bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Suya Dair

Asturias | 07 June 2010 09:56

http://dogudanbatiya.blogspot.com/2010_04_01_archive.html

Eric Schmidt Google’ın Başkan ve CEO’su

onurduke | 05 June 2010 12:42

Eric Schmidt
Eric Schmidt

Eric Schmidt kimdir ?
Sorusuna yanıt vermeden önce , başarılı bir iş adamı olduğunu belirtmek isterim.

Eric Schmidt CEO(Chief Executive Officer) koltuğuna en çok yakışan adamlardan biridir.Kendisi 54 yaşında ve Washington’da Dünyaya gelmiştir.Silikon Vadisinde çalıştığı şirketlerin başlangıç noktasından küresel bir işletmeye dönüşmesinde katkısı çok büyük olmuştur.Bir duayen olarak da bilinmektedir.Şu anda Google’ın CEO’sudur ve 2001 yılından beri Google’a hizmet vermektedir.Ayrıca Apple Inc. Yönetim kurulu üyesidir.Apple ile Google’ın yakınlaşmasında büyük rol oynamaktadır.Kendisi Yorktown High School’dan mezun olmuştur.
California Üniversitesinde Bilgisayar bilimi üzerine yüksek lisans ve doktora yapmıştır.1983 ile 1997 yılları arası Sun Microsystems çalışmıştır. 1997 ile 2001 yılları arasında da Novell Inc.’de CEO’luk görevini üstlenmiştir.Stanford Business School’da yarı zamanlı prof. olarak eğitmenlik yapmıştır.2006 Yılında Forbes Dergisinin açıkladığı Dünya’nın en zenginleri listesinde 129. sırada yer almıştır.En zengin 400 Amerikalı listesinde 59. sıradadır.Evlidir ve karısının adı Wendy’dir.Kendisi Sanat’a düşkünlüğüyle bilinir ve Dünya’da en iyi 200 sanat eseri koleksiyoncuları listesinde yer almıştır.

HİTLER’İMSİ…

teacher07 | 04 June 2010 17:28

Kendini ait olduğu toplumun yerine koyarak, ben demmek toplum demek diyerek kararlar almak…

Kumar oynarcasına kararlar almak, sonuçta yenilmek…

Sınırlı tahsili ve tecrübesi olduğu halde, kendine her şeyi bilen havası vermek…

Eleştiriye tahammül edememek…

Hür basına ve hür yargıya tahammül edememek…

Orduyu kendi aleti olarak görmek…

Tek hedefi güçlü olmak, güçlü görünmeye çalışmak…

Yalnız olduğunu, mağdur olduğunu yinelemek…

Nasılsın Canııım !

pillibebekkuyuda | 04 June 2010 15:40

Bunlar balon..
Bunlar balon..

Saçlarına baktı aynada..Eskiden tek tek beyazları ayırıp koparırken, şimdi hepsi beyaz olmuştu.Arada bulduğu siyah saçlarına dokundu ama yine burnu düzgün, yeşil gözleri yeni ameliyattan çıkmış olsa da pırıl pırıldı..

Bir an önce doğum günü dolayısıyla sahilde vereceği brunch a yetişmesi gerekiyordu..O’nu da çağırmıştı, 25 yıldır peşinden koşan aşığını..

Kadın, 3 tane oğlan çocuğu doğurmuş, eşini 3 yıl önce kaybetmişti..Çocukları karşı çıksalar da gizlice doğum günü davetiyesini göndermişti adama..

ŞARKI DEVAM EDİYOR

lavinya76 | 04 June 2010 10:53

GİDENİN HİKAYESİ…

Ardımdan sallanan hüzünlü ellerini biraz daha çok görebilmek için, sen minicik bir nokta oluncaya kadar hep geriye çevirdim başımı. Ağladığını görmedim ama hissettim, gözyaşının sıcaklığını getirip bıraktı rüzgâr yanağıma.
Oysa kaç gece ağlamıştın saklayarak gözyaşını. Oysa kaç kez görmüştüm uzaklara dalarken pencerede, perdeye sığınmış gözyaşını.
Ağlama diyemedim. Giden bir sevgilinin ardından gözyaşı dökme hakkın vardı. Diyemedim… Tıpkı senin bana gitme diyemediğin gibi…

yazım geldi

nazokiraze | 04 June 2010 09:24

Yaz geldi herkeste bir telaş , sanki birileri kovalıyormuş gibi herkes kımıl kımıl dolanıp duruyorlar, herkesin derdi başka tabi, mesela ben bu Cumartesi son kez SBS sınavına girecek kızım yüzünden topuklarım ensemde bir garip hallerdeyim, ben böyleysem yavru kuşum ne halde kimbilir, iyi bir liseye girmesi gereken o , sınav üstü feleğin çemberinden geçen biziz.

Geçen haftam çok yakın arkadaşımızın düğün telaşıyla geçti, alışverişti, şuydu buydu tam bitti geride bir düğün kaldı dedik, sevgili dostum Gulsey’in iki gün üstüste sınavının nedeniyle kollarıma getirilen minik yaramaz ortaya çıktı, bebek gitti, düğün geldi nasıl hoş bir hafta sonuydu o.