bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

perihan mağden, leyla erbil – gecede

kahramancayirli | 18 November 2008 16:28

gecede çok iyi bir öykü kitabı, üstelik kapağı da hoş.
gecede çok iyi bir öykü kitabı, üstelik kapağı da hoş.

daha önce de birçok kez perihan mağden’in yazılarına bağlantı verip okuyun istemiştim, bir kere daha isteyeceğim. mağden’in bu pazarki yazısı gerçekten çok doğru ve çok güzel. sosyoloji bilen bir kalemin sinema ya da edebiyat hakkında yazılarını okumak ne güzel. hele ki sizin okuduğunuz bir kitap ya da izlediğiniz bir film hakkında yazıyorsa.
leyla erbil’in gecede adlı hikaye kitabı için çok övgü işitmiştim. kitapçıda 3 ytl’ye satıldığını görünce neredeyse çığlıklar atarak aldım. farklı, iyi öyküler, gecede’de okuyacağınız. ama erbil’in dili epey farklıdır. yaban gelebilir belki.
çağan ırmak’ın son filmi ıssız adam’dan mı bahsediyor herkes, bana mı öyle geliyor. belki yeni bir babam oğlum vakası yaşanır. hakkında konuşuldukça daha çok izlenir. hatta rekor kırar babam oğlum gibi.
daha önce önerdim mi bilmiyorum ama ırmak’ın bana old and wise’ı çal adlı bir kısa filmi var. derya alabora ve erkan can oynuyor. izleyin. fotoğraf ya da kısa film hakkında önerileriniz çok iyi olur. çünkü çok az insan kısa filmle vb ilgilendiği için yeni ürünleri, isimleri takip etmek kolay olmuyor.

Hiç elma ile mandalina bir olurmuymuş?

anti prenses | 18 November 2008 16:14

Tohumları yememeliymiş cocuk dediğin,yersen ağzından elma ağacı çıkar demiş.

Keşke inanmasaymış cocuk.O zaman öldüğünde dünya meyva bahçesi olurmuş.

Şimdi tohumlar meyva,meyvalar tohum vermez olmuş,dünya bahçesi ölüye doymuş.

Contemporary Noise Quintet

cellatlina | 18 November 2008 16:02

Grubumuzun ismi “Contemporary Noise Quintet“.
Bizi Polonya’ya götürüyorlar.
Chopin’i mi duyuyorum?
Ama bu jazz.
“Jazz yaşamdır” diyorum.
“Dünyayı müzik kurtaracak” diyorum.
“Walking Sin” duyuluyor ben bunları söylerken,
çok yukarılardan geliyor ses.
Tam o sırada yeryüzünden ayrılıyorum.

Ucuz dizüstü Türkiye’ye geldi

hennas | 18 November 2008 14:59

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=yasam&KategoriID=&ArticleID=1017502&Date=18.11.2008&b=100 dolara laptop&ver=86

antalyadaki o denize dökülen şelale

yahmucan | 18 November 2008 14:47

şimdiistanbula yağmur yağıyor ve herkes dua ediyor daha çok yağsın diye
yakın zamana kadar insanlar aman insanlar zarar görür,evsiz kalırlar diye yağmurun çabuk dinmesini beklerlerdi
konu nerden açıldı
email postama gelen bir emaille açıldı
emailde motivasyon adı altında insanı rahatlatan resimlerden vardı
ve bişi dikkatimi çekti
neden tüm antalya resimlerinde bir deniz kıyısı ve o deniz kıyısından denize akan bir şelale vardır bunun akabinde benim aklıma takılan sorular….

1-bu su niye denize akmaktadır?
2-antalyanın su ihtiyacı yok mudur?
3-bu suyun denize dökülmek yerine başka türlü kullanım şekli yok mudur?
4-bu duruma benden başka gıcık olan yok mudur?
5-o su konya ovasına akıtılamazmı-malum çöküyor-

İLGİLİSİNDEN BİLGİLİSİNDEN CEVAP BEKLEMEKTEYİM

sekse benzer

neceff | 18 November 2008 12:56

Dünya değişiyor… Komik olan bu değil, komik olan bundan sonrası ve bunu izleyen milyonlarca izleyici… Nasıl bir değişim bu, çözümleyemiyorum: Sekse benzer, insanı andırır gibi çehresi…

Esasen benden istenen bir şey yokken kapılarını zorluyorum hayatların. Erkeğin teni bebek, gövdesi pamuk kaplı, yanımda uzanırsa şayet. Erkeğin parmakları anahtar, kolları zorba kafamın ötesinde. Birkaç saniye önce yaşadım aşkı. Oysa şimdi görünürde hiçbir şey kalmamış. Hepsi değişmiş yaratılışların. Annenin yatağıdır sevgi, çırılçıplak dokunurken karşı koyduğun benliktir aciz kalmaların. Ama bir kaç saniye sonra yok olacak…