçun çok para kazanarak sık sık araba kullanan uçağa binen yüksek gelirli erkeklerde olduğu ortaya çıkmış.Arıntılar Kaynakta...

Pedro Almodovar İstanbul’a!..

| 22 January 2007 09:35

belediye otobüsünde şoför mahallinin hemen yanı başında duran kadınlara dikkat edeniniz oldu mu?

yüzdesel ağırlık açısından çoğunluğu makyajlı ve saçları sarıya boyalıdır.
hafif paranoyak halleri vardır. arkasından, yanından geçen her penisli mahluğun kendilerine taciz edeceği vehmiyle
sürekli bir kıpırdanma içindedirler.
stratejik bölgeler bazında yer değiştirmelerle sürer yolculukları.

her durakta da omzundaki çantasını bir sağa, bir sola geçirmekten helak olurlar. orta yaş üzeri bu kadınlar,
bana pedro almodovar’ın nevrotik kadınlarını hatırlatır nedense.
erkek cinsinden irrite olmuş halleriyle diğer yolcuların dikkatini
çekmektedirler. ama ne gam!
olur da, ön sıralardan insaflı bir vatandaş yer vermeye kalktığında da, biraz sonra inicem; raatsız olmayın, kalkanıyla
sımsıkı yapıştığı kirli tutamaklara daha bir sıkı sarılırlar sanki.
güvenliğine karşı bir tehdit midir bu yer teklifi?.. adama şööle yandan çarklı bir filtrelemeli bakış atarlar.
sonuç: zararsız.