bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

DERİN KARANLIK 3

nihansage | 22 June 2011 10:56

Oktay çok şaşırmıştı. Karşısında hem kendini hem de babasını tanıyan biri vardı. Önce ne söyleyeceğini bilemedi. Albay’ın kendi hakkında ki tespiti o kadar doğruydu ki, ister istemez inkar etme yolunu seçti.

– Benim uzaydan korktuğumu da nereden çıkardınız. Üstelik annem de beni sizin söylediğiniz şekilde büyütmedi. Daima her konuda cesur olmamı söylerdi.

Albay Çelik gülümsedi. Karşısında henüz on yedi yaşında olan, fakat içinde fırtınalar kopan ve büyük bir insan gibi davranmaya çalışan bir çocuk vardı.

pillinetwork’te değişim

pilli | 21 June 2011 13:52

Merhaba Arkadaşlar,

pillinetwork’te 5 senedir sürdürdüğümüz kazanç sistemini değiştirdik. Konuyla ilgili herkese e-posta göndereceğiz fakat durumun sebepleri ve detayları ile ilgili yazıyı gözden kaçırmamanız için buradan da duyurmak istedik.

Teşekkürler.

Mış gibi yaşamak

gokyuzuX | 20 June 2011 22:15

Bu kavanoz dipli dünya, binbir gölge oyunu oynanan parıltılı ve tantalı bir sahne. Para, pula, mala, makama,unvana aldanıp kanan oyuncularla dulu. Ne kadar zenginleşiyorsa, o kadar doyumsuz oluyorlar. Ne kadar yükselirse insanoğlu, daha bir aç oluyor yükselmeye. Fesat ve hasetle, kibirle, budalaca dünya malını kendilerine kıble yapıyorlar, bilerek yada bilmeyerek nesnelere kul oluyorlardı. Bu dünya da herkes birşey olmaya çalışırken, ben hiç kimse olmak istiyorum bazen. İnsanı ayakta tutan ben duygusu yerine, bir de hiç kimse olmamaya çalışsalar, belki de o nokta da mutluluğu yakalayacaklar. Evrende bir toz taneciğiz hepimiz. Ne kadar yükselirsek yükselelim, kendimizi küçük zannederiz. Oysa büyük alem, insanın kendisinde toplanmıştır. Bir tek nokta, en ince fırçanın ucuyla suya bırakılan minnacık bir nokta ve sonra umman-ı derya. Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytanı hep dışımızda ararız, korkunç bir mahluk gibi. İçimizde bir ses bize daha azıyla yetinme, daha fazlasını iste diye sesleniyorsa o ses, şeytanın sesidir. Başkalarıyla değil, sadece kendisiyle uğraşan insan Yaradan’ı tanır.

Çünkü orada duruyor

nazokiraze | 20 June 2011 21:15

Cesedi kaybolduktan 75 yıl sonra bulunan George Mallory kendisine ‘neden Everest’ diye soran gazeteciye tarihe geçecek bu cevabı vermişti: ‘Çünkü orada duruyor ‘

Bir papazın oğlu olan Mallory küçük yaşta kilisenin tepesine tırmanarak başlar zirve yolculuğuna, sonrasında Cambridge yılları boyunca hayatı tırmanmakla ve zirve hırsıyla geçer.

George Mallory ve Ruht
George Mallory ve Ruht

1.Dünya Savaşı’ndan üç gün önce Cambridge’de tanıştığı Ruth ile evlenir ve savaşa katılır.Orada kanla tanışan ve ölümle yanyana duran Mallory savaş dönüşü bir karar alır, artık hayatını dolu dolu yaşayacaktır.

Kraliyet Coğrafya Derneği tarafından başlatılan Everest Keşfi için en başta düşünülen isim Odur ve bu tamda istediği şeydir.Ortada bir harita, bir bilgi, teknoloji yokken 1921 yılında ilk keşfine çıkar ve Everest’i yakından görür.Dört aylık arayış sonunda zirveye ulaşabilecek yolu bulur ancak yağışlardan dolayı tırmanamaz. Zaten Everest’i gördükten sonra bu dağ Mallory’de saplantı haline gelmiştir.

Eksik Kalan Şey

mavilikler | 20 June 2011 20:15

O, saçlarını her savuruşunda hop ediyordu Mehmet’in yüreği.

O başak yığınları sevdiği kızın narin omuzlarını yalarken içinde baharı uyandırıyorlardı.

Adı Özlem’di. Bir ay önce gelmişti sınıfa. Babasının tayini nedeniyle başka bir şehirden kendi şehrine ve dünyasına dalıvermişti bir anda.

Sevdiği kızın babasına büyük bir minnet duyuyordu. Ama ondan da fazla kızıyordu, o altın başak yığınlarına bakıp da kalbinin orta yerine o sızı her çöktüğünde.

kusmuk

morfik | 20 June 2011 19:44

parmağımı boğazıma itiyorum, olmuyor.. kahretsin, daha vazgeçemem, dinin son ayetinde son suresindeyim.. tanrının sözcükleri tükendi,
şu lanet sessizliği yırtmalıyım. parmaklarımı yeniden boğazıma götürüyorum. itiyorum, tırnaklarım ayağımı kanatıyor,
sessizlik ise yerli yerinde, acı tebessümler, hoyrat dokunuşlar.. incinirmiş, kimin umurunda !
madem hüzün kadına güzellik katarmış..
en ıslak halimle denize iniyorum. atlarla yüzü-koyun uzanıyorum. biraz ip biraz iğne gerekli bana, atları denize tutturmak için.. biraz ip biraz iğne gerekli bana , ruhumu iğdiş etmek için..
ağır gürzler savuruyorum derinime, birlikte savruluyorum. üzümlere inancım büyüktür oysa,, sabahsız , hep tenhada uyuyorum..
ey saki, doldur yeniden kadehi.. kustukça sevişmek istiyorum.
özgür olmak için , önce, esir düşmek gerek, gözlerim tüm görenleri görsün ki ;
biliyorum..

Knowledge Of Persona

wassago2000 | 20 June 2011 18:14

The Hope Of Dionysos
The Hope Of Dionysos

Ben bu heykele ne isim koyduğumu hatırlıyorum (Roma dönemi), bu tarz bir heykeli gördüğüm An içimi kaplayan yoğun Erdem kokusu. Bu koku artık şu şiddette ulaşıyor, bilince evriliyor 3-4 gün sonra; (demek şairler doğdu:), erdemsiz olmaz çünkü!

Erdem
Erdem

Bu görselin ve heykelin asıl etkisini ve neden Mısır’da binyıllarca süren bir aşılamazlığı yada dünyada ilk kez bir sanat akımının neden bu kadar uzun sürdüğü sorusu en az birkaç binyıl, Sanatın öyküsü bu kısa ama beklide kitapta yer alan, en hemen atlanan ve tabii ki artık biliyorsunuz ironik olarak en büyük bilgilerden biri!

Televizyonun büyüsü! Ya da görsel sanatların yahut Nuri İyem’de neyin farklılaştığı gizi resmettiği yüzlerde, gözlerde.

Hadi bu, tiyatro, sinema ve televizyonda zaten genetik bilişsellik kazanmış insanın direkt olarak, olduğu gibi görüntüsünün gerçekçi bir şekilde aktarımı var, görüceksiniz ki renkli olmadan öncede.

Hayat sevmekle başlar

gokyuzuX | 20 June 2011 13:49

Kimi kadın için evlilik bir sığınaktır. Aşık olmadan, içinde o kişiye karşı birşey hissetmeden de sadece güvenilecek birine ihtiyaç duymak. Bazen kendi içimizdeki yalnızlığa son vermek için yaptığımız bir tercih olur evlilik. Çocuklarım olsun, bir yuvam olsun, hayatımda varoluşumun bir nedeni olsun diye de yapılır birçok evlilik. Bir kadının hayatındaki erkekten kendisini mutlu etmesini arzu etmesi, bir hayatı paylaşabilmek, kanayan bir yarayı dindiricek gibi gelir düşündüğünde. Ama insanoğlu en çok kendini kandırır. İnsanın tek dostu da, düşmanı da kendisidir nasıl olsa.