bildirgec.org

yolculuk hakkında tüm yazılar

Yolculuk- Fikret Kuşkan & Bahar Kerimoğlu

lunapias | 09 June 2009 09:55

Yönetmenliğini Bahadır İnce’nin yaptığı, senaryosu Çağan Irmak’a ait olduğu 2005 yapımı bir televizyon filmi ”Yolculuk”.Efran karakteriyle Fikret Kuşkan, Sevda karakteriyle Bahar Kerimoğlu harika bir oyunculuk sergiliyorlar yine.

Suzan Aksoy, Burak Altay, Avni Yılmaz, Ani İpekkaya, Ali Taygun gibi usta oyuncularda onlara eşlik ediyorlar.

Efran iyice ilerleyen hastalığı yüzünden hastanede tedavi görmektedir. Sevda da hastalığı yüzünden ameliyat olmayı beklemektedir.
Ama Sevda ailesinin ve doktorlarına baskısına rağmen ameliyat olmak istememektedir. Hastaneden kaçmayı, hatta intiharı dener. Bu sırada Efran’la tanışırlar. Efran ona yardımcı olur. Ve sonrasında mükemmel bir aşk başlar..

Ve Efran onu kaçışta yalnız bırakmayacaktır..

Safiye’nin kumpanyasından mektup var..

koza86 | 27 April 2009 13:34

Son zamanlarda kafası iyiden iyiye bulanık bir arkadaşım mektup yollamış.. Bildiğimiz mektup; Zarflı, pullu mektup..

” Bulunduğum yerde öylesine mutluyum öylesine mutluyum ki bilemezsin; Ne korunacak bir şeyim var ne de koruyacak..
İnan bana, burada adeta hiçbir şeysizliği tattım..
Yanımda zaruri bir kaç eşya var; Diş fırçası, macun, iç çamaşırı, iki üç tişort, eşofman, birkaç ilaç ve fotoğraf makinesi.. Paraya ihtiyacım yok..Zaten satın alınacak pek bir şey yok..
Velhasıl burada stres yok. Antidepresan mı? Kimse duymamış. Doktor, hastane,araba, alarm, hırsız,kasko, sigorta yok yok..
Öyle ya, eşyan, evin, araban yoksa neyi sigorta ettireceksin? Ne için endişelenip, stres olacaksın?
İnsanlar burada basit olanı, kolay olanı seçmişler; Kimse eşya mal mülk sahibi olmaya çalışmıyor, sanırsınız ki herkes, Morgan, Buscaglia, Carnegie okumuş.. Ne gezer, adamların okuma yazma ile işleri yok.. Ne IQ dan ne EQ dan haberleri var.. Ama buna rağmen, sanki hepsi tasavvufun birer said’i olmuşlar..
Adamlar dünya yolculuğunu tıraş,atmasyon,palavra gibi yalan köprülerinden geçmeden tamamlamışlar.. Zem, iftira , çekiştirme, fitne gibi yaftalardan haberleri yok..
Anlıyacağın burada “safiye” nin tiyatrosu oynanmıyor; Bazen alaturka bazen alafranga çalan acayip ucube bir orkestranın eşliğinde şuh ama tombul kase olmayan hanımlar raks ediyorlar..
Son sözüm; Evladım buranın başı da aynı kıçı da.. dilerim acilen kopar gelirsin..”

Gelmez miyim? Derhal..

Genişleyebilir hareketli mini ev

nalmes | 26 April 2009 16:18

Eğer uzun yolculukları seviyorsanız, ve konaklamak zamanınızı alıyorsa Stéphanie Bellanger‘in hareketli mini evine bayılacaksınız. bu mini ama marifetli ev genişletilen bir zemine sahip.. planda bir evde olması gereken herşey mevcut.. bir banyo, oturma odası, yatak odası, mutfak, ve ofise sahip. giysiler ve kitaplar için bol depolama alanı ve çok daha fazlası..

koç gibi kampanya (kamil koç turizm)

usbi3 | 02 March 2009 22:34

şu ara gazetelerde yer alan KAMİL KOÇ turizmin kampanyasından söz etmek istiyorum..

kampanyayla ilgili haberi şu başlıktan okuyabilirsiniz..

Kamil koç turizm müşterilerine teşekkür amaçlı olarak 1 ay süre ile 4 ytl den bilet satma kararı aldı..(1 ile 31 mart arasında )

Fakat haberin ayrıntılarına yer verilmedi..Bende bunlardan bahsetmek istedim ..Haberin medyada yer almayan ayrıntılarına göre bilet fiyatı 4 ytl ,bu doğru fakat bu kampanyadan yararlanabilmek için gidiş- dönüş bileti almak zorundasınız.yer ayırtma yapılamıyor.yani bileti o an almalısınız.üstelik bilet fiyatları için sadece gidiş 4 ytl ,geliş ücreti olarak ta fiyat normal ücret olarak alınıyor.

GÜN ve BEN…

| 06 February 2009 16:17

Bu sabah, yine güneşin şehrime ayırdığı aydınlıkla uyandım. Her zaman yatmadan önce bıraktığım 2cm’lik perde aralığımdan sızan ışık, bugün yağmurlu ve ne yazık ki güneşin sabah hırçınlığı ile savurduğu keskin ışıkla gözlerim oyun oynayamadı; lakin yağmurun inceden akışı yeryüzüne, tatlı bir dokunuş gibi geldi. Güne uyanmak, yeni hatırlanacakları bana getirir ve hatırlamak istediğim gibi yaşamaya gayret ederim, ben günümü.
Malum sabah uğraşlarımı bitirdim. Evden çıkarken, az önce dinlediğim şarkının sözleri; hep başa sarıyor ve nabzımın ritmini unutacak kadar dalgınım. Madde mi, maneviyat mı ağır basarcasına iş ortamım beni bekliyor. Bazen işte bugünkü gibi dalgın olan bünyem, insanlık oyunu sahnesinde ikinci karakteri oynar. Tam bu nokta da sevgi depomda kaçak olduğunu düşünürüm, şu benzetmeyi duyduğumdan beri, “Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir duygu deposu vardır. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman, çocuk yanlış davranışlar da bulunacaktır.”
Bu dalgınlıkla yanlışlar yapmamam ve kabuğuma çekilmemem için, sevgi depomu doldurmam gerek diye düşündüm. Bu düşüncem beni bir yolculuğa çıkardı. Yolculuk dediğim 2km’lik yürüyüş mesafesinde olan iş yerime doğru… Sevgi deposunu dolu tutmayı, tıpkı bir otomobilin benzin deposunu dolu tutma ile eş değer görürüm.
Bu yolculuğum esnasında çevremi izliyorum: 1) Bir hengame de olan trafik, bana 1 litrelik sevgi dolduruyor; çünkü yürümeyi seçtiğimden dolayı trafiğin keşmekeşinde değilim.

Konfora Yolculuk yapan hediyeler kazanıyor!

since1962 | 16 January 2009 09:57

Konfora Yolculuk

“Türkiye’nin en konforlu lastiği” Lassa Impetus Revo’dan seyahat etmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi sevenlere özel bir web sitesi. “Konfora Yolculuk” sitesinde konaklama, yeme içme, kültür gibi kategorilerde bildiğiniz mekanları paylaşabilir, yeni yerler öğrenebilir ve Lassa’dan sürpriz hediyeler kazanabilirsiniz. Konfora Yolculuk yapmak için buraya!

“interrail”ciler için planlama

diskotek | 15 November 2008 09:41

interrail için ana hatlar
interrail için ana hatlar

hepimiz biliyoruz ki interrail planları kışın başlar ya da interrail’den dönen arkadaşlarınızın sohbetleri üzerine. yapacak durumu olan herkesin mutlaka yapması gereken bir etkinlik olan interrail için size altın gibi bir tüyo: belçika tren teşkilatının (SNCB/NMBS) sitesinde “uluslararası yolculuk plancısı” gibi benim çeviri kudretime uğrayan bir site mevcut.

sitede aktarmalı planlarınızı yapabilir, alternatif rotalarınızı planlayabieceğiniz gibi, tren saatlerini tek tek ülkelerin demiryolu sitelerine girmeden de elde edebilirsiniz.

Dyatlov Geçidi’nin Esrarı – 2

Xas | 17 August 2008 10:39

Bir önceki yazının sizleri meraklandırdığını biliyorum, ancak emin olun Rus polisi de son dört cesetten sonra en az sizler kadar meraklanmıştı. Hastalığından dolayı geride kalan grubun 10. üyesi Yury Yudin şöyle diyordu; “Eğer Tanrı’ya tek bir soru sorma şansım olsaydı bu ‘O gece arkadaşlarıma ne oldu?’ olurdu.”

Yury Yudin
Yury Yudin

Araştırma kapsamında ilk keşifte bulunan günlükler ve amatör video kayıtları incelendiğinde (Blair Witch? Cloverfield? REC? Noroi?) ortaya çıkar ki, grup 31 Ocak günü dağlık araziye varmış ve tırmanışa hazırlanmıştır. Dönüş için yiyecek ve ekipmanları için ormanlık alanda bir stok çadırı kurduktan sonra 1 Şubat‘ta tırmanışlarına başlarlar. Hesaplarına göre 1 günde tırmanışı bitirip ertesi gece kampı öteki tarafta kuracaklardır. Ne var ki giderek sertleşen hava, kar fırtınaları ve azalan görüş mesafesi bir şekilde onları hedefleri olan Otorten Dağı yerine Mansi dilinde “Ölüm Dağı” anlamına gelen Kholat Syakhl’a götürür. Dağın ismi hariç buraya kadar yaşananlarda pek olağandışı bir durum yok. Kampta bulunanlar buradan sonra ne yaşadıklarına dair bir ipucu vermiyor.