bildirgec.org

yeşil hakkında tüm yazılar

Apartman Dairesinde Ağaç Yetiştirmek

Chat Noir 1 | 13 June 2008 14:54

Ceviz gerçekten yararlı ve pahalı bir kuruyemiş.Daha önceki yazımda evde erguvan ağacı yetiştirdiğimi yazmıştım.Ama hepsi bu kadar değil.Aynı zamanda ceviz,iğde,çınar,balkabağı,gül,beyaz dut ve portakal (limonda olabilir emin değilim) da yetiştiriyorum.Anlayacağınız ben yediğim hiçbir meyvenin çekirdeğini çöpe atmıyorum.Her çekirdeğe on binlerce,yüz binlerce meyve verebilecek ağaç gözüyle bakıyorum.Hayranlık,hoşnutluk ve sevinç duyuyorum.O beya dut veren ağacın altında dut toplarken Allah’a böyle güzel bir meyveyi yarattığı için şükrediyorum.Ceviz konusuna gelirsek ileride bir ceviz bahçesi kurmayı düşünüyorum.Tabi bu düşüncemde komşumuzun bana ekmek için verdiği 12 cevizden 5 inin yeşerip beni heycenlandırmalarının mutlu etmelerinin büyük bir payı var.Uzun zaman aldı tabi yeşermeleri.Bir kaç ay sabırla bekledim ve suladım yoğurt kovalarına ektiğim cevizlerimi.Bir tanesini bahçeye ektim henüz 15 santimken,gerçi evdekiler kadar çok ilgilenemediğimden o daha az sağlıklı gözüküyor.Ancak evdekiler yavaş yavaş büyümeye devam ediyorlar.Camımın önünde duruyorlar.Bende onları sabırla sulayıp sabırsızlıkla büyümelerini bekliyorum.Büyümelerini izlemek çok eğlenceli.Hergün yeni bir umutla güne başlıy or insan.Aynı saksıda çıkan iki tanesini büyük bir saksıya aldım.Dutların çıkması ise neredeyse 15 günü bulmadı.Beyaz duta bayılırım.Bütün sene dutların olgunlaşacağı zamanı bekledim.evdeki dutlar ise yeni ektiğim için henüz 1 santimler.Çınarda ekmiştim.Onlarda çıktı.Önce 2 yaprak sonra üçüncü sonra dördünncü.onlarda henüz bir santim.ama bir gün ulu çınarlar olacaklar inşallah.Çınarların tohumları ise at kestanesine benziyor,dikenliymiş gibi gözüküyor,yuvarlaklar ve çoğunlukla iki üç salkım halinde bulunuyorlar.aslında kısaca çınar ağaçlarının altına baktığınızda gördüğünüz o tüylü şeyler.O tüylü tohumlar rüzgarda savruluyor.Uçlarında tohumlar var.Onları toplayıp ekmiştim.Balkabaklarını ise yine çekirdeklerinden yetiştirdim.Çok su istiyorlar.ektikten sonra müthiş bir hızla çıktılar.Büyümeye devam ediyorlar.İğdeler yavaş büyüyorlar.Bir iğde çekirdeğini ekmenizi tavsiye ederim.Toraktan nasıl çıktıklarını ve çekirdeklerinden nasıl sıyrıldıklarını görmelisiniz.Gülleri de yine tohumlarından yetiştirdim.Çoğunlukla güller açıp solduktan sonra üzerlerinde tohum oluşturuyorlar.Onları topladım.Ortadan ikiye kesip yardım.İçlerinde bir sürü çekirdek var.Yanlız içlerinde kıymık gibi küçük dikenler var dikkatli olun.Neyse gülü seven dikenine katlanır.Çok sayıda çekirdek ekmiştim.Şimdi 11 tane gülüm var.Birde Erguvan ağacının keçi boynuzuna benzeyen tohumlarını topladıktan sonra fazla bekletmenizi önermem.Çünkü ben çok sayıda oldukları için bir kısmının çekirdeklerini çıkarıp bir kısmını torbada bırakmıştım.Daha sonra torbanın içinde küçük böcekler gördüm.Çekirdeği yemek için oradalarmış zaten.Neyse onları da öldürmedim.Dışarı attım.İnanın bana bu ağaç yetiştirmek,toprakla uğraşmak çok zevkli bir iş.Biraz sabır biraz emek.Mutlu olmak istiyorsanız bir deneyin derim.Dünyamızın,ülkemizin yeşile ve bizim ekeceğimiz ağaçlara ihtiyacı var.Hepinizi bu konuda duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum.

Evde Ağaç yetiştirmek

Chat Noir 1 | 12 June 2008 14:50

Ceviz gerçekten yararlı ve pahalı bir kuruyemiş.Daha önceki yazımda evde erguvan ağacı yetiştirdiğimi yazmıştım.Ama hepsi bu kadar değil.Aynı zamanda ceviz,iğde,çınar,balkabağı,gül,beyaz dut ve portakal (limonda olabilir emin değilim) da yetiştiriyorum.Anlayacağınız ben yediğim hiçbir meyvenin çekirdeğini çöpe atmıyorum.Her çekirdeğe on binlerce,yüz binlerce meyve verebilecek ağaç gözüyle bakıyorum.Hayranlık,hoşnutluk ve sevinç duyuyorum.O beyaz dut veren ağacın altında dut toplarken Allah’a böyle güzel bir meyveyi yarattığı için şükrediyorum.Ceviz konusuna gelirsek ileride bir ceviz bahçesi kurmayı düşünüyorum.Tabi bu düşüncemde komşumuzun bana ekmek için verdiği 12 cevizden 5 inin yeşerip beni heyecanlandırmalarının, mutlu etmelerinin büyük bir payı var.Uzun zaman aldı tabi yeşermeleri.Bir kaç ay sabırla bekledim ve suladım yoğurt kovalarına ektiğim cevizlerimi.Bir tanesini de bahçeye ektim henüz 15 santimken,gerçi evdekiler kadar çok ilgilenemediğimden o daha az sağlıklı gözüküyor.Ancak evdekiler yavaş yavaş büyümeye devam ediyorlar.Camımın önünde duruyorlar.Bende onları sabırla sulayıp sabırsızlıkla büyümelerini bekliyorum.Büyümelerini izlemek çok eğlenceli.Her gün yeni bir umutla güne başlıyor insan.Aynı saksıda çıkan iki tanesini büyük bir saksıya aldım.Dutların çıkması ise neredeyse 15 günü bulmadı.Beyaz duta bayılırım.Bütün sene dutların olgunlaşacağı zamanı bekledim.evdeki dutlar ise yeni ektiğim için henüz 1 santimler.Çınarda ekmiştim.Onlarda çıktı.Önce 2 yaprak sonra üçüncü sonra dördünncü.Onlar da henüz bir santim.ama bir gün ulu çınarlar olacaklar inşallah.Çınarların tohumları ise at kestanesine benziyor,dikenliymiş gibi gözüküyor,yuvarlaklar ve çoğunlukla iki üç salkım halinde bulunuyorlar.Aslında kısaca çınar ağaçlarının altına baktığınızda gördüğünüz o tüylü şeyler.O tüylü tohumlar rüzgarda savruluyor.Uçlarında tohumlar var.Onları toplayıp ekmiştim.Balkabaklarını ise yine çekirdeklerinden yetiştirdim.Çok su istiyorlar.Ektikten sonra müthiş bir hızla çıktılar.Büyümeye devam ediyorlar.İğdeler yavaş büyüyorlar.Bir iğde çekirdeğini ekmenizi tavsiye ederim.Toraktan nasıl çıktıklarını ve çekirdeklerinden nasıl sıyrıldıklarını görmelisiniz.Gülleri de yine tohumlarından yetiştirdim.Çoğunlukla güller açıp solduktan sonra üzerlerinde tohum oluşturuyorlar.Onları topladım.Ortadan ikiye kesip yardım.İçlerinde bir sürü çekirdek var.Yalnız içlerinde kıymık gibi küçük dikenler var dikkatli olun.Neyse gülü seven dikenine katlanır.Çok sayıda çekirdek ekmiştim.Şimdi 11 tane gülüm var.Birde Erguvan ağacının keçi boynuzuna benzeyen tohumlarını topladıktan sonra fazla bekletmenizi önermem.Çünkü ben çok sayıda oldukları için bir kısmının çekirdeklerini çıkarıp bir kısmını torbada bırakmıştım.Daha sonra torbanın içinde küçük böcekler gördüm.Çekirdeği yemek için oradalarmış zaten.Neyse onları da öldürmedim.Dışarı attım.İnanın bana bu ağaç yetiştirmek,toprakla uğraşmak çok zevkli bir iş.Biraz sabır biraz emek.Mutlu olmak istiyorsanız bir deneyin derim.Dünyamızın,ülkemizin yeşile ve bizim ekeceğimiz ağaçlara ihtiyacı var.Hepinizi bu konuda duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum.

Bir Güzel Erguan Ağacı

Chat Noir 1 | 12 June 2008 13:45

Merhaba arkadaşlar,
tabiki bu gördüğünüz erguvan ağacını ben evde yetiştirmedim.Ancak böyle bir girişimim var.Erguvan ağaçlarını çok severim.Pembe pembe açan çiçekleri beni büyüler.Hele birde deniz kıyısındaysalar.Birkaç ay önce çevremde gördüğüm güzel erguvan ağaçlarından birine bakarak bu ağacın tohumlarını nasıl elde edebileceğimi düşünüyordum.Derken ağacın üzerinde keçi boynuzuna benzeyen sarkan kısımları farkettim.Yeşil fasulyenin kahverengisine de benziyorlar.Onlardan bir kısım topladım.İçlerinden çekirdeklerini çıkarttım ve evde yoğurt kovalarının ve küçük naylon torbaların içini toprak doldurarak elde ettiğim saksılara ektim.Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık bir ay sonraydı.Ektiklerimden iki tanesi çıktılar aynı saksıda.Şimdi her sabah ne kadar büyüdüklerine bakıyorum.2-3 günde bir onları suluyorum.Ve bir gün kocaman güzel ağaçlar olacaklarını hayal ediyorum.Bu benim için çok dinlendirici ve huzur verici bir hobi.Hepinize yediğiniz meyvelerin çekirdeklerini evinizde kendi oluşturduğunuz özel saksılara yada dışarıya toprağa ekmenizi öneriyorum.Bu dünyada sizin de bir dikili ağacınız olsun.Küresl ısınmayı önlemek için sizin de bir katkınız olsun.Evde yetiştirmeye çalıştığım diğer ağaçlarla ilgili bilgilere diğer yazımda devam edeceğim.

YEDİ GÖLDEN BİR CENNET

baharali | 27 May 2008 13:42

bir kroki
bir kroki

BOLU YEDİ GÖLLER
Eşsiz manzarası, yeşilinin binbir tonu, her yerinden bereket fışkıran toprağı, dingin ve birbirinden güzel yedi gölü yanında, belki de bunlardan daha da çok içinde barındırdığı huzurla bahsetmeye değer yedi zümrüt gölden. Zümrüt çünkü yeşilin her tonunu yansıtıp göz alıyorlar. İnsanın iyi, kötü bütün düşüncelerini; mutlu, mutsuz bütün anıların; bütün hüzünlerini ve bütün sevinçlerini bağrından yansıttığı o yeşilin içinde boğan, geriye koskoca bir sıfır, koskoca bir huzur, bırakan bu yedi yeşil cübbeli büğücü bence yanlarına sokulan her insan evladının kalbinden bir parçayı çalıp yeşil sularında saklıyor.

Daha temiz üretsek mi?

cyprocon | 05 May 2008 20:12

Temiz üretim kavramı ülkemizda sadece birkaç yıldır var. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere ciddi bir avantaj sağlayan metodlar ne yazık ki ülkemizde çok yavaş yaygınlaşıyor.

Temiz üretim (cleaner production) kavramı özellikle Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı (UNEP/MAP) bünyesinde ciddi bir araştırma ve geliştirme konusu.

“Temiz Üretim”de amaç sürdürülebilirliği sağlamak. Bunu sağlamak adına öncelikle ham madde ve kaynakların verimli kullanımı ve atığı kaynağında azaltma yöntemleri izleniyor. Şöyle bir yaklaşımla açıklama yapmak da mümkün: “Bir atıktan kurtulmanın en kolay yolu onu üretmemektir”.

Dünyaya yardım etmenin 50 yolu

ercans | 02 May 2008 12:43

Bu Sitede, belki birçoğumuzun bildiği ama herzaman hatırlamamız gerken bir liste var. Bu listenin amacı yaşlı dünyamıza ayakta durması için yardımcı olmak.

Aslında listede verilenleri kendimiz için yapmamız gerekiyor. Birgün yaşamı hızlı yaşayan bizler durup arkamıza baktığımızda yaşayacak bir yer kalmadığını göreceğiz. Bu hızla gidersek Bu eninde sonunda olacaktır ama yinede bunu geçiktirmenin yolları var. Doğaya saygı göstererek ve çevreyi koruyarak başlayabiliriz. İşte bu başlangıç için bu sitedeki liste iyi bir fırsat olabilir.

kişilikli renkler

eratnow | 01 April 2008 21:06

ah bu renkler...
ah bu renkler…

insanların sevdiği renkler kişiliklerini ele veriyor. kırmızı rengi seven ve çok kullanan kişiler, duyguları yogun yaşayanlar olarak ayrılırken yeşil rengi sevenlerin sağlam bir iradeye sahip olduklarını ileri sürmek mümkün bu yaklaşımla. sarı ise iyimserliğin öncüsü bir renk kabul ediliyor ve bu rengi sevenlerin neşeli insanlar olduğu gözlemleniyor. kesinliği ne kadar tartışılır bilemem ama uzmanlar gayet idaalı hem burada hem şurada. hatta işi ilerletip renklerle terapi bile yapılıyor kromoterapi denilen bir yöntemle, bu yöntemin çıkış noktası ise insanların kullandığı renklerle bağlantı kurarak davranış değişikliği meydana getirmek.

Ağaçlandırma seferberliği mi?

agurbuz | 23 March 2008 11:53

pek televizyon seyretmediğim için bu reklamların tv’lerde ne zaman turlamaya başladığını bilmiyorum lakin görünce sinirim bozuldu açıkçası.
bir de internet sitesi yapmışlar öşenmeden buradan bakabilirsiniz.
orman yangınları, kundaklama, golf sahaları, oteller, turizm kasabaları, villalar, kaçak ve ruhsatlı orman kesimi vb. yöntemlerle heba olan ormanlarımızı seyreden devletimiz bunun faturasını gene halktan çıkarmaya çalışıyor.

neymiş ülkemizi yeşillendireceğiz, 10 yıllık kalkınma planı açıklıyorlar sanki.

ASİ KARADENİZ

tarik09 | 20 January 2008 04:23

Bir yerde su sesi korkutucu olur sadece. Sanki büyük bir kavga varmış gibi gelir insana. İcin titrer hava soğuktur. Rüzgar denize gaz verir o da Allah ne verdiyse… Kayalar isyan etmiştir artık yeter dercesine yalvardığını zannedersin. Kumların başı dönmüş bu çılgınlıkta onlarda heyecanlı, canlı ve aynı zmanda asi olmuşlar. Tıpkı insanları gibi kumlarda asi hırçın… Niye biliyor musunuz? Karadeniz öyle hızlı çarparki kıyıya damlacıklarıyla yıkar seni maşaallah. Karadeniz ismi gibi dibi kara deniz, sonu kara deniz… İklim şartarı yaşam kosullarını belirler, yaşam koşullarıda insanların karakter ve özelliklerini. Herkes bilir farklı coğrafyalarda farklı insanlar yetişir. Ahhh Karadeniz! İnsanını bu kadar mı benzetirsin kendine… Herkes derya karadeniz erkeğinden uzak duracasun… Asi olurlar ve hırçın… Üzerine fazla gidilmez tıpkı karadeniz gibi yani hafif costuysa hafiften dövüyorsa kıyıları varmayın üzerine. Kendini yerken sizide yer bitirir. Karadenizliler hırçın olur demiştim ya bu özelliklerini denizin rüzgarın yanında dağlarından tepelerinden de almışlardır. Yemyeşildir dağları sanki diğer renklere küfreder gibi yok sayar gibi alabildiğine yeşil insnanın midesi bulanır oksijenden… Bu dağlarda yaşamak için yüksekliğe karşı çıkmak lazım bu yerde nefes almak için gerçekten hayatta olmak lazım ve isyan etmek lazım seni rahatsız eden herşeye isyan… Kim kurtulabilir bu dalgaların isyanından ve yüce dağların dumanından ikiside alır içine hapseder seni tıpkı kendi insanı gibi ve kurtul ordan kurtula bilirsen…

ASİ KARADENİZ
ASİ KARADENİZ