http://www.milliyet.com.tr/2008/04/26/index.html
yalan hakkında tüm yazılar
SANA DAVUL OLMAZ BU, SAZ GELECEK BİLİYORUM…
emotionnnnn | 01 April 2008 01:52
Bu güne kadar hakkında bu tür bişi yazacağım aklımın ucuna bile gelmeyen DOSTLUK!!!
Evet yazmayı aklımdan geçirmediğim ama aslında aklımdan ve hayatımdan asla çıkarmadığım …
Fakat şimdi yazıyorum..Neden mi? Çünkü ilk kez buna gerek duyuyorum..Çünkü İlk kez bir dostumu tehdit etmek zorunda kaldım bensiz kalmakla..Ve ilk kez bi dostum bunu bile anlayamadı…Ne kadar ciddi olduğumu ve daha da ötesi sebebini bile ..
Ermeni soykırımı hakkındaki gerçekler
self respect | 30 March 2008 16:01
Eremeni soykırımı hakkındaki asılsız idia hakkındabilgi almak için lütfen bu siteyi ziyarte edin çok güzel içerikleri var herşeyi belgeler ile anlatmış nasıl ve neden söyleniyor bu ermeni soykırımı geniş bi içerik …..
buradan ulaşabilirsiniz
Site dört dil iel yazılmış ingilizce almanca fransızca ve türkçe
böyle bir içeriği sunduğu için Bu siteye teşekkürler.
GÜNEŞLER YÜZ ÇEVİRDİĞİNDE
neslihanrelecni | 22 March 2008 13:46
Hayatımdaki tüm güneşler bana yüz çevirdiğinde
Usulca sokuldu karanlık ve yanlızlık sol yanıma
Ve girdim koynuna korkularımın
Söndürdüm alevlerini yarınlarımın
Sıcak bir mevsimde kalbimi soğumaya bıraktım
Çünkü içime işlemişti umutsuzluklar
Ve üstüme sinmişti sanki yaptığım haksızlıklar
Tükettiğim sevgileri farkedince
Ve mahvettiğim güzellikleri görünce
Anladım yüz çevirmelerin sebebini
Ve anladım nedensiz sandığım terkedişleri
Pandora’nın kutusu açıldı
agentforistanbul | 05 March 2008 12:21
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8375929.asp?yazarid=72&gid=61&sz=37590
Bir Hürriyet klasiği
| 02 March 2008 07:06
http://www.izlenimler.net/2006/04/07/marifetname/
kelimeler
puella | 01 March 2008 04:58
Yaşadığımız dünyanın çarkını döndüren kelimeler vardır. Ve bu çarka hapsolup bu kelimeleri şart koşan insanlar. Onlar aslında kendi temel eksiklikleri için günah çıkartırlar. Kafalarında bir sürü soru işareti vardır, ama soruların ne olduğunu bile bilmezler. Sanki bilmedikleri, anlayamadıkları ile dolu bir kutu vardır kucaklarında ve yaşayabilmek için her dara düştüklerinde bu kutudan birer kelime seçip sunarlar. Masumiyet, güven, sadakat, yalan, gerçek, zaman, özveri ve daha neler neler. Negatif açılımlar içerisinde tek başlarına kalmış bu güzelim kelimeler, bir de utanılmadan birer koşul haline getirilirler. Bu zorla, dayatılarak öğretilmiş birşeydir, sonradan edinim, asıl korkaklıktır. Ben başıboş kalmış bu kelimelerden çok çektim. Sırf bu yüzden, eline hayatımı verebileceğim insanlara kalbimi veremedim. Çünkü onunla ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
Aşkın Fragmanı
EfgaN | 17 February 2008 18:55
Aynı Film..
Tıpkı İlki Gibi..
Bu Sefer Film Yok Aslında.
Bu Sefer ki sadece fragman.
Oyuncular Aynı,
sen başrol.
Ben Figüran.
Kısa olur figüranın rolü
Gidişi Sessiz.
Bitişi Sessiz..
Aynı Filmin Hikayesi de Aynı
Sonu da.
Aslında bana hiç gelmemiştin.
Hiç Gelmemiş olmana rağmen
Yine Gidiyorsun..
Sen Şimdi Gidiyorsun
Cehennemin Dibine Git..
Hanede enflasyon yüzde 275
agentforistanbul | 16 February 2008 16:59
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=56106&cat=130&dt=2008/02/16
Hafıza i Beşer
SNT | 11 February 2008 09:54
Bazen bir kelimede bazen bir cümlede, insan kendi hayatından bişeyler bulurda düşünürde düşünür ya, kararlar alır yeniden yeniden, uygulayamaz bozar, yeniden şekillendirir yeniden bozar gelir geçer, sonra tekrardan tekerrürler..
Ben şüpheyle bakıyorum “ben hiç kindar değilim” diyen insanlara.. Yalan söylediklerini düşünüyorum. Yalan değilse de akılsız adam unutur yaşadığı hayal kırıklıklarını, çünkü akıllı adam için bu gelecekte karşılaşacağı benzer durumlar için bir klavuzdur. bence doğrusu da budur. gerek varmı tekrar tekrar yaşamaya ? ama bir yandan da bizi unutmaya meyilli yetiştiriyoorlar bunu da biliyorum. okuldayken ben, çok net hatırlıyorum, döenm arasında hocalarımız değişirdi. yeni gelen hoca eskisinin tarzını beğenmezdi( doğru olsa da olmasada, beğense de beğenmesede beğenmezdi.) bize unutturmaya çalışırdı eski sistematiği. unuturduk. onun kendi işleyiş biçimine adapte olurduk. sonra bi başkası sonra bi başkası. karşılıklı iliişkkilerde böyle. eskinin gölgesine kalma korkusuyla, olunmayan insanlar gibi davranmanın tek sebebi de bu değil midir zaten?. “ben bi iki ay kasayım da kendimi, nasıl olsa yeniye alışınca eski halime dönebilirim, şimdi illa ben olmayayyım, saklayayım biraz kendimi”
Bireysel unutkanlıklarımız haricinde toplumsal olarakta unutmaya meyilli yetiştiriliyoruz. unutuyoruz VATAN dediğimiz, DİL imiz dediğimiz kavramların nasıl oluştuğunu. unutuyoruz nasıl kazanıldıklarını.. uzun lafın kısası beni okuduğum bir söz bu konulara sürükledi “HAFIZA-İ BEŞER NİSYAN İLE MALÜLDÜR”.. Yani diyorki “insan hafızası unutkanlık ile yaralanmıştır”..
unutmamak lazım. iyiyi kötüyü, güzeli çirkini, yaşanmışlıkları, hayalleri, idealleri,rüyaları, riyaları ve nokta noktaları….
SNT