bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

AziZ RaHip ValeNtine’ nin AŞkı!

BodrumSibel | 11 February 2009 21:15

Günümüzde “sevgililer günü” tüm dünya ülkelerinde aynı gün kutlanması açısından uluslararası ticari bir sektör olmuşdur.

Millattan önce dördüncü yüzyıllara dayanan sevgililer günü (valentine day) üzerine bir kaç rivayet vardır.

Roma katolik klisesinin inanışına dayanan bu gün, valentine ismindeki bir rahibin, âşık olduğu kadın aşkına karşılık vermemesi üzerine intihar etmiş ve kalbinin sevdiği kadına gönderilmesini vasiyet etmişdir.

Bir diğer inanış ise yine o zamanın kralı ordu için asker bulmakda zorlanıyormuş. Krala göre erkekler sevdiklerinden vazgeçemiyormuş. Bu sebeple kral ülkesinde evlilik ve nişanı yasaklamış. Fakat Aziz Valentine isminde papaz gizli gizli evlendirmeye devam etmesi üzerine sonunda yakalanan papaz kral tarafından idam edilmiş.

MÜSLÜMAN DEĞİL, TÜRK OLMAKTAN GURUR DUYMAK!

tayfa | 11 February 2009 20:45

Buyrun… bu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına üzücü bir tablo!

At sırtında cirit oynarken, tek Tanrı “Kök Tengri” inancını taşırken, kadınların da erkekler kadar özgür iradeye sahip olduğu demokratik bir hayat yaşarken, Osman Bey’in oğlu Orhan Bey’in (Orhan Gazi) İslam Dini’ne geçiş kararını vermesiyle Müslümanlaşmaya başlayan akıncı, göçebe, özgür Türk Irkı, bugün bile o dönemde “kutsal bir adım” olarak nitelendirilen bu değişimin eziyetini çekmeye devam ediyor!

İşte benim içimi sızlatan kıyaslama:

Ben Ne için(lere)…

| 11 February 2009 19:59

Kapı aralığında kalmış istekler, denize ulaşamamış hedefler, ertelenen duygular ve aman boş verler… Ne için? Her şey ne için?
Güneşin her güne yeniden misafir oluşu, mehtap ve deniz; bu güzellikler ne için? Yaşadığını sanmak mı? Yoksa yaşamak mı?
Ne için arkadaş? Sorular senin için mi? Yoksa benim için mi? Söyle aradığın aşkı buldun mu? Ne için buldun? Seviştin mi dorukta, ne için? Bulabildin mi tüm sorularının cevabını, ne için?
Böyle soruları eminim arkadaş çevreniz de veya başka çevreler de sormuş veya duymuşsunuzdur…
Sabahın dördü ve bu saate kadar dayanılmaz sorularla; dört arkadaş, inanılmaz bir çıkmazın içine sokuyoruz birbirimizi. Yaş 25’ti o gece ve yığınla sorularla uğraşıyorduk.
Birden aklıma gelmedi, geçmişteki o gece. Yine, o arkadaşlarla bir aradayız bu akşam. İnanılmaz bir şekilde aynı sorular dönüyor ağızlarda ve hiç bıkmadan cevaplanıyor, aynı repliklerle. Kaderden tutun da ölüm, aşk ve neler…

En Hüzünlü Makamım

ceyhunak | 11 February 2009 19:11

Bulutlar parçalı,
Sessiz ve sakin.
Yağmur yağıyor;
Sensiz ıslanıyorum,
Islandığımın farkına varmadan.

Yaprakların dilinde veda bestesi;
En hüzünlülerden biri,
Aşk acısı çekmişsin belli
Sen “Hüzzam”.
“Si” de karar vermişsin,
ben “Segah”.
Yalnızlığımda çaldığım,
Kemanımdaki acı bestem.
Tek kişilik senfonim.

GÖZLERİ KAPAYALIM,YENİDEN DOĞALIM

il mare | 11 February 2009 18:24

Hadi biraz oturup tüm yalanlar arasından henüz doğmamış gerçeklerden bahsedelim.doğmaya yüz tutup yarıda bırakılmış,tamamlanmamış,kimi zaman fazla erken ve çoğu zaman da fazla geç bizi bulmuş ya da kendimizi, ellerimizi kollarımızı saklandığımız yerden sağa sola sallayarak zorla buldurttuğumuz bi dolu şeyden… Ya da yok yok… Bunlar her yerde…Güzel çirkin, verimli verimsiz ,doğru yanlış da olsa birşeyler her biyerde,dışarı çıktığımızda kollarımızla bir sağa bi sola itiştiriveriyoruz hepsini bu havuzda boğulmamak için,kalabalıklar her yerde… Biz iyisi mi bi dünya kuralım kendimize… 🙂 Ve önce bizi değiştirelim gene.

boşluklar

taha3045 | 11 February 2009 15:50

Ne çabuk kayboldun,
bazen dalıyorum gitmiş te gelmiş gibi oluyorsun.
Sonra anlıyorum
gittin gerçekten de.
Ben hala aynı yerde
bakıp duruyorum çiçegine.
Gözümün gözüne değdiği zamanları özledim,
seni konuşup hayal ettiklerimizi,
asla haberin olmadı, olmayacak.
Seni görmek, bakmıyormuş gibi yapmak
saçlarını gözümüzün önüne getirmek
ne güzeldi ne lezzetliydi.
Şimdi gittin, bizim bildigimizi bilmeden
asla öğrenemeden.
Sensiz gülmüyoruz, gülsekte içten değil
Pis bir hastalık gibi sarmışsın bizi,
gözlerimiz geçtiğin yerlerde seni arıyor.
Bunu sen bilemezsin kimse bilemez.
Dolu dolu zaman geçirttin farkında olmadan,
giderken tadın kaldı damağımda
uzaktanda olsa,sevmek güzeldi seni.
Beni sevdiğini, sevmediğini yada
başkasını sevip sevmediğini bilmeden.
Buda birşey,ya bilseydim.