bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

OBAMA MI McCAIN Mİ?

yazartaha | 30 October 2008 09:21

Amerika’da Obama mı McCain mi tartışması sürerken geçenlerde müthiş bir düello yaşandı. Bu düellodaki başkahramanlar ise yine bu iki isim oldu.
Düello sert başladı aslında. Bunda McCain’in de payı büyüktü. Tartışma boyunca, Obama’nın hoşgörülü ve yumuşak tavırlarına karşın McCain sert ve her an saldırabilecek bir tavır içerisindeydi. Obama demokrat, McCain ise cumhuriyetçiydi ne de olsa. Bunun yanı sıra McCain Bush’un veliahdı olduğunu konuşmalarında gösterdi bizlere. McCain’in Obama’ya yaptığı saldırılar Obama tarafından yumuşak bir tavırla karşılandı. Buna karşın Obama McCain’in bazı sözlerine ‘haklısınız’ diyerek McCain’e ne kadar saygı duyduğunu, bizlere ve tüm dünyaya gösterdi. Bununla birlikte McCain’in savaştan yana olduğunu, Obama’nın ise strateji ve barış politikasının yanında olduğunu bu konuşmada bizler gibi herkes de gördü. Obama’nın sert rakibi karşısında ezildiği de oldu. McCain ise sürekli saldırı içerisindeydi ve Obama’nın her dediğine muhalefet olmaya devam ediyordu.
Bunlar bir yana; bu düelloda dikkat edilmesi gereken önemli unsurlar da vardı. Bunun başını çeken de her iki tarafın birbirlerine karşı saygılı olmasıydı. Birbirleri konuşurken kesinlikle müdahale etmemeleri, ahlak dışı konuşmaların olmaması Amerika’nın ne kadar ilerlemiş bir ülke olduğunu gösterdi bizlere. Bununla birlikte düello bitince birbirlerini ellerini sıkmaları da kayda değer bir ifadeydi.
Kısacası; bizim siyasetçilerimiz iki lafı bir araya getiremezken, bununla da kalmayıp ahlak dışı konuşmalar sergilerken; Amerika’nın birbirine tamamen zıt iki siyasetçisi gayet medenice konuşup, birbirlerine karşı saygı gösteriyorlar. Bu ne kadar büyük bir nimet. Daha da fazlası; bizim siyasetçilerimizin bundan ders alması gerekirken, hala aynı tavırları sergilemeye devam ediyor. Bunun kesinlikle değişmesi lazım.
Bu arada; bu son dediklerim kesinlikle Amerika’yı savunmak için değildi. Bu sadece bizim siyasetçilerimizin de bu şekilde birbirlerine karşı saygılı olması gerektiğine dair bir işaretti. Bunun yanı sıra Amerika’da kimin başkan, kimin muhalefet olacağı da hala tartışma konusu. Bunun cevabı ise bir hafta sonra verilecek. Yani Bush’un gitmesine bir hafta kaldı. Bu tüm dünya ülkelerini bayram edeceği bir gün olacak, orası kesin!

KÖPEK İNSAN DOĞURUR MU?

keremx | 29 October 2008 23:03

KÖPEK İNSAN DOĞURUR MU?

Daha önce internette yayılan ve basına konu olan : Bir kadın yılan bebek doğurdu ya da “Kurbağaya benzeyen bebek doğdu” haberlerini duymuş olmalısınız.

Tabi ki bir kadının yılan veya kurbağa doğurması doğa kanunları açısından mümkün değil. Haliyle bir köpekte insan doğurmaz tabi.. Ancak her şeyi bozduğumuz gibi doğa kanunları da bozmaya çalışıyoruz. Bu ne kadar mümkün olur bilemiyorum ama tabiat kanunlarını alt üst edip dünyanın dengesini bozduğumuz bir gerçek.

DOKTORLARA VE TAMİRCİLERE GÜVENMİYORUM

keremx | 29 October 2008 18:03

BU ÇİNLİLER NORMAL DEĞİL…

Baştan söyleyeyim. Niyetim doktorlara ve tamircilere karşı güvensizlik aşılamak değil. Daha çok kişisel tercihimi sizlerle paylaşacağım. Önce örneğimize göz atalım:

Bir Çinlinin boynu ağrımış. Alternatif tıp uzmanlarından birine gitmiş. Cahil uzman, adının Chen olduğu belirtilen hastasına günde 6 adet çiğ kurbağa yemesini tavsiye etmiş. Boyun ağrısından kurtulmak için, doktor tavsiyesi diyerek toplam 130 tane çiğ kurbağa tüketen Chen, (Bu kadar kurbağayı nerden bulmuşsa?) sonunda baş ve mide ağrısından hastalanarak yatağa düşmüş. Çin’in Hunan Eyaleti’nde meydana gelen bu olayda hastanın vücuduna, kurbağalardan bulaşan bol miktarda parazitin yerleştiği anlaşılmış. Ölümle burun buruna gelen hasta son anda kurtarılmış.

Atatürk’ün Çok Beğendiği Kitap

tekin61 | 29 October 2008 16:28

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Beyaz beyaz zambaklar! Bakın ne hoş!
Beyaz beyaz zambaklar! Bakın ne hoş!

Zambaklar kadar hoş bir yer hayal edin. Bir ova gibi, yüksekçe bir dağın doruğu gibi bir yer. Tepelerden aşağıları, geniş düzlükleri ya da sıra sıra dağları görebildiğiniz bir yer. Ve buraları zambaklarla donatın. Zambakların arasında dolaştığınızı ve burnunuza hoş kokular geldiğini düşünün.

Yüksekçe bir yer...
Yüksekçe bir yer…

Neşeli insan sesleri kulağınıza uzaklardan geliyor. Önünüzde zambaklar, arkanızdan şarıl şarıl akan bir nehir ya da ufak köy çeşmesinden akan suyun huzur veren sesi geliyor. Ve bu yeri gözünüzün önüne getirmeye çalışın.

Devrik Hayatlar

darkabyss | 29 October 2008 15:29

Olmak istemediğim , olmamı istedikleri … acılarım , mutlulukları … ideallerim , sıradanları … olmazlarım , rutinleri … peki ben neden , niçin ve kim için yaşıyorum ?

Umutsuzluğu yaşıyorum , nefes almak zor geliyor artık … Geleceğim , umudum kalmadı yavaş yavaş eriyorum çayda eriyen şeker gibi , ben varım ama yokum aynı zamanda …

Yere çarpan yağmur damlası gibi dağılıyorum , uçurumun başında dürtülmeyi bekliyorum … Sokakların aydınlatma lambaları istikrarsız çalışıyor tıpkı korku filmlerinde ki gibi , kimse yok belli ki saat çok geç , benim için önemi yok saatin , zamanın , mesafenin …

Sonbaharda Reçel Kokuları

pilli pati | 29 October 2008 14:37


Sabahların artık yorganı, battaniyeyi üzerinden atması oldukça zor vakitlere döndüğü mevsimi yaşıyoruz.

Ayak parmaklarının azıcık dışarıda unutulması durumunda; ya onları en sevdiğinizin ayaklarına yaklaştırıp, onun ayaklarını soğuktan sızlatarak kendi ayaklarınızı onunkilerin sıcaklığında ısıtmak gerekiyor ya da yorganın toplanmış kısımlarını düzeltip parmaklarınıza en acilinden sığınabilecekleri bir ortam yaratmak! Kaçarı yok!