bildirgec.org

aygen

11 yıl önce üye olmuş, 5 yazı yazmış. 4 yorum yazmış.

elveda

aygen | 19 June 2009 17:50

Gözlerinden büyük bir damla yaş düştü sayfaya, tam da e harfinin üzerine. Mürekkebi dağıttı. Önce e harfini sonra l harfini bozdu. V harfine geldi durdu. Bozulmuş da olsa elveda kelimesi okunabiliyordu. Gözleri yazdıklarında hızla gezindi. Her kelimenin canını daha da acıttığını fark etti. “Kader, kısmet işi” demişti kız kardeşi,O da kafasını sallamış onaylamıştı. Şimdi kesin olarak biliyordu. Yaşananların ya da yaşanacakların kaderle kısmetle bir ilgisi yoktu. Verilen kararlarla, yapılan seçimlerle ilgiliydi her şey. Bir karar verecekti. Ya kalbini seçecekti ya aklını… “hayat, kesinlikle seçimlerden ibaret” dedi kendi kendine ve ben ne seçeceğime karar verdim. Gelecek olasılıklardan oluşuyorsa sadece akıl en doğru olasılığı görebilirdi. Akıl, hiç bir falcının göremeyeceği geleceği görebilir. Kalp ise sadece tekrar tekrar kırılacağı seçimler yapar. Gözyaşıyla bozulmuş elveda kelimesini karaladı. Büyük harflerle tekrar yazdı. Onunla mutlu bir geleceği olmayacağına emindi. Derin bir nefes aldı. Başını kaldırdı pencereden dışarıya baktı. Bakışları tekrar yazdıklarına döndüğünde “ELVEDA” kelimesinin altını kuvetlice çizdi. Artık gözlerinde yaş yoktu.

feng shui ve kariyer

aygen | 17 June 2009 12:48

Kariyer basamaklarını üçer beçer atlayamıyorsanız bir de feng shui uygulamayı deneyin.

Feng shui ev dekorasyonuyla ilgili değil miydi? Ben de öyle bilirdim. Giriş kapısının karşısına ayna koymayın dışarıdan gelen olumlu enerjiler kaçıp gitmesin, evin her köşesi farklı bir enerjiyi simgeler eşyaları ona göre yerleştirin, yatağınız kapıya dik açı yapmasın, pencereye değil duvara dayansın, mutfağınız sarı olsun, asın bir rüzgar çanı tüm kötü enerji dağılsın gitsin şeklinde sıralanan bilgilerden ibaret sanırdım feng shui’yi. Nasıl da yanılmışım. İş yerindeki başarısızlığımın tek nedeni feng shui bilmemekmiş de farkında değilmişim. Konu hakkında 3 kitap (1 , 2 , 3 ) bitirip üzerine internette okuduğum bilgileri de ekleyip gerekli düzenlemeleri de yapınca ay sonuna terfiyi garantilerim. Öğrendiklerimi paylaşıp kariyerinize olumlu katkılar yapacak olmanın mutluluğu ile yararlı bilgileri sıralamaya başlıyorum.

feng shui
feng shui

Çinliler, mutlu ve bereketli bir yaşam sürmek için yaşadığınız ve çalıştığınız yerde olumlu enerjilerle çevrilmeniz gerektiğine inanırlarmış. 4 temel, 4 ara yönü düşünerek yaşanılan ortamı 8 bölüme ayırmışlar. Her bölüm için bir element ve bir enerji alanı belirlemişler. Konumuz kariyer olduğu için ben kuzeyden (kariyer) ve güneydoğudan (para) bahsedeceğim. Belki kuzeydoğu (bilgi), kuzeybatıdan (mentor) ve güneye (ün) de azıcık değineceğim. Ruheşini arayanların yönü güneybatı (aşk) ama o başka bir yazı konusu.

bisiklet bir ulaşım aracıdır!

aygen | 18 March 2009 17:14

Ege Üniversitesi Kampüs Kültür Merkezinde düzenlenen kitap günlerinin ilk üçünü kaçırmışım. 4.sünün düzenlendiğini duyunca bu sefer kaçırmaya niyetin yok, dedim ve etkinliklere katılmaya karar verdim. Ilk etkinlik Gizem Altın Nance ile söyleşiydi. Bilenler bilir Gizem işten çıkarıldığında bunu gezmek, yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak için bir fırsat olarak görür ve “Bir Bilet Alır”. Gezmekle görmekle kalmaz yaşadıklarını anlatan Türkiye’nin ilk interrail gezi kitabını yazar. Ama hikayesi burada bitmez. Green card piyangosu çıkınca Amerika’ya gider. Ilk günler zorluk çekse de imdadına Pasifik yetişir. Sabahın erken saatlerinde Pasifik’in hiç de pasif olmayan dalgalarında sörf yaparken kendisine eşlik eden yunus ailesi ona evrenin bir parçası olduğunu, o anda Pasifikle, yunuslarla, denizdeki her bir damlayla bir olduğunu anlatır. Amerika deneyimlerinden oluşan “Dostum Pasifik” adlı ikinci kitabını yazar.

gizem altın nance kitapları
gizem altın nance kitapları

En unutulmaz Oscar konuşmaları

aygen | 22 February 2009 14:02

oscar ödül töreni
oscar ödül töreni

Bir oyuncu için ödül almak kadar mutluluk veren başka bir şey yoktur. Hele ki ödül altın bir Oscar heykelciğiyse bu mutluluk iki katına çıkar. Ödülü eline alan herkes teşekkür eder. Bazı oyuncular tek bir teşekkürü yeterli görür; Tanrıya, Akademiye, ailesine veya yönetmene teşekkür eder. Bazı oyuncularsa ellerinde listeyle çıkar filmin ışıkçısından, çocuklarının dadısına kadar akıllarına gelen herkese teşekkür eder. Oscar almak hiç kuşkusuz en unutulmaz anılarıdır.

The Reader – Okuyucu

aygen | 17 February 2009 14:37

the reader
the reader

2009 Akademi Ödülleri’nde 5 adaylığı olan The Reader, bir Stephen Daldry filmidir. Daha önce ilk filmi Billy Elliot ile 2000 yılında, The Hours filmiyle de 2002 yılında aday olan ama Oscar sevincin yaşayamayan İngiliz yönetmen ne yazık ki 2009 Altın Küre ödüllerinden de eli boş döndü. Filmi Bernhard Schlink romanından sinemaya David Hare uyarladı. Hanna Schmitz rolü için seçilen Nichole Kidman, hamileliği nedeniyle filmden ayrılınca Kate Winslet rolü üstlendi ve gerek cüretkar sahnelerde gerekse mahkeme sahnesinde gösterdiği performansla Altın Küre kazandı. Altıncı kez aday olduğu Akademi Ödüllerinin de en güçlü adayı. Filmin erkek oyuncuları genç yetenek David Kross ve yılların oyuncusu Schindler’s List ,The English Patient ,Red Dragon gibi başarılı filmlerden tanıdığımız Ralph Fiennes.

the reader
the reader

Türkiye’de 6 martta vizyona girecek filmin konusu ;
1958 yılı Almanya’sında okul çıkışı eve gitmekte olan 15 yaşındaki Michael Berg hastalanır, evine gitmesi için ona yardım eden 36 yaşındaki kadına karşı minnet duyar ve iyileşince ona teşekkür etmeye gider. Aralarında fiziksel bir ilişki başlar. Kontrolü kadının elinde olan birbirlerini tanımaya anlamaya izin vermeyen, kadının öğretici, genç oğlanın öğrenci olduğu sadece cinsellikten ibaret bir ilişkidir bu. Önce her okul çıkışını sonra yaz mevsiminin gelmesiyle her gününü kadının yanında geçirmeye başlayan genç, kadına tutkuyla bağlanmıştır. Hanna’nın çocuktan kendisine kitap okumasını istemesiyle aralarındaki ilişki yeni bir boyut kazanır. Artık Michael okuyucu, Hanna ise dinleyicidir. Kitap okumak birinci sıraya cinsellik ise ikinci sıraya yerleşmiştir. Sadece adını bildiği, kitaplar okuduğu ve seviştiği kadına aşık olan genç, evin dışında da beraber vakit geçirebilecekleri hafta sonu şehir dışı gezileri bile planlar. Ama bu rüya günler tramvayda kondüktör olarak çalışan Hanna’nın ofise terfi etmesiyle son bulur. Ofiste çalışmak istemeyen Hanna, gence haber bile vermeden ortadan kaybolur.