bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Kaybettim

bilgekahraman | 11 August 2008 11:49

Oynamıyorum ben dedin,
Seni kaybettim.
Tek kişilik oyun mu olur? dedim,
Kendimi kaybettim.
Hâlâ bıraktığın yerdeyim,
Seni beklediğimden değil,
Yolumu kaybettim.

Yine Aynı Sahne Yine Aynı Oyun…

BAYMAHMUT | 11 August 2008 11:49

Roller aynı, güçlü devlet Rusya, figüranlar aynı masum kadın, çocuklar…
Kahroluyorum bu oyunu izlerken…
Bitsin artık bu kan dökmeler…
Haberini aldığımdan beri uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum daha kötüsü orada yaşayanlar nefes alamıyorlar…
Artık aynada kendi yüzüme bakamıyorum…
Üzgünüm hem de çok üzgünüm…

Hostes Dediğin Güzel Olmalı

rusti | 11 August 2008 11:25

İlk defa 2000 yılında uçağa binmiştim. Çok zevkli gelmişti bana. Hoş hostesler, aynı zaman da çok kibarlar, konuşmaları çok tatlı… E zaten hostes diyince akıllara direk “zarafet” gelmez mi?

2003 yılına kadar bir daha uçağa binmedim. THY’nin bilmem kaç sefer numaralı uçuşunda uçak dar mı dar. Boğulacak gibiyim. Su istiyorum “Servisin başlamasına biraz daha var” gibi bir cevap alıyorum. Sesimi çıkarmıyorum ama susuzluk hat safhada. Keşke havaalanında su alsaydım diye düşünürken “Ya ben o kadar para veriyorum“ diye bir hışımla hostesi cağırmak için ikinci kez düğmeye basıyorum. “Servisimiz başlamak üzere“ diyor. Peki… En azından 2003 yılında hosteslerin konuşmaları seviyeli ve düzgündü, görüntüleri hoş ve bakımlıydılar. Tek sorunları ben susuzluktan ölürken su vermemek. Olsun olsun yine avantajlıyım diyerek iniyorum uçaktan.

2005, 2006 derken kabin memurlarında bir laubalileşme, bakımsızlık, ellerinin çirkin olması, saçların gelişi güzel toplanması, yer hosteslerinde seviyesizlik, saygısızlık, komşu kızıymışım gibi davranmalar vs. gözlemliyorum.
İstanbul’dan kalkıp bilmem nerenin havalimanına inecek olan uçağa binmek için valizlerimi vermekteydim dün sabahın erken saatlerinde gözlerim mayış mayış bakarken. Sıra bana gelmiş, biletimi pasaportumun içine koymaya çalışıyorum. “Sen de pasaportunu ver canım” diyen laubalilikten cıvımış bir sesle irkilince öne doğru ilerliyorum. Sonra dank ediyor. Kendi kendime diyorum “Ne oluyor“. Nerden bu samimiyet?

Elektronik atıklar

| 11 August 2008 11:25

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=976771&Date=10.08.2008&Kategori=yasam&b=

Her insan başka bir renk!

makaleci | 11 August 2008 10:53

Yazar Pamala Oslie , benim için çok önem arz eden iki kelimenin (-aşk, -renk) geçtiği, hatta geçmekle kalmayıp bu iki keliminin neredeyse şifrelerinin çözüldüğü bir kitap yazmış.

Bu iki kelime ayrı ayrı incelenmiyor, yazara göre bir arada çok şey ifade ediyorlar…

Olay şu; her insanın aurasının farklı bir rengi var…

Siz, bazı renklerden hiç etkilenmez iken, bazı renk insanların çok rahatlıkla etki alanına girebiliyorsunuz…

Akasyalar Açarken, Bülbül Şakır Dalında..

pillibebekkuyuda | 11 August 2008 10:28

Ağaçların arasında, görkemli bu evi, gezme ihtiyacını, ilk fotoğrafını gördüğünde hissetmişti..

Her bir odası, bin bir macerayı yansıtan bu evde yaşayan, bir pilottu..

Eğlencenin doruğa vurmuş olduğunu, neredeyse fotoğraflardan üzerine patlayacakmış gibi duran, şampanyalardan anlaşılıyordu..

Coşku, coşkulu bir hayat, her an farklı bir zaman diliminde yaşamak gibi..

Diğerleri odaları gezerken, yatak odasına gidip eşyalarını izledi.. Şapkası duruyordu , alıp başına taktı. Aynaya baktı..O, göklerde uçarken, hiç tanımadığı biri şapkasını takıyordu.
Bunu asla bilmeyecekti.

Sohbet

| 11 August 2008 10:05

dedin ki,koştuğunda nefessiz kalmayacaksın.
dedim ki,nedir koşmak.
-Hedefe yaklaşmaktır.
-Koşmalı mıyız?
-zaman zaman
-Tıkanırsak
-Hızlan o zaman.
-Neden ?
-Yaklaştın demektir.
-Nereye?
-Koşan sensin,sen söyle bana
-Neyi?
-Vardığın yeri
-yani seni.

Digitürk Engellilere Özel Kampanya Yapmış

mehmetozturk | 11 August 2008 09:50

Türkiye’nin en büyük dijital platformu olarak bilinen digitürk sonunda reklam potporilerini bırakıp engellilere özel bir kampanya yapmayı uygun bulmuş.
Kampanya bu hafta itibari ile hizmete başladı.Kampanyadan yararlanmak isteyenler engelli olmalarını belgeleyen bir evrakla ilgili digitürk bayilerine başvurarak giriş paket hariç(ne oluyorsa) tüm paketleri %50 indirimle izleyebilecekmiş.
Tamam bunlar felan güzelde istenen evraklara bakınca Devlet Hastanesi’nden en az 5 imzalı heyet sağlık raporu istenmesi çok garip.Bir kampanya başlatmışsınız bari mal beyanı felanda isteseydeniz.
Ne diyelim burası TÜRKİYE…!!!

köylü

ustaninduasi | 11 August 2008 09:00

(1)Bir zamanlar milletin efendisiydi, (2)Cahil dendi aşalandı, (3)Sonra bir oy bile çok görüldü, onların cahil kalma sebebi onları hor görenlerin insanca yaşamayıda çok görmüş olmalarıydı,(4)Ve sonra bi gün anasınıda aldı gitti…
Gitti dedim çünkü o güzel insanlar gerçekden gitti.. Bende bir köylü çocuğuyum, üstü başı toprak kokan hikayenin iki eli cebinde uydurulmuş kahramanlarından. Köylü denince pek çoklarının aklına gelen o kötü kelimenin dışında bi kaç şeyde ben söyleyim isterim. Hem belki bundan sonra bazılarının aklına bakşa başka kelimeler gelir.
Benim bildiğim köylü yazın 3o derecenin altında çalışırken alnından damlayan ter tarlasına düşen insan. Benim bildiğim köylü o sıcağa rağmen soyunup dökünmeden “Aman bi gören olur” diye haya etmeyi hiç bırakmayan insan. Öyleki bırakın üzerinden çıkarmayı gömleğini en üsdüğmesine kadar ilikler pek çoğu, ta boğazına kadar. İlk görenler anlayamaz, nedenini sorar. Cevap belli “Allah’dan haya ederim!” Kişi bi yana Allah’dan haya ederdi bu insanlar. Ama tüm bunlar ha bitti ha bitecek, çok güzel bir masalın sonu. Ne batılı ne doğulu olamamış iki arada bi derede kalmış memleket insanın bu kültür karmaşasından köylüde nasibini aldı. Şimdi köylü çocukları ne anasına ne babasına benziyor. Daha dün gece gördüm birtanesini; Sivri burun beyaz kundura, ispanyol paça kot pantolon, önünde kara bir ejderha olan kırmızı gömlek, onun üzerinde sanırım lacivert kapüşon, bir elinde tesbih ve zippo diğer elinde hala anlayamadığım bilardo eldiveni! telefonunda çalan arabeksmi hip-hop mı olduğunu anlayamadığım şarkıyı dinliyordu. Bi ara bize baktı! dikkat çekdiğini anlayınca o göğsünü gerdi şımardı. Ben mi? ben utanmakla üzülmek arası kaldım.
Nerede yurdumun o güzel insanları?

Kaynaklar: 1:Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, 2:Pek çoğumuz, 3:Aysu kayacı, 4:Recep Tayyip Erdoğan,