“”Temiz üretim”” kavramı ülkemizda sadece birkaç yıldır var. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere ciddi bir avantaj sağlayan metodlar ne yazık ki ülkemizde çok yavaş yaygınlaşıyor.Temiz üretim (cleaner production) kavramı özellikle Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı (UNEP/MAP) bünyesinde ciddi bir araştırma ve geliştirme konusu.”Temiz Üretim”de amaç sürdürülebilirliği sağlamak. Bunu sağlamak adına öncelikle ham madde ve kaynakların verimli kullanımı ve atığı kaynağında azaltma yöntemleri izleniyor. Şöyle bir yaklaşımla açıklama yapmak da mümkün: “Bir atıktan kurtulmanın en kolay yolu onu üretmemektir”.Temiz Üretim için Bölgesel Aktivite Merkezi (RAC/CP) web sitesinde de belirtildiği üzere birçok yöntemle “”sanayi””de üretimi verimli hale getirmek, atıkları azaltmak, ve bu sayede kar elde etmek mümkün. Genellikle basit modifikasyonlar ve düzenli bakım sanayide birçok sorunu çözüyor. Eklenen “”geri dönüşüm”” hatları, tasarrufa yönelik tedbirler ve küçük iş akışı değişiklikleri çoğu zaman kendini çok kısa sürede amorti ediyor ve kara dönüşüyor.Finansal kazancın yanı sıra, temiz üretim fikrinin ortaya çıkışı sanayinin çevreye olumsuz etkilerini azaltmak adınadır. Daha az kaynak kullanımı ve daha az atık üretmek sürdürülebilir kalkınmanın temelidir. Bu sebepledir ki ülkemizde akademik seviyede konuyla sadece çevre mühendisleri ilgilenmektedir. Tek Türkçe bilgi kaynağı ise “”ODTÜ”” Çevre Mühendisliği çatısı altındadır.Son olarak konuyla ilgili bir örnek vermek isterim. İçinde aktıkları borulara yapışıp kaldıkları için uzun vadede atığa dönüşen, temizlenmeleri için bir hayli su ve enerji harcanan mayonezi atık olmaktan kurtarıp ürüne dönüştüren bir fabrika bu sayede senede bin şişe fazla mayonez üretmiştir. Harcanmaktan kurtulan su ve enerjiyi de hesaba katarsak; fabrika ciddi bir kardadır diyebiliriz sanırım. Bunun için yapılan tek hareket boruların iç yüzeyleri büyüklüğündeki silikon bir topu üretim sonrası hatta gezdirmektir.