bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Dijital fotoğraflarınızın boyutunu küçültün

tekin61 | 21 October 2008 13:15

Fotoğraf makinesi kullananlar bilirler, yüksek megapikselli makinelerle çekilen fotoğrafların boyutları çok büyük olur.
Halbuki fotoğrafları kaliteden kaybetmeden boyutlarını küçültmek mümkün.
Bu iş için kullanabilecek pek çok program var. Boyutu küçük kullanımı kolay IrfanView programıyla bu işi saniyeler içinde halledebilirsiniz.

Önce - Sonra
Önce – Sonra

en iyi kadın oyuncu: nurgül yeşilçay

kahramancayirli | 21 October 2008 12:30

45. altın portakal film festivali sonuçlandı. ödülleri kazanan isimlerin çoğu önemli sinema eleştirmenlerinin beklemediği isimler. zira sinema eleştirmenleri nuri bilge ceylan, yeşim ustaoğlu ve semih kaplanoğlu’nu ön plana çıkarıyorlardı. oysa tuncel kurtiz başkanlığındaki jüri farklı düşünmüş..

en iyi kadın oyuncu ödülünü erden kıral’ın yönettiği vicdan filmindeki performansıyla nurgül yeşilçay kazandı. genç oyuncu “bu muymuş? bir konuşma hazırlamadım. bu ödülü diğer kadın oyuncu adayı arkadaşlarım da almak istiyordu. onların adına alıyorum ve onları alkışlıyorum. sezen aksu’ya da bir teşekkürüm var. bu kez antalya’ya gelmediği için çok teşekkür ediyorum” demiş ödülü kazanınca. vicdan filminin şu anda pekçok sinema salonunda vizyonda olduğunu hatırlatalım..

Doktorların ve Din Adamlarının Tavsiye Ettiği Sigara

keremx | 21 October 2008 11:37

AĞZININ MUTLULUĞU İÇİN SİGARA İÇ

Televizyonda film izliyorum. Senaryo gereği kahramanımız bir sigara yakıyor. O da ne, elinde sigara, elini ağzına götürdüğünde sigarayı kapatan bir karartma görüyoruz. Anlıyoruz ki sigaranın zararlarına karşı, özellikle de çocuklar için teknik bir koruma geliştirilmiş. Bu konuda üstelik yasal bir düzenleme yapılmış. Gayet güzel..

Ardından aynı film kahramanı alkol alır, karartma yok. Cinayet işler, karartma yok. Kumar oynar, karartma yok. Gayri meşru ilişki yaşar, karartma yok. Anlayamadım gitti, sigaranın günahı ne?

Ormanda esrar kampı

| 21 October 2008 11:04

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1005854&b=Ormanda%20esrar%20kampi

Herşey dört mevsimdir

adoxxoda | 21 October 2008 11:04

Bir yıl dört mevsimdir
Hayatta dört mevsimdir
Aşkta dört mevsimdir
İnsanda dört mevsimdir
Herşey aslında biraz dört mevsimdir

Bilmeyen yoktur ilkbahar,yaz,sonbahar,kış bunlar bizim dört mevsimlerimiz.Böylece herşey bir şekilde dört mevsim oluyor.

Hayat dört mevsimdir. İlk baharda başlar herşey bence bu ilk bahar 0-15 yaş evresini kapsayan dönemdir. Büyürsün gelişirsin yeşerirsin.Sonra önüne bakamya başlarsın.Yaz gelir. Ömrünün en güzel yıllarını kapsar bu dönem. Artık her şey senindir.Burayada 15-35 diyelim. Herşeyin güzel olabileceği güneşin olduğu bir zamandır. Bazen yakacaka olur seni en çk yaralarıda bu dönemde alırsın. Sonra sonbahar gelir. Artık güneşin yavaş yavaş azalmaya yüz tutar. Hüzünlenirsin geçmiş günlerini yad edersin. Yağmur olursun.Ağaç olursun yapraklarını savuran. Sonbaharda 35 -50 dönemedir. Sonra artık yavaş yavaş beyaz gelir. Üşürsün bir şey yapmak istemezsin zamanla çürümeye yüz tutarsın. 50 – ? bilinmez. Hayat bu Allah’tan başka kimse bilemez. Ne azman bedenimizden ayrılacağımızı.

Metrobüs üzerine…

adoxxoda | 21 October 2008 10:27

Duracak ışığı yandığı halde ısrarla düğmeye basan yurdum insanı. Erkek kılığına bürünmüş ayı topluluğu. Yahu bu bayanların işi gerçekten çok zor. Metrobüste avcılara gelene kadar sinir kat sayılarım tırmandı. Her şeyden öte insan olmak var insan gibi yaşamak var. Ama nerde hanım efendi efendi oturmuş ineceği yeri bekliyor. Nerden gelşdi anlamadım arkadan ayının biri geldi yav kardeşim arz namus edep yok kalmamaış kimsede. Öyle öküz gibi de bakılmaz ki yahu. Genç falan da değil 40 45 yaşalrında adam. Galiba pisikolojik sorunları var. Dengesiz haraketlerinden bu kanıya vardım. 2 dakka yerinde durmaz mı insan yahu. Bir boruyu tutar batersit gibi vurmaya başlar. Sonra hop sağa hop sola. Bu toplu taşıma araçları zaten başlı başına bir komedi. Adı üstünde toplu taşıma ne ararsan var. Hele iş çıkış saati oldumu al başına belayı. Ne binen binebiliyor ne de inecek adam inebiliyor. Hadi biz erkeğiz bi yere sıkıştıra biliyoruz kendimiz ama bayanlar için bu böyle olmuyor. Keşke bir yolunu bulsalarda bu sorunu ortadan kaldırsalar. Zaten mecidiyeköy hattının açılmasıyla beraber iş çığrından çıktı. Tamam herkes için yararlı bir şey ama daha iyisi yapılabilir.

Allahın Kızları

MerakliKedi | 21 October 2008 09:39

Allah’ın kızlarını okurken defalarca uçlara gittim geldim. Anlamaya çalıştım… Kitabın rengi neydi? Nedim Gürsel yazarken islamın yanında mıydı, karşısında mı? Niye her iki taraf da kitabı eleştirecek konu bulmuştu?
Başladığımda enteresan geldi. İslamın ilk dönemini farklı bir anlatım tarzıyla dile getiren bir kitap olduğu kesindi. Bir çocuğun ve dedesinin anılarıyla 3 putun dilinden islamı anlatıyordu. Peki bu üç farklı hikaye nasıl kesişecekti? Kesişmedi… Sonunda beklediğim veya beklemediğim hiçbirşeyi bulamadım. Gerçekten hiçbir şey bulamadım sonunda.
Kitabı okurken bende bıraktığı izlenim ise bence önemliydi. Kitabı okurken hep şunu hissettim; bir çocuğa tarihi öğretmek için en iyi yöntem kurgu içinde yer almasını sağlamak. İşte bir roman. İşte lat, işte menat, işte uzza… Yıllar boyunca tarih derslerinde okuduğumuzdan daha fazla iz bırakarak ilerledi kitap. Kitap mı ilerledi ben mi bilemedim. Sonunda hiçbir şey bulamadım ama içindekiler akılda kalıcıydı… Kim bilir çelişkileriyle, gerçekleriyle belki birilerine ufuk açar. Gerçekleri de çelişkileri de daha cesur olabilirdi belki… Ama neyse bu da öyle bir kitap, değişik….