bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Dünyalaştırma (Terraforming)

nihilanth | 03 May 2008 16:29

Bilim ve Teknik dergisi 485. sayıda (Nisan 2008) Uzayda yaşam isimli, Gökhan Tok’un hazırladığı geniş bir makale bulunuyor. Makalenin benim en dikkatimi çeken kısmı “Dünyalaştırma” denilen olgu. Terraforming‘in anlamı yer şekillendirme. Ve bu kavram da, bilim yardımıyla dünya dışı bir yeri dünyaya benzetme olarak açıklanabilir kısaca.

Astrobiyoloji, dünyalaştırma sürecine yardımcı olmak üzere yabancı gezegenlerdeki yaşamın nasıl olabileceği yönünde araştırmalar yapan bir disiplin.

Günümüzde astrobiyolojik alanda yapılan çalışmalar ve makalede sözü edilen gelişmelerden bahsedelim.

Astrobiyolojiye göre zor koşullar altında yaşayan hatta çevresini etkileyebilen canlılar dünya üzerinde incelenerek, uzaydaki yaşamın nasıl olabileceği üzerine tahminler hatta müdahaleler yapılabilir.

Kutuplarda, kutup denizlerinin diplerinde, çöllerde ve benzeri pek çok yaşanması güç koşulda rahatlıkla yaşayabilen canlılar var. Bu da bize gelecekte ne tür canlıların uzayda yaşayabileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Öncelikle dünyalaştırmanın amacı elbette diğer gezegenlere sadece turistik gezi yapmak yerine oraların yerleşim ve yaşama uygun hale getirilmesidir.

Öyle görünüyor ki insan başka bir gezegene yerleşirse biyolojik anlamda bazı sorunları çözmek zorunda kalacak. Jüpiter büyüklüğünde bir gezegende yaşamakla, Ay büyüklüğünde bir gezegende yaşamak birbirinden farklı şüphesiz. Dünya dışı yaşam düşüncesinin o kadar başındayız ki, şu anda ortaya sürülen bütün çözümler bilimkurgu gibi geliyor.

Bazen Taş Kalpli olmak En İyisi Galiba Diye Düşünmeden Geçemiyorum

Ahmetcandemir | 03 May 2008 14:15

“Sevgili” bu sözü düşündüğüm zaman önceleri aklımda kutsal saydığımız değerler ,( evlilik ,yüzük) , derin anlamlar oluşuyordu.Ama şimdi günümüz Sevgilisini düşündüğüm zaman bu derin anlamlar maalesef yerini yitiriyor ve aklımda tek düze ,basit,edep,ahlak kurallarını hiçe sayan utanmanın olmadığı,günlük,haftalık…ilişkiler, çıkar amaçlı, gönül eğlendirmek,vakit geçirmek oluşuyor. Herkes her şeyi uluorta yapabiliyor artık.Bide günümüzde kendi arasında yüzük takmak moda olmuş.Hemen 2 gün içinde çıkmaya başlayanlar yüzük takıyorlar.Her şey yerinde zamanında güzel bence.Eğer karşındaki kişinin gerçekten evleneceğin insan olduğuna inanıyorsan , onun sevgisine tam anlamıyla güveniyorsan bir lafım yok yüzük takanlara.Ama çevremde şahit olduğum bir kişiyle çıkıyor onunla yüzük takıyor 2 gün sonra ayrılıp başka biriyle de çıkıyor onunla da yüzük takıyor.Bu böyle devam ediyor. Bu kutsal saydığımız değerler bu kadar basit mi bir yüzüğü çıkarıp diğerini takmak…

TUHAF ÖLMEKTEYİZ YAVAŞ YAVAŞ :(

yusufdemiroglu | 03 May 2008 14:15

TUHAF ÖLMEKTEYİZ YAVAŞ YAVAŞ
Kaybetmekteyiz bi şeyleri azar azar
Kimi ahlakını kaybetmekte kimi aklını
Kimi parasını kimi karısını
Kimi de bi daha gelmeyeceğini bildiği yarini…

Tuhaf ölmekteyiz yavaş yavaş
Her dakika eksiliyoruz yavaş yavaş
Akıl farkına varsa bu eksilmenin
Kıymetini bilir her anının, her dakikasının…

Tuhaf ölmekteyiz yavaş yavaş
Kimisi zenginlik içinde kimisi fakirce
Bir parça bezden ibaretçe
Gidiyoruz kara toprağa yavaş yavaş…

Gecenin karanlığında Kanlar İçinde 2

Ahmetcandemir | 03 May 2008 14:12

Devam Ediyor
bolum-2 Gecenin karanlığında (beslenme) Konya, gece, 02:20

dalgin dalgin yuruyordu, ne havanin soguklugu ne de gecenin kendine has hukumranligi umrunda degildi. kafasinda onlarca dusunce kivraniyor, coskuya kapilan fikirler akacak mecra bulamiyordu. hala gidip gitmemek de kararsizdi, Konyayı cok seviyordu ama yeni biryerde imkanlar gozardi edilecek cinsten degildi. hastalik gibi bunyesine yayilan bu tutku dogru kararlar vermesini engelliyordu. evden kahveye ugramak maksadiyla cikmis fakat bir muddet yuruyunce iyi gelmis bu sebebten kahveye gitmekten vazgecip yurumeye devam etmisti. ileride bir kararti gordugunu sandi dikkatli bakinca bir sey olmadigi gordu, yorgunluga verip devam etti
sokagi sapinca karsisina basi onde kukuletali biri cikti, emir almis gibi cakili kaldi yerinde, gizemli kisi kafasini kaldirinca kan kirmizisina donmus gozleri geceyi bicak gibi kesti. yuzunun rengi kacti ve ayaklarinin karincalandigini hissetti, onu tanimisti.
– Ceyda! seni vahsi vampir, ne o besin zincirini mi degistirdin? Hasta yatalak olanları ve kus türlerini olanlari sectigini duymustum
– espri anlayisini hic kaybetmemissin Selin
– ama sanirim artik kaybedicem, peki niye diye sorsam?
– sebebi sence de belli degil mi? Konyada iken sana hic ilistim mi, ama ne zaman ki sen gitmeye karar verdin, seni listenin en basina aldim
– aaa sebeb bu mu?
– sen ne sandin?
– bilmem yani bu hic aklima gelmemisti
– yaa
– ee ne olcak simdi boynumdan mi isircan
– isirmami istedigin ozel bi yer var mi yoksa bana mi birakirsin
– bak gel anlasalim sana gittigim yerdeki tema birliğine alayım ,catal tencere takimi falan verelim onuda belesten gonderim he dersin
– ne yapcam be tencereyle kanini mi kaynaticam
– belki kanin kaynar bana o zaman ehhi hi
– of cok savsakladik isi nedense kurbanlarin cenesi de cok dusuk oluyo be
– abla etme
-deeeeeeet
…..

cebindeki casusu bul

| 03 May 2008 10:23

Piyasada bir “casus telefon” akımı başladı ki
sormayın gitsin. Cep telefonunuza bir program yükleniyor, bundan sonra o cep telefonunuzdan yapılan görüşmeleri ve telefonun bulunduğu çevrenin seslerini dinleyebiliyorsunuz.

Bu programlar, Symbian gibi bir işletim sistemi barındıran telefonlarda çalışır. Bu telefonlar piyasaya çıkmadan önceleri,
forumlarda ilgili programdan bahsediliyordu.

Telefonunuzda böyle bir programın yüklü olup olmadığını anlamanız hemen hemen mümkün değil.

Fakat basit bir yöntemle, telefonunuzun,
gizlice gönderme yaptığını anlayabilirsiniz.

YAŞLILIĞIN ÇARESİ

yunusemreklk | 03 May 2008 10:23

Yaşlılığın çaresi gerçekten ne? Az buçuk yaşlanmaya başlayan çoğu insanın kendine sormaya başladığı sorulardan birisi. Gerçekten var mı böyle bir çare sizce? Kimileri yapılacak hiçbir şeyin olmadığını, bu konudaki çabaların zaman kaybı olduğunu söylüyorlar. Kimileri ise bunun önemli ölçüde yavaşlatılabileceğini söylemekteler.

Herkes bir şey söyleye dursun bence yaşlılığın tek çaresi, dermanı; başka bir yere taşınmaktır (öteki alem). Hemen çatmayın kaşlarınızı önce dinleyin söyleyeceklerimi. Anlatacaklarımı direk olarak anlatmak biraz zor olacağından dolaylı yollardan örneklendirerek anlatmayı deneyeceğim.

annem’e özgürlüğünü veremedim

cpgulen | 03 May 2008 10:23

bir gün anneler günü olmamalı bunu çok iyi biliyorum fakat ben sana çiçekler yerıne varlığı, sevgiler yerine de hep hüzünlerimi verdim ama sen yine olmaz demedim.İşsizliğin furyasında bir dilim ekmeğini bana verdin,kendin insan olduğunu unutup benim için hayaller kurdun…ben de anneyim senin kadar olmasa da ben de hayallere sahibim gerçekleşmese de ….
benim oğullarım, senin torunların,senin torunların benim anneliğim.farkındalık yaratacaktım sözde;sen den iyi anne olacaktım.ama görüyorum ki hala ben büyüğüm diyorum…ama sen ben den de büyüksün anne …
ekmek uğruna,yaşam,uğruna,benim uğruma heba ettiğin hayatın sana ve bize var olduğumuz,var olduğun sürece ;güzelliklerı ve hakkettiğin mutluluklar getirmesi dileğiyle……….evladın