bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Bazen Pes Etmek Lazım

hipangel | 14 September 2008 12:48

Bazen pes etmek lazım,
Bırakmak..
Kaybetmeyi kabullenmek lazım,
Olgunlaşmak..
Bazen ısrarcı da olmamak lazım,
Oluruna bırakmak..
Teslim olmak lazım bazen de hayata,
Kabullenmek..

Pes etmek, kaybetmek ve ısrar etmenin
Aslında
Kazanmak ve büyümek olduğunu da
Anlamak lazım..
Bilmek lazım direnmenin
Her zaman iyi sonuçlar doğurmayacağını..
Görmek de lazım inat ettikçe
Göz önündeki fırsatların engellendiğini
Ve
Yenilere yer açılamadığını..

Kaybedince, ele geçen fırsatları görmek lazım..

İşsizlikten eski lastik kemiren ünlü hayvanlar

Cyrano | 14 September 2008 12:11

Rol yapan hayvan”lar her zaman ilgiye mazhar olmuşlardır. Çok zaman “nerden buluyorlar lan bu hayvanları…” diye düşündüğümü hatırlarım. Halbüse işin aslı başkaymış. Rol yapan hayvanlar öyle sokaktan toplanmıyormuş. Basbayağı ajansları var, baz ücretleri var, iyi rol yapanı, figüran olanı var. Bunlar arasında bazı hayvan kardeşlerimiz var ki, yer aldıkları film ve dizilerle şöhret diye gazetelere resmi basılan birçok kişiden çok daha ünlüler. Tabii bazıları da nankör medyanın gazabına uğramış, işleri bittikten sonra unutulmuş, yitip gitmişler. İşte bu sıralar işsiz olan ve teklif bekleyen ünlü hayvan oyunculardan bazıları.

Ed

geri dönüşü olmayan bir yol
geri dönüşü olmayan bir yol

18 kişiden oluşan fare ekibinin yıldızı Edward, Heroes dizisinin birinci sezonunda lağım boyunca emekleyerek şöhreti yakaladı. Lakin takımının bir numaralı faresi olmasına ve son derece disiplinli çalışma sistemine rağmen şu sıralar işsiz. Ed, günlüğü 70 dolardan iş arıyor.
worldwidemovieanimals.com

Stresten arının! Şehirden kurtulun!

eratis | 13 September 2008 18:37

İstanbul’da yaşıyorsanız, bir de üstüne çalışıyorsanız ve İstanbul’un trafiğine maruz kalıyorsanız ‘siz bitmişsiniz’ demektir. Biraz kendinize gelmek, temiz hava solumak, trafikten kaçmak ve en önemlisi sevdiklerinizle başbaşa kalmak belki de hayata ‘yeniden başlamak’ için güzel bir bahane olacaktır.
Biz gittik ve size de tavsiye ediyoruz…
Çatalca’da Terkos – Durusu – Karaburun Köyünde kendimizle başbaşa kaldık. Temiz hava soluduk ve tüm stresimizin üzerimizden akıp gittiğini orada hissettik.
Dar yollardan geçip bir köy meydanına geliyorsunuz, orada köy kahvelerinde keyifle oturan amcaları selamlayıp denize doğru ilerlediğinizde Karaburun sizleri tüm dingilliğiyle karşılıyor. Buraya gelmişken, kendinizi denize bırakabilir ve sonrasında balık ziyafeti çekebilirsiniz.
Çok kısa bir sahil şeridine sahip. E tabi dolayısıyla topu topu da 3 tane balıkçıya 🙂 Biz en iyisini sorduk ve deniz kenarında değil denize tepeden bakan bir restoranı bulduk. İsmi gizli bahçe, gerçekten de çok gizli, bulana kadar bir hayli yorulduk meğer önünden 5 kez geçmişiz ama adı üstünde oldukça ‘gizli’ 🙂 Taptaze balıklar yedik, ılık esen rüzgarın altında ve birden sazlar, kanunlar bize doğru geldi meğer canlı TSM de varmış, istek şarkı bile istedik, rakımızı da içtik ve oldukça makul bir fiyata oldukça lezzetli ve keyifli bir akşam geçirip kendimize geldik.
Eğer sizler de stresten arınmak ve kendinize gelmek istiyorsanız bu küçük kaçamak tam size göre…

Ayakkabılar Kadeh,Jartiyerler Taşıma Kabıydı!

Culture Orange | 13 September 2008 18:37

Düşünün ki bir içecek yapıyorsunuz ama yaptığınız içecek sizin istediğiniz ismi değil tamamen farklı bir isim alıyor.
İstediğiniz ismi vermek istiyorsanız bu işi dünyada tek bir yerde yapabiliryorsunuz. Belki kimilerinizin aklına gelmiştir neyden bahsettiğim.
F1 in vazgeçilmezi şampanyadan bahsediyorum elbette.

Şampanya ve Alonso
Şampanya ve Alonso

Yine malum meyveden elde edilen şampanya gerçekten çok fazla hikayeye konu olmuş bir içkidir. Asillerin ve kraliyet ailesinin içeceğidir.
Yapımı bir hayli meşakkatli olmakla birlikte çok tehlikekelidir.
Şaraptan farklı olarak adeta pişirilerek yapılan şampanya 17. yy dan bu yana adından söz ettirmekte.
Mahzenlerde çalışan işçilerin can güvenliklerini tehlikeye atan bu içki 920 C° a kadar ısıtılıyor.
Şarapların 1/3 ünün bozuk çıktığından bahsetmiştik şampanyada da durum pek farklı değil ama şampanya bozuk çıkmaktan ziyade 100 km hızla duvarlarda delik açan mantar,fırlatan bir tehlike.
Aslında ilk yapımı tesadüflere dayalıdır. Üzümden daha çok yararlanmalıyız düşüncesinde olan ademoğlu adeta meyvenin cacığını çıkartırcasına kullanmıştır.
Farketmiştir ki bu meyveyi mayalamak hem kafaları güzelleştiriyor hemde cepleri.