bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Sınırda Dört Gün

| 16 November 2007 14:17

Uzun ve yorucu bir gece yolculuğundan sonra Üsküp’e vardılar. Tüm yolculukta tek bir söz dahi söylemedi Hatice.

Gara oldukça yakın, orta halli bir otele yerleştiler. Sessizlik yaldızlı mührüydü sanki ayrı odalarını paylaştıkları dairede geçirdikleri ilk gecenin. Çocukluğuna gömülü nicedir görmediği kabusları, Mikael’in yine misafiri oldu bu yabancı otel odasında sabaha değin. Karanlığın onca sancısına rağmen gün nihayet ağardı. Mikael odasının kapalı kapısının önünden Hatice’ye, vize işlemlerinde yardımcı olacak adamla buluşacağını söyleyip çıktı gitti.

sürdüler de ne oldu???

koza 68 | 16 November 2007 13:09

türklüğe sadece ergenekon penceresinden bakanları bile şaşırtacak, tarihimizin gerçeklerinden biri gündemde.
” Sivas kampı” iddia şu; olay kürtçülük ideolojisinin ortaya çıkmasındaki en önemli amildir.bir başka deyişle; uyuyan ya da uyutulan bir kimlik arayışının canlandırılmasıdır.
olay, 27 mayıs darbesinin akabinde gerçekleşir ; güneydoğu illerinden toparlanan 485 kürt kökenli aşiret reisi ağa, şeyh sıfatı taşıyan, kürt kökenli yurttaş burada yargılanırlar. içlerinden 55 kişi batı bölgelerinde zorunlu ikamete zorlanırlar. zamanın askeri yönetimi ,mbk’nin çıkarttığı yasaya dayanarak bu işlemi gerçekleştirir. yasanın gerekçesi şudur ” ülkenin bozuk olan sosyal yapısını düzeltmek, sosyal reformları yapabilmek, ağalık şeyhlik düzenine son vermek”
şeyh said’in torunu, fuat fırat yaşananları şöyle özetler ” bizlere isnat edilen suç kürt ihtilali teşebbüsü “ idi. ” biz bunu iki eşek yükü buğdayla nasıl yapacaktık acaba?”
Yazar, alev alatlı ” valla kurda yedirdin beni” adlı kitabında bu mecburi göçü değerlendirirken ” osmanlı kadar olamadık, onlar sürgüne yollarlardı ama geride kalan ailelerine maaş bağlarlardı “ alatlı bu sözü kampa katılanlardan kesilen 400 tl yemek parasına istinaden söylüyor.