Artık Ne Seni Sevebiliyorum..
Ne Seni Unutabiliyorum..
Mun/dar Ettin Hayatımı..
Artık Ne Bir Başkasını Sevebiliyorum..
Ne de Seni Unutmak İstiyorum..
Dar Ettin Dünyamı..
Aynı Gökyüzünün Altında Olduğumuz Sürece..
Aynı Havayı Soluduğumuzu Bildiğim Sürece..
Ne Seni Unutur Bu Fani Beden..
Ne de Gider Başkasının Olur..
İstesem/n de İstemesen/m de..
Ama Sen..
Ama..
Sen Şimdi Uzaklardasın..
Hayallerdesin..
Rüyalardasın..
Ben Seni Koymuşum ya Bir Kere Yüreğime..
Hep Orda Kalacaksın..
Bu Gece de Senin İçin Uyuyacağım..
Sen Gelmesen de..
Ben Seni Bir tek Rüyalarım da Görebilmenin Umuduile Uyuyacağım..
uncategorized hakkında tüm yazılar
Bilgisayarlar Bin Kat Daha Hızlı Çalışacak
akiladam | 16 November 2007 02:25
http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=27607
Mecnun’un Leyla’sı
pelitas | 16 November 2007 01:57
“Mecnun, bir gün fırsatını bulmuş; Leyla ile oturmaya başarmış. Leyla, Mecnun’dan bir dilekte bulunmuş; ‘Ey aşık,’ demiş; ‘neyin varsa getir.’ Mecnun dile gelmiş ve ‘Ey ay yüzlü,’ demiş; ‘senin aşkından ne suyum kaldı, ne kuyum. Ne ciğerimde birazcık su kaldı benim; ne geceleri gözüme uyku giriyor. Aşkın aklımı yağmaladı; şimdi bir tek canım kaldı; senden emir bekliyorum. Canımı istersen hemencecik vereyim; bunu iyice bil; hiç kuşku yok ki hemencecik veririm onu da.’ Leyla söze gelmiş ve ‘Ey yiğit,’ demiş; ‘bunu ne vakit istersem alırım; başka neyin var?’ Mecnun, Leyla’ya bir iğne vermiş; ‘iki dünyada da şimdi malım mülküm bu. Bütün varlık dünyasında sahip olduğum şey bu; bundan başka elim boş, hiçbir şeyim yok. Bunu da şunun için yanımda taşımaktayım: Çölde, ovada düşüyorum… Seni izlerken düşüyorum. Gül gibi, benim de ayağıma diken batıyor. Yere düşünce ayağıma batan o dikeni bu iğneyle çıkartıyorum.’
O zaman Leyla Mecnun’a demiş ki: ‘Şimdiye dek ben de onu arıyordum. Aşkta gerçeksen, bu iğne nasıl yakışıyor sana? Darmadağın coşkun aşık, benim gibi bir güzeli ararken ayağına diken batarsa, o dikeni iğneyle çıkartmak doğru olmaz. Çıkartırsan buna vefa demezler… Ayağına bizim yolumuzda bir diken batarsa, sen onu elbisene takılmış bir gül bilmelisin.’
hafif tahlit
tamilgerillası | 16 November 2007 01:26
tak takıştır, kes yapıştır departmanından…
bu normal bir saldırı değil. Okunmak kaygısı,kendini anlatmak kaygısı, kubbede hoş bir seda bırakmak kaygısı mıdır bilemiyorum. ben neden reconstractiom of math diye yırtınıyorum? Çünkü kimseden gerçek bir yazar olması beklenmiyor. Yorgun düş’lerimde ki kalabalık. Ne kadar terketsem de metaforu! Anladım ki kalabalık kendimden başkası değil, metaforda sensizlik…(serbest) çok mükemmel bir şiir olmuş. Döktürmüssün be kardes. Eline, yüregine, ha, bir de kafana saglik.:) yavrum parazit yapiyorsun…bugün bu seviyeye düşme(m) sanırım uzun süreli narkotik alışkanlıklardır.
hafif uyku’ya açık çağrı yapmak istiyorum. işi gücü biraz köşeye atsın, gelsin. kendi eliyle kurduğu, hepimziin ailemiz gibi sevdiğimzi bu sitenin daha da kötüye gitmemesi için neler yapabilirizi konuşalım. kaç kere yazdık iletişim kurmaya çalışıyoruz diye. yazmaya devam. senden daha ne inciler dökülecek, okumak istiyorum. moderasyon kötü niyetlidir.
haklısınız lan! olmaz olsun böyle moderasyon… Burada moderasyonu desteklemenin bi anlami yok. Onlara yag cekmenin bir faydasi yok. eskiden siteye epey katkın olduğu halde seni asla almam çemberime. moderasyonda yazıhayvanları bulunması gereklidir. hem domuz ucuz…Maymun Kopyalandı. Delhi’de Maymunlar Belediye Başkanını Balkonda Öldürmüş.(gündem)
anan orospu olduğu gibi baban da götten veriyor .babanız has adammış doğrusu…
orospu çocuğusun Ama icinde bir gram pislik bulamazsin.. öyle candan öyle yufka yüregi var ki” o’nu taniman lazim.. taniynca böyle konusmazsin. O görmüs gecirmis, biri insan sarrafi (keşif) bu yorumu kırk yıl düşünsem bulamam..=) almayacaksan dükkanın önünü kapatma be güzelim. Yahu simdiye kadar inan kimin anasina küfür etmis gösterebilirmisiniz. bukowski isteyenin anasını düzebilir. anan orospu olduğu gibi baban da götten veriyor. babanız has adammış doğrusu… düşündüklerimi yazmak;bir şekilde rahatlamak istedim. kim orospu evladı ? (meraklı ol!) hadi ben götüm, en süfli karakterim, sen nesin? ne güzel…bendensiniz. Cevap verdiğin ve zaman ayırdığın için teşekkür ederim.
seviye düşürüyorsunuz bilmem dikkat eden varmı. üstüme gelme cok fena halde sinirliyim…neyse…
Daha geçenlerde Farklı etkinlikler için ülkemizde bulunan Kübalı konuklar, Sarıgazi’de emekçilerle bir araya geldi. Saçmala dozum artıyor…
bir yazı yazdım, anama kfür ettiler. (link) Küfür ediyorsa hak edene ediyor….hafifte yazılarını keyifle takip ettiğim diğer bir kimse.ellerine sağlık.leziz. sen de kıymetli bir arkadaşsın
dik olmasi gereken sey kadinlarin gogusleri degil ki! bu vurgu çok önemli, kesinlikle katılıyorum..
Burada yazıyor olmamızın bizleri daha çok okumaya, farkında olmaya, kendimizi geliştirmeye faydalı olması dileğiyle…
a aa, çük gibi yazı olmuş.
gel de tutma
Ellerin dert görmesin…
-miş-mış (sevgi)…
pelitas | 16 November 2007 00:39
Sevmek ne garip şeymiş!
Onu düşünürken kalbimdeki kabarmaların;
gözlerime, yaşlar dolusu yansımasıymış.
Sokaklar ortasında her gün vurulmakmış.
Haykırışlarımın, martı çığlıklarına karışıp kaybolmasıymış.
Gözlerimin daldığı her yerde ona bakakalmakmış.
Başkalaşmakmış sevmek
ve akşam vakti çöken yakamozlarda bir ayrılık filmine içerlemekmiş.
Yemek yemeden yaşamanın kestirme yoluymuş sevmek;
keskin nişangahlar arasında bir başıma kalakalmakmış.
Milli Eğitim Bakanlığı İnternette İhbar hattı açtı.
bahard17 | 15 November 2007 22:38
http://www.ntvmsnbc.com/news/425595.asp
Türk doktora ABD’de Politzer ödülü
ilyaece | 15 November 2007 22:07
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=238938
nesne seçin, tahmin etsin
shane | 15 November 2007 22:04
http://www.20q.net/
Yanlis duymadiniz !! 45 bin dolarlik cehennem lambasi !!
esraustun | 15 November 2007 21:55
http://www.vubx.com/content/dante%2526%2523039%3Bs-inforno-lamp-costs-%2445%2C000-hell
iş(sizlik) ve aşk derlemesi
d e g g i a l | 15 November 2007 21:45
Hepimiz zaman zaman kendimizi mutsuz hissediyoruzdur,böyle hissetmek içinde kendimizce önemli nedenlerimiz vardır.Mesela bir erkek ne zaman tam olarak mutluyum der,sırtını koltuğuna yaslayıp işim var iyi de kazanıyorum,aşkım da var seviyorum dediğinde mi? Yeterli mi acaba aileler de mutlu mu peki ya eşin ya da sevgilin o da mutlu mu acaba? Peki ya kadınlar niye mutsuz aynı nedenlerle mi olabilir mi,onların sırtında yeterince yük yok diyenlerinizi duyar gibiyim,neden olmasın?
Yeni mezunlara iş dünyası ne sağlıyor ? Kariyer siteleri ? Danışmanlık şirketleri? Deneyim aslında herşeyin kapısını açıyor,eğer daha okurken gerekli stajlarımı yapsaydım hayatım başka bi yöne gidiyor da olabilirdi.Bir kamu yöneticisi için kpss ve devlet şıklarını eledikten sonra koskoca bir deniz kalıyor:özel sektör.Bir kısmımız hala kendisini yetiştiriyor,değim yerindeyse ufaktan başlamaktansa üstten başlarım sonradan yıllarca tırmalayıp zorlanacağıma şimdi yardırırım.Yurtdışına giderim,yüksek lisans yaparım,peki yine yeterli olacak mı,gözler doyacak mı?…Valla ben ufaktan başlayıp yavaşça tırmanmayı seçtim kendimce,baktımda öyle bir konuşuyorum ki ooo işe başlamışım baklava börek…Hayır hala iş görüşmelerine gidip geliyorum kendimce tartıp biçiyorum en yakın zamanda holley para kazanıyorum,ana baba parası yemekten kurtuldum diyebilmeyi umuyorum,ha yanlış anlaşılmasın bu durumdan ailem şikayetçi falan değil isteğim sadece ayaklarım üzerinde durabilmek…
Geçmişi unutmaya çabalamak o kadar zor ki,hele de unutamayacağını hep kalbinin,aklının bir köşesinde anılarının yer edeceğini bilerek…Size birşey sormak istiyorum 2 sevgilinin ellerinde olmayan nedenlerle(isteyerek ayrılma durumlarında cevaplar daha net oluyor) istemeden,ayrılmak zorunda kalmaları durumunda,geriye dönüş kapıları sonuna kadar kapandığında fakat hala birbirlerini sevmeleri durumunda ne yapardınız?Hayat devam ediyor ‘show must go on ‘mı derdiniz yoksa imkansız diye birşey yoktur beni ben yapan kararlarımdır sevgimin arkasında sonuna kadar dururum diyerek olmicak duaya amin mi dersiniz?Duruma göre değişir diyorsunuz sanırım…
Ne yapmalıyım hal hatır sormak dahil hertürlü iletişimi kesmeli miyim,kendime sorduğumda kendimi unutturmak için başka bir çözüm bulamıyorum,peki karşımdaki?Birden kaybetmiş olma duygusuyla intaharın eşiğinde dibe vurmuş bulursa kendini?
Ne kadar da güçlüyüm diyorum bazen kendime çünkü hayat benim için devam ediyor,zaman olacak herşeyin ilacı biliyorum bu yüzden sabırsız değilim.Şuan içimdekileri kusmak istiyorum ama yapamıyorum,yapmıyorum.Yaşıtım gençliğin sevda sorunsalının üzerine eklenen hayat kaygısı bunalıma itiyor ister istemez,işsizler bir el kaldırsın!
Aslında en zoru evde oturmak galiba,elimin altında onca yapılacak iş var,hali hatrı sorulası dostlar ama istemiyorum içimden gelmiyor bir türlü…
Winamp ta sürekli Scorpions ‘Maybe i maybe you’,’stilll loving you’,’Lonely nights’ çalıyor,çalıyor,çalıyor burdan uzaklara çok uzaklara yolluyorum,saygılar…