bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Anneme özel hediye….

serasu | 29 May 2009 09:42

Etiket: Annem,Kadın,Anneler günü
O kadar mutluyum ki anlatamam.Annemin bir sokak üstünde oturuyor olmama rağmen onda aklım kalıyordu.Bilirsiniz işte…Katiller,hırsızlar ortalıkta fink atıyor.Annemde yaşlı ve tek bir kadın.Sanki onu kendi evimde hayatımda bir yere sığdıramıyormuşum gibi hissediyordum.İster vicdan denilsin,isterse anaç bir ruh fark etmez fakat hiç huzurum kalamamıştı artık.İki buçuk yıllık evliyim.Eşimle nasıl bir paylaşım yapıp bu durumun üstesinden gelebileceğimi bilmiyordum.Ama artık çok rahatım.Bu karar bizi ne doğrultuda etkileyebilir bilmiyorum neticede o benim annem.Sadece garip geliyor şu anlık .Bunu ona söylediğimzde tam bir anneler günü hediyesi oldu.Ona bir japon gülü hediye ettim.İki renkti.Birisinin benim olduğunu,diğerininde eşim olduğunu söyledi.Çok sevindi anlatamam.Yeni bir evli çift için hızlı bir karar gibi geldi önceleri ama gece kafamı yastığıma huzur içinde koyamadıktan sonra neyi mantıklı gelir ki hayatın insana .Eşimden de Allah bin kere razı olsun .Gerek istekli gerekse isteksiz benim yanımda oldu.Kırmadı beni.Annem zor bir bayandır ama gün görmüş de bir bayandır.Şu an iç huzurum o kadar iyi ki .Onlar bizi bu hallere kadar getirmek için çabalamamış mı?Biz ne kadar onlar için çabaladık .Evin de bir suyunu verebilecek insanı yokken çocuk yapmışlar ne fayda.Çok fazla ben merkezcilik insanı bitiriyor bence.Neticede bizde yaşlanacağız.Sonumuz ne olur kim bilir?Önceleri herkes korkutucu bakmama sebep oldu.Çok erken bir karar diye A

Deep inside of me

liquidlightening | 28 May 2009 16:26

bir derinlik vardı
benliğimde
daha da sonsuzlaştı
karanlığına baktığım
ilerledikçe aydınlanan

Bu nasıl bir ruh halidir böyle soruyorum?

Benlik Olgusu

liquidlightening | 28 May 2009 15:41

gördüklerim , duyduklarm , yaşadıklarım … hayata – yaşamaya dair ne varsa. herşeyiyle insanın kendisini bir bütün olarak görmesi. ait hissetmesi. Unutulan duygular. unutuluyor çünkü unutturuluyor. yapaylık kol gezerken bize ait olmayan duyguları yaşamaya özeniyoruz benimsiyoruz sanki bizimmiş gibi. Gerçek olmayan mutluluklar , gerçek olmayan üzüntüler , gerçek olmayan sevgiler. İşte tek sorun değinmek istediğim. Duygular yozlaşıyor hangisi gerçek hangisi değil ayırt edemez hale geliniyor. Koca bir boşluğa düşülüyor zamanla. Kimse anlamıyor nedenini suçlayacak basitlikler seçiyor kendine farkında olmadan bir yalanı yaşıyor… yalana alışıyor gerçekler acıtır oluyor. Çoğu zaman alışmak sorgulamaktan daha kolay geliyor. Bize sunulanı kullanmak külfet olarak görülürken bizim olmayan düşünceleri ezberliyor tüketene kadar yaşıyor ve ardında yenileri ediniliyor. Bundandır kişinin kendiyle çelişmesi , değerlerini kaybetmesi işte tamda bundandır ki yalanı doğal kabul etmesi … özeleştiri nedir bilinmiyor. Halbuki ne kadar da çabuk eleştirilir kişi değil mi? Önyargı edinmek , insanları kolayca silmek kendi eksikliklerini onlara yüklemek hiç olmadıkları şeylerin bedelini ödettirmek … kendine de baktığını söyler tamamlanmış olduğunu hisseden , hiçbir zaman olmadığı şeyi anlatmaktan çekinmez , kendide inanmak ister inanırda… maskesiyle mutludur o , tekerleme gibi ağzından eksik etmediği “ ben” ler … benlikleri kelimelerden ibaret. Sadece anlatılır asla yaşanmaz…

Aura İnsanın Işığı

Sule34 | 28 May 2009 15:02

Günlük yaşantımızda etrafımızdaki insanların pırıl pırıl parladığını düşünürüz.Korkudan sapsarı oldu, sinirden kıpkırmızı kesildi,morardı, utançtan pespembe oldu gibi yorumlarda bulunuruz kimi zaman .Hiç düşündünüz mü? Bunları niçin söyleriz. Belki de gerçekten bu renkleri duyumsuyoruzdur. Yani karşımızdaki kişi bir şekilde bizim bu renkleri yaydığımızı hissediyordur.

Spirtüalistler insanların etraflarına yaydıkları renkler olduğu kanaatindeler.İnsanlar zamanın başlangıcından beri auraları görebiliyorlardı.Pek çok kaya resimlerinde ve oymalarda başlarında tuhaf haleler bulunan insanlar vardı. Bazıları geçmişte dünyamızı ziyaret eden uzaylılar olduğunu söylüyor olabilir, ama sanki auraların basit çizimini daha fazla andırıyor gibi.Özellikle de başın çevresinde alevler gösteren resimler.Ayrıca Maya rahiplerinin ve Amerika yerlilerinin kabile şeflerinin başlarında da aurayı temsil eden tüylü başlıklar vardı.Hıristiyanlıktan çok önceleri bile kutsal kişiler başlarının etrafında Haleyle resmedilirdi.(Human Aura: Winifred G. Barton/Kanada)Bu halelere Mısır, Hindistan ,Yunanistan, ve İtalya da bulunan antik resimlerde de rastlanır ve kesinlikle aurayı simgeler.

AŞK-I SANAYİ

il mare | 28 May 2009 14:19

Birgün pamuk buhara aşık olmuş;
Hiçe sayarak dönemini,
Yapıvermiş aşkın devrimini.
Taştan insanlar çağırmış onu:
Bunun adı ‘sanayi devrimi’.