bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Dön Arkana İyi ‘Bok’

aRRoGaNTe HoMbRe | 18 March 2009 18:34

Bugün sizlere boktur, sıçmaktır onun gibi iğrenç şeylerden bahsedeceğim. Ama hepimiz insanız ve bunu yapıyoruz. Aranızda ‘Hayır ben yapmıyorum, bok da neymiş efenim. Ben çiçek kelebek dahası konfeti falan sıçıyorum.’ diyecek olan var ise ona buradan ‘tabtab, diiiy mi diiiy mi’ demek istiyorum. Neyse, hepimiz aşağıdaki durumlarla karşılaştık ya da günün birinde karşılaşacağız. Yine de bu size bir uyarı olsun. ‘Bok muhabbeti beni açmaz, ben gelemem öyle şeylere’ diyen varsa bu noktadan sonrasını okumasın. (.) İşte bu nokta, şu biraz önce koyduğum. Ohooooo dostum, ama sen hala okuyorsun. Hişşşt kime diyoruuum.

Bu resimdeki 103 ünlüyü bulun!

ozgursfk | 18 March 2009 18:17

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=yasam&KategoriID=17&ArticleID=1072602&Date=18.03.2009&b=Bu%20resimdeki%20103%20unluyu%20bulun&ver=27

bisiklet bir ulaşım aracıdır!

aygen | 18 March 2009 17:14

Ege Üniversitesi Kampüs Kültür Merkezinde düzenlenen kitap günlerinin ilk üçünü kaçırmışım. 4.sünün düzenlendiğini duyunca bu sefer kaçırmaya niyetin yok, dedim ve etkinliklere katılmaya karar verdim. Ilk etkinlik Gizem Altın Nance ile söyleşiydi. Bilenler bilir Gizem işten çıkarıldığında bunu gezmek, yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak için bir fırsat olarak görür ve “Bir Bilet Alır”. Gezmekle görmekle kalmaz yaşadıklarını anlatan Türkiye’nin ilk interrail gezi kitabını yazar. Ama hikayesi burada bitmez. Green card piyangosu çıkınca Amerika’ya gider. Ilk günler zorluk çekse de imdadına Pasifik yetişir. Sabahın erken saatlerinde Pasifik’in hiç de pasif olmayan dalgalarında sörf yaparken kendisine eşlik eden yunus ailesi ona evrenin bir parçası olduğunu, o anda Pasifikle, yunuslarla, denizdeki her bir damlayla bir olduğunu anlatır. Amerika deneyimlerinden oluşan “Dostum Pasifik” adlı ikinci kitabını yazar.

gizem altın nance kitapları
gizem altın nance kitapları

Kunstkamera; Tuhaflıklar ve Acayiplikler müzesi

turkman | 18 March 2009 14:58

Rus tarihine ismini altın harflerle yazdıran, Ruslar’a ve dünyaya göre büyük, bize göre ise Deli Petro; Avrupa’daki gelişmeleri öğrenmek ve bunları ülkesinde uygulamak için yüzbaşı kılığında Avrupa’nın birçok ülkesine seyahat eder. Bir işçi gibi tersanelerde çalışır ve gemi yapımını öğrenir. Ayrıca gezerken hayran kaldığı kurumları da aklına kazır ve ülkesine döner. Döner ve bunları uygulamaya geçirmeye koyulur. 1703 yılında Saint Petersburg’u kurar. Ardından başkenti buraya taşır. Şehri güzelleştirmek için Moskova’daki bütün zenginlere Petersburg’da yazlık ve köşk inşa etmeleri emrini verir. Acımasızlığıyla bilinen Petro‘ya karşı çıkabilen olmaz. Hele bu kişi oğlunu bile bir çırpıda öldürtecek kadar acımazsa. Bu şehrin yapımında binlerce kişi ölür. Bunların çoğu İsveç’le yapılan savaştan kazanılan esirlerdir. Bütün bu çalışmaların sonucunda, güzellik olarak Venedik kadar olmasa da, ona benzer ve takdire şayan bir şehir ortaya çıkar.

42 adanın üstüne kurulmuş olan Petersburg şehrinin, Vasilevsky adasında yer alan Kunstkamera Müzesi, Neva nehrinin kıyısında yer almaktadır. Ayrıca dünyanın en eski müze binasıdır.

Almanca “konst-kamer”, yani sanat odası anlamına gelen bu müzenin ismini “meraklar odası” olarak da çevirmek mümkün. Ama asıl adı Kunstkamera Antropoloji ve Etnoğrafya Müzesi.

İçinde farklı kültürlerden 2 milyona yakın sanat eserini saklayan müze, daha çok içinde barındırdığı anatomi bölümüyle ilgi odağı haline gelmiştir. Bu bölümde bulunan yarı insan yarı hayvan yaratıklar ve tuhaf canlılarla, ziyaretçilerden kimileri için hayretle uzun süre bakakalınan, kimileri için ise iğrençliği karşısında kusulası bir bölüm burası. Özellikle yeni doğmuş; kimileri birbirine yapışık, bazılarında ise beyinlerinin yarı kısmı açılmış bebekler, insanda acımayla karışık tiksinme hissi doğurmuyor değil. Bunların üstünde deney yapan kişinin ise bizzat Petro olması, deli lakabının nereden geldiğini biraz açıklar nitelikte. Ayrıca o zamanlar halkı fakir olan Rus halkından bazılarının buraya tuhaf yaratık verip para kazanmak için hamileyken karınlarını tekmelettikleri veya karınlarının üstlerine atladıklarını duyunca insanın gerçekten ağzı açık kalıyor.

İsterseniz bunları bir kenara not ettikten sonra, diğer bölümlere de şöyle bir göz atalım. Umarım sizlere faydası olur.