bildirgec.org

ewupzawertuwal

11 yıl önce üye olmuş, 5 yazı yazmış. 1 yorum yazmış.

Çağın yeni futbol sahası: Futbloglar!

ewupzawertuwal | 27 August 2009 09:20

Spor medyasının dünyalar kadar geniş spor deryasından sadece dört büyük takıma odaklanmasına, sporun felsefesinden ziyade skorun tatlılığından bahseden köşe yazarlarına tepki olarak ortaya çıkmış ve özellikle futbol üzerine ciddi birikimi ve sevgisi olan bir kaç insanın önderliğinde gelişmiş mecra futbloglar. Blog sahipleri de özgün fikirleri ile şenlendirdikleri blogları ile spor dünyasına bakış zenginliği katmaya çalışıyorlar.

Türkçe futbol blogları ağı olarak kendini tarif eden Blog İdman Yurdu‘ndan bahsetmek gerek. Futbloglar içerisinde özgün ve kaliteli işler yaptıklarına inandıkları blogları ağa katıp, reklam ve pazarlama konularında yardımcı oluyor. Şu an itibari ile elli blog bu ekipte yer almakta. Eleştiri yapmak gerekirse bu ellinin on beş kadarı pek sık güncelleme yapmıyor.

Öncelikle Aceto Balsamico‘dan bahsetmek gerek. Bülent Timurlenk tarafından 17 Aralık 2006’ta açıldı blog. Futblogların babası ifadesiyle anabileceğimiz bu blog şu an itibari ile neredeyse 5 milyon kere tıklanmış. Rıdvan Dilmen tarzı maçlardan sonra uzun uzun maç kritiği yapmayı reddedip daha çok nokta atışı yapmaya seven bir ağabeydir kendisi, ayrıca Blog İdman Yurdu’nun da isim babasıdır. Kendisi Aceto tarzı blog yazma gibi terimlerle internet literatürüne girmiştir. La Liga uzmanlık alanıdır. Hakkındaki gereksiz bir bilgi de Galatasaray takımının otobüsüne tek binebilen sivildir.

Bir diğer mühim blog ise Flying Dutchman. 12 kişilik yazar kadrosuna en son, temmuzda kendi blogu kapatan Borges katıldı. Blog ayrıca 2009 Blog Ödüllerinde en iyi spor blogu seçildi. Hollanda, Fransa, Almanya ligleri uzmanlık alanı olup, dünya futboluna dair ilginç yazılar sunmakta.

Artık yeni mecra var futbol tartışmak, konuşmak için. Elbette tarafsız olmalarını bekleyemezsiniz ama taraf oldukları için de para ya da mevki kazanmadığını biliyorsunuz. Okudukça futbolun top peşinde koşan 22 adamdan ibaret olmadığını görüp, futbola yeniden aşık oluyorsunuz. Artık futbolu bambaşka bir gözle görüyorsunuz.

The Thing (1982)

ewupzawertuwal | 18 August 2009 11:36

John Carpenter ustanın 1952 yapımı “The Thing from Another World” isimli filmden uyarladığı bir başyapıt. Sinema tarihinin en iyi yeniden çevrimlerinden biri olan film -benim listemde The Fly’la beraber başa oynar- seksenlerin de korku sinemasını oldukça etkilemekte.

Film başladığında neden Coen kardeşlerin Fargo’yu beyaz odaklı bir film yaptığını anlar gibi bakıyoruz. Kutuplar ve bembeyaz bir örtü, fırtına öncesi sessizlik. İki Norveçli araştırmacı bir kurdun peşinde koşarak Amerikalıların araştırma üssüne gelirler. Hemen de ölürler. Kurt üsse sığınır. Kurt Russell’in canlandırdığı MacReady ve Dr.Copper Norveçlilerin üssünü araştırmaya giderler. Onları orada dumura uğratacak bir şey vardır. Herkes ölüdür ve buzların içerisinde garip bir nesne vardır. Asıl onları dehşete düşürecek şey kendi üslerindedir. Amerikalıların üssünde de vahşet başlamıştır.

Masum köpeğin içinde bir şey vardır.

Dandelion-2004

ewupzawertuwal | 10 January 2009 16:52

Türkiye’den yine sessiz sedasız geçen iyi bir bağımsız film örneği. Sorunlu Mullich ailesinin sadece ailesiyle değil çevresindeki bütün insanlarla organik bağı kopmuş oğlu Mason’un hikayesini anlatıyor film. Anne babanın yaptığı kavgalarının molalarında delikanlılık çağında değerlendirdikleri Mason için işler daha ciddidir. Küçük kasabada hayatını sürdürmek için de pek hevesi yoktur, bitirmek için de.

Ve kasabaya güzel sarışın Danny gelir. Annesiyle babasından kaçmaktadırlar. Anne kızının, yaptığı hatalarının benzerini yapmasını hiç istemektedir.