bildirgec.org

Michael Fred Phelps, Amerika’nın idolu haline dönüşmüş yüzücü, 1985 yılında Baltimore, Maryland‘de doğdu. Babası, Fred Phelps, Maryland devlet polisi olarak çalışıyordu. Annesi, Deborah Sue Debbie Davisson Phelps ise okul müdiresi olarak görev yapıyordu. Phelps’in annesiyle babası daha o 9 yaşında iken boşandı. “MP” olarak da isimlendirilen Phelps’in iki de (Hillary ve Whitney adında) yüzücü ablası vardır.

Çocukluğunda Hiperaktivite Bozukluğu (aşırı hareketlilik) teşhisi konulan Phelps 7 yaşında yüzmeye başladı. Hiperaktif olduğu için ablaları tarafından bu spora yönlendirilen küçük Phelps, havuzda kendine ve çevresine problem olan tükenmez enerjisini dışarı çıkartmak için şans elde etmiş oldu. Çok kısa bir sürede yüzme tekniğini kapan Phelps, 10 yaşında kendi yaş kategorisinde Amerika rekoru kırdı. Aynı zamanda Kuzey Baltimore Aquatik Kulübü‘nde antrenör Bob Bowman‘ın denetimi altında antremanlarına devam etti ve kendi yaş kategorisinde birçok rekora daha imza attı.

http://stargazete.com/guncel/iste-il-il-bayram-namazi-saatleri-153709.htm

http://www.sabah.com.tr/2008/12/05/haber,43C53817AC8B4515A45ACDA86B7B8ADA.html

Bayram en çok çocuklara gelir derler, öyle ya yeni kıyafetler, bol şeker ve tabiki de harçlık. Gerçi şimdiki nesil bizimki kadar sevinmiyorlar bayrama nasılsa elbiseler bol bol var herşeye sahipler.

Bence bayramlar en çok kadınlara geliyor. Bayram temizligi adı altında yapılan temizlik etkinligi kadınların anasını ağlatır. Bazısının aylardır yapılmayan derin temizliği bu bahaneyle yapılmış olur, bazısı zaten temizlik hastasıdır bayram buna tekrar vesiledir, kimisi temizlikçi tutar, kimisi gelininden bekler vs.

Perdeler yıkanır, mutfak dolapları silinir, kapılar silinir ovulur, halılar koltuklar temizlenir. Bunlar bayram temizliginin gerekleridir. Ufak tefek ve bünyemin zayıf oluşundan dolayı bayram temizliklerini kimse bana yaptırmaya kıyamaz. Yapmam istemezler ancak bu bayram aşka geldim yardımsızi kadınsız azcık yapayım dedim. Şuan omuzların tutulmuş bir anda bayram bekliyorum. Çamaşır suyu zehirlenmesinden tutun, düşüp kolumu inciltmeye kadar pek çok macera yaşadım bu bayram ama mis gibi olduk çok şükür.(bayram temizligi yaparken öldü)

Kanı çekilmiş bir kadının karnını yarıyor soğuk bir darbeyle; soldan sağa ya da yukardan aşağı doğru. “Hadi doğur beni yeniden, denizinde sakla erkeğini” diye yineliyor cümlesini. Sahne sonsuz bir duygudan, zifiri bir karanlığa bırakıyor kendini..

Uzun süredir baygın yatıyor olmalıyım. Karnımdaki dikiş izlerinin üzerinde mor renkli dudaklar uçuşuyor. İçte ve dışta yaşıyorum aynı bedeni. İyiden ve kötüden seçilmiş karakterlerin kazanma yarışı yerine herkesi kendi haline; her aşkı kendi rengine bırakıyorum; umursamadan başka tonlarını.

http://www.taraf.com.tr/makale/2988.htm

s/ondan geriye
on ve dokuz
mu?
bizden geriye sadece
iz mi?
kalacak.
Şimdi;
durduğum yer, son ise,
ve
bu yerde biz isek,
neden geriye?
yaslan omuzlarıma,
tökezlesek bile,
artık ileriye.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=767740&title=istanbulmekke-demiryolu-hayali-gercege-mi-donusuyor

http://haber.mynet.com/detay/bilim-egitim/Ucuncu-cinsiyet-geliyor/06Aralik2008/X1228568296484

Açların senede bir gün değil, 365 gün doyacağı, konu komşunun değil gerçek muhtaçların nasipleneceği, ortalığın kurban kanı gölüne dönmeyeceği, kaçan kurbanlıkların peşinden koşturan kovboyların kendini yaralamayacağı, kurban kesiyorum zannedip kendini kesenlerin acil servisleri doldurmayacağı, upuzun tatilde yollara düşenlerin kazasız belasız evine dönebileceği, bayram dönüşünde ekonomik kriz yüzünden kimsenin işine son verildiğini öğrenmeyeceği bir Kurban Bayramı diliyorum.
Sevdiklerinizle, sağlık ve mutlulukla,