http://sonuc.osym.gov.tr/Sorgu.aspx?SonucID=710
uncategorized hakkında tüm yazılar
AVRUPA BASINI PKK’YA BİR TÜRLÜ ‘TERÖRİST’ DEMİYOR
toggo | 20 October 2007 11:34
http://www.turkolmak.org/content/view/694/1/
Üniversitede İntihal Şoku
cihanista | 20 October 2007 11:02
http://egilimhacettepe.net/index.php?option=com_content&task=view&id=130
Hacettepe’de Gamalı Haç’lı Mimari?
cihanista | 20 October 2007 11:01
http://egilimhacettepe.net/index.php?option=com_content&task=view&id=132
seray sever, latife hanım’ın atatürk’ün eşi olduğunu yeni öğrenmiş…
| 20 October 2007 10:57
seray sever sunuculuğunu yaptığı programda, “atatürk, hem kurtuluş savaşını yapmış, hem de iki kadını idare etmiş. o bile böyleyse şimdiki türk erkekleri neler yapmaz” deyip, stüdyoda buz gibi bir hava estirdikten sonra, kendine göre toparlamış.
latife hanım’ın atatürk’ün eşi, fikriye hanım’ın ise ona aşık bir kadın olduğunu yeni öğrendim.
aklıma hemen padişah ile vezir fıkrası geldi. hani padişah vezire talimat verir. bir şey yapki, özrün kabahatinden büyük olsun.
aslında, seray hanım’ın programlarıını izleyenlerin, onun hangi özellikleriyle ilgilendikleri herkesin malumudur. kendisinin entellektüel düzeyi de bellidir. hiç konuşmayıp, fikir beyan etmediği türden programlar yapsa izleyenlerini daha çok memnun edecektir.
çünkü kendisi üzerine odaklanan (özellikle erkek) izleyicilerin konsantrasyonu bozulmamış olacaktır.
Elazığda Gaylere Yönelik Operasyon
kayvenk | 20 October 2007 09:21
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=109487&uniq_id=1193459742
kadınların ayakta işemesi erkekleri nasıl etkiler?
| 20 October 2007 09:18
kadınların ayakta idrar yapmasını sağlayan ürün, dün akşam bir televizyon kanalında haber-reklam şeklinde işlendi. aslında genel tuvaletlerin halini düşününce gerçekten faydalı bir tasarım.
zaman zaman kadınların bu ürünü kullanırken alacakları pozisyon aklıma takıldı. biraz da ilk acemilikle ne kadarını üstlerine başlarına bulaştıracaklarını düşündüm.
neticede bu alet bana oldukça itici geldi. düşünürken bile huzursuz oluyorum. gözünüzde canlandırın, ayakta işeyen bir kadın, elleri önünde, bir tek sallaması eksik. genlerimizdeki kadın kavramına çok aykırı bir durum. bu uygulamayı yaptığını bildiğim bir kadının yanında biraz tedirgin olacağımı hissediyorum.
SEVİYESİ ÖLÇÜLÜYORSA “ÇUKURDUR”
kumruhaber | 20 October 2007 07:35
Bu hafta içersinde okuduğum Zihni Çakır’ın “Ergenekon’un Çöküşü” adlı kitabın son cümlesini sizlerle paylaşmak istiyorum. “Seviyesi Ölçülebilen Şeyin Derinliği Yoktur; Ona Ancak Çukur Denir.”Cümleden yola çıkarak maddi ve manevi tüm bildiklerinizin ne olduğuna siz karar verin. Yani, elde ettiğiniz ya da karşılaştığınız tüm değerleri bu güzel sözle değerlendiriniz. Ben, sen, o, ya da biz, siz, onlar…Necip Fazıl Kısakürek “hatırladığım kadarı ile bir muhatabına “alçaklık bile bir seviyeyi ifade eder. Ben sana alçak diyemem. Sen ancak çukur adamsın” deyu seslenmiştir.Anlarsınız adamın kalıbını ya da boyunu. Bilmek için de illa da ip salmak ya da cetvel ya da pergel gerekmez.Çukurda istikrar yoktur. Düşeni de alır götürür. Çukura düşmek boşluğa düşmeye de benzemez. Ölmezsiniz ama iyi de olmazsınız. Ya koldan kaybedersiniz ya bacaktan. Çukur aslında boz arazi gibidir. Karadır içersi ve dışarısı. Pek aydınlık ve güneş almaz. Aslında derinliği ya bir metre ya da 30 santimdir. Genelde çukurun üstüne örümcekler ağ örer. Bir “kızılota” bastığınızı zannedersiniz ama ayağınızı kırar ya da paldır küldür yuvarlanabilirsiniz.Seviyesi bir şeyin ölçülebiliyorsa derinliği yoktur. Hani derler ya “bir atımlık topu varmış.” İşte çukurun isabet merkezi tam orasıdır.Çukur birden dolar, İnsan da dolmuşa biner. Çukur birden “yeter artık” der, işinizi hiç görmez. Tam bir kap buldum “turşu kuracağım” derken, dibi gözükür. Sabırsız ve şükürsüz bir durumu vardır. Çukurda saklanamaz, ölçülü bulamazsınız.Çukur, çukuru tanır, ya da her gördüğünü çukur sanır. Çukurların tamamı bir çukur halinde buluşur. Özellikleri birbirlerine benzerler. Arazinin yapısı ya da toprağın kumlusu ya da humuslusu özelliğinden başka bir durumu yoktur. Araziye uyar uygunluk arz eder. Pekte bir iş için kullanılmaz.Evlerin önlerindeki çukurlar genelde çöp kutusu olarak kullanılır. Eti tükenmiş kemikler, bu çukurlara atılır. Dolunca da üzeri çevreye koku salmasın diye üzeri örtülür.Bahçelerdeki çukurlar genelde yılan çıyan ya da küçük çaplı yaratıkların uğrak yerleridir. Çukurlar için bu bilinmez geliş ve gidişler bir mutluluk kaynağıdır.Çukurların oluşması genelde köstebek ya da porsuk türü hayvanların eşinmeleri durumunda oluşur. Zaman zaman insanlarda çukur açar, çukur oluşturur.“Boku kürek olanın kabı çukur olur.” Atasözü çukurlar için bir ölçüdür. Çukur mu ya da değimli tartışması bu atasözü için de geçerlidir.Yerin altına bu kadar ihtiyaç duymanın,ilk adımı çukurdur. Kapalılık ya da bilinmez işler içersinde dolaşmak çukursal bir durumdur. Bir gizlilik varsa ya da olumsuz durum söz konusu ise çukurla irtibatlandırılabilir.
Bunların haricinde , tuzak amacı ile hayvanlara veya hısımlarına çukur açılır. Bir noktada çukur hali tuzakla eşdir.İşte size çukursal bir fıkra : Köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
Birincisi demiş ki: – “Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin.”
İkincisi:- “Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz”
demiş.
Üçüncüsü:- “Kafanız hiç çalışmıyor”demiş.
– “Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım”demiş.
Son söz : Sakın çukura düşmeyin!
Bir çift asalet…
| 19 October 2007 23:52
Hergün kapıda dikilip Allah rızası için, çocuklarının başı için vs. diyerek, artık yüreklerimize giden tüm damarların tıkanmasına neden olan vicdan istismarcılarından o kadar illallah etmiştim ki, gözlerinden mağdur olan, ensesinde topladığı, genç yaşında başı bembeyaz olmuş saçlarına ve diğer ayrıntılarına, ancak konuşmaya başladıktan sonra dikkat edebildim.”Çorap satıyorum.” dedi, elinde ve omuzunda taşıdığı kocaman çantalarını yere indirerek.”erkek ve bayan çoraplarım var, almak ister misiniz?” diye sordu kibarca.Ne kadar diye sordum”Çifti üç milyon.” dedi.Oturup biraz soluklanmasını söyledim ve hem kendime hem eşime bir kaç çift çorap seçtim, parasını verdim.Müşterilerimden bir tanesi, dedi; “Helal olsun, senin durumunda olan birçok kimse dilenirken, şu kör halinle sen de rahatlıkla dilenerek belki de fazlasını kazanabilecekken, kolayı değil zoru seçmiş, ekmeğini kazanıyorsun.” Kadın, hafif alınmış ama son derece net, gururlu ve kendinden emin bir ses tonuyla; “Zaten dilenmemek için, çalışmayı tercih ettim.”dedi.Yaşlı annesiyle birlikte yaşadığını ve evin geçimini bu şekilde rahatlıkla sağlayabildiğini anlattı.Teşekkür ederek, yeterince dinlendiğini söyledi ve o kocaman içleri çorap dolu ağır çantalarından birini, yardım teklifimizi zarifçe geri çevirerek, omuzuna, diğerini de eline aldıktan sonra; ağır ağır gözden kayboldu.O kadın öylesine güçlüydüki, hayatından çok daha fazlasını taşıyordu o çantalarda.
Google ile Seks
iso1000 | 19 October 2007 23:46
Google İle seks
Google internetin yeni Leman ablası gibi oldu. Artık her şeyi ona soruyoruz. Ve en çok sorduğumuz şeyleri başında “seks” geliyor.
Google Tend verilerine göre, ençok seks kelimesini arayan üçüncü ülkeyiz. İlk iki sırayı Mısır ve Hindistan almış.
Tabi bizimkiler arama yaparken “sex” mi yazarak arama yaptılar. Yoksa “seks” olarak mı? Bilinmez ama “seks” olarak arama yapılmaya göre sıralama yapıldıysa birinci çıkmamız gerekirdi.