bildirgec.org

ümit hakkında tüm yazılar

İş Yeri Kabusu

adoxxoda | 07 October 2008 11:00

İşten ayrılıyorum.7 senedir çalıştığım firmadan kopuyorum. Patron dalkavuklarından iğreti geldi artık insanları görmekl istemiyorum. Bu gün konuştum patronla öye boş bir neden diye sordu. Bende kendimce verdim cevabımı yıllarımı verdiğim firmayı yine ben istemedim. Karmakarışık iç ilişkileri herkesin farklı davranması rahatsız etti beni.

Adam gibi adam olalım dedik kendi işimize baktık ama olmuyor insanın çevresinde huzur olmayınca olmuyor işte. 7 sene önce depocu olarak girdim işe 3 ay sonra satışa geçtim. Tezgahtar arakadaş askere gitmek zorundaydı. Benden başkada yapacak kimse yoktu. Gerçi o zamanlar bir kaç kişi gelmişti ama bakkala gitcem diye çıktılar çıkış o çıkış. İşte bu yüzden iş bana kaldı. En iyi şekliyle yaptım işimide gece 3 lere 5 lere kadar mesai yaptım. Pazar günleri çalıştım. Sonra eleman döndü askerden onun gelmesiyle sürgün hayatım başladı. Bakırköyde bir parakende mağazası açmışlardı. Bense toptan mağazasındadım buraya gelen müşterilere toptan mal satıyorduk. Sonra perakendeye verdiler yine bir şey demedim. Gerçi bakırköyde bir mağazada bulunmak çalışma saatlerine rağmen iyiydi 2 kişiydik. Kendi yağımızda kavruluyorduk.Aradan bi 2 sene daha geçti bu seferde ben tecilimi bozdurup askere gitme gereği duydum gittim. Geldiğimde firma bir bina almıştı orda bütün faliyetlerini sürdürüyordu. Toptana geçmek zorunda kaldım bende 3 ay çalıştım çalışmadım kesimhaneye verdiler. Eyvallah dedik orda da çalıştık.

hüzünn

zeys | 05 October 2008 11:37

Çocukken.. çoocuk cagımdayken aklım henuz bır cok seye ermemısken herseyden uzakken yazılarım olurdu sonu bır turlu gelmeyen yazılarım..yazardım hepp..başlık genelllıkle aynı olurdu..
merhaba benle kalan tek sey kagıdım kalemım ve beyaz bır kagıdım..arkaası ıse hep aynı gelırdı o saf dusuncelerım soylerdı kı hayatım da keske boyle beyaz bı kağıda benzeseydı hayatı hep bı beyaz kagıda benzetırdım sankı kalem ben kagıt ta hayattı..ama anladım kı ..her zaman kalem ben olamıyormusum kagıt da her zaman hayatım olmuyormus….saat bılemıyorum kactır kaca varıyordur.. tek bıldıgım ..dudaklarımın büzülüşü aglamaktan korkum.. aglamaktan korkuyorum ..cok fazla aglamıyorum aglayınca da bı turlu susamıyorum..cok sey ızlıyor cok olaya tanıklık edıyorum ama sadece ızlıyorum bazen o hıc sevmedıgım dızılere takılıyorum.. sonra bı huzunle fırlayarak kalkıverıyorum cunku bana hersey benı ,hayatımı ,kararlarımı ,huzunlerımı ve en cok ta kırılan umutlarımı isteklerımı hatırlatıyor..her sahne bende buyuk bir ız bırakıyor..kactıgım hıc bırsye pesımı bırakmıyor..azmedıyorum ama kapılarım hep aynı yere cıkıyor..acılan kapıda gene aynı ruzgar ve gene aynı agacı goruyorum ruzgara kapılmıs yapraklarını savurmus solmus gene aynı ağacı goruyorum..
yıllarr cok hızlı gecıyor..benı benden alıyor yasam denılen sey..ıcımdekı saflıkları temızlıklerı sılıp supurmeye baslıyor..cunku o saf dusunceler o kadar cok yıkılp kırılıyor kı anlıyor.. uzulmemek kırılmamak yıkılmamak ıcın onlar gıbı olmalı ıncıtmemek ıcın kendını ıncıtmeyı unutmalı.. hayatından hayat feda etmeyı unutmalı..kendın ıcın yasamalı ..once kendın dıyor hayat…önce kendın..

Çıkmayan candan, ümit kesilmez

srkncntrk | 04 September 2008 12:33

Gözler hep birşeyler arar.
Bulacağı vaadine hep kanar
Ne zamanki mutluluğu yakalar
Pembe Pembe hayaller kurar
Onun için herşey tarifsiz
Hayat ise kedersizdir
Ne zaman gerçeği anlar
Yaşadığı anlar kayıtsızdır.

Bizler hep hayaller kurarız, içimizde devamlı bir umut vardır. Birilerine, birşeylere sahip olma arzusu
bizim içimizdeki enerjiyi açığa çıkaran en önemli unsurdur. Ama her zaman içimizde bir boşluk taşırız, hiçbirşeyden tatmin olmayız, herzaman daha iyiye, daha güzele odaklanırız. Sahip olduklarımızla, övünür. Olamadıklarımız ise bizi yer bitirir. Kimimiz sinir hastası, kimimiz kanser, kimimiz de bedbaht olur.
Oysa sahip olamadıklarımızın bizi daha çok motive etmesi, hayata yaklaştırması gerekir. Çünkü önümüzde hala yapamadığımız, gerçekleştiremediğimiz bir hedef sözkonusu. O hedef için harcadığımız vakit, sonunda başarı bile olmasa bizi zinde tutmuş, hayata bağlamıştır. Başarılı olunduğu zaman da şımarmamak, yeni hedeflere kanalize olmak veya eskiyi devam ettirme çabası içinde olmak, sağlıklı olmanın bir numaralı anahtarı olsa gerek.
Umut olmasa biz olmazdık, hayaller olmasa gerçekler olmazdı.

Çıkmayan candan, ümit kesilmez.

BAĞLILIK

cpgulen | 17 August 2008 21:53

İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ OKUDUM SANA;
NEYİ,NASIL BİLEMEM.
RUHUMDA SANCILAR,YANGILAR
SUNAMADIĞIM SAYGILARLA.İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ SÖYLEDİM ŞARKILARI;
NEDİR,NASILDIR BİLEMEM.
BEN SADECE BU TÜRKÜYÜ UYDURDUM
SÖYLESENDE BAŞKA ŞEYLE YETİNMEM.İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ SESLENİYORUM
DOĞAYA,HAYATA,YAŞAMA
BİR TEK ŞEYİ İYİ BİLİYORUM.
SIKISIKI BAĞLIYIM BEN,YAŞAMA,AŞKA.

Umarsız Yazı

pilli pati | 09 December 2007 00:43

..
Yavaşça toparlıyorsun öykünü. Gitmeye karar verdiğini görüyorum… Bütün cümlelerin ansızın çırılçıplak kaldığını da! Sesini, kokunu, dokunuşunu, bakışlarını ve tebessümünü toparlayıp gitmek istiyorsun… Usulca noktalıyorsun bu öyküyü.

Ümitlerin var. Ümitlerini apar topar bir bohçaya dolduruyorsun. O ellerinde taşıdığın nehir, soluğunda taşıdığın rüzgar, o tenindeki serseri yaşam; hepsi silinecekler hayatımdan. O kendini alıp gidişin, bedenime birazdan şiddetli depremler bırakacak, biliyorum.

bir iş görümesinde karşılaşabileceğiniz en zor soru !

taninmayan-68170 | 25 November 2007 19:23

bir iş görümesinde karşılaşabileceğiniz en zor soru ne olabilir bunu hiç düşündünüzmü !?

bir keresinde internet üzerinde insan kaynakları sitelerinden bir siteye bir CV hazırlayıp aktif işverenlerin okuması için CV mi aktif hale getirdim
bir süre sonra bir iş yerinden mülakat için cağrı geldi.
randevu yerine 15 dk önceden gittim
çünkü bu tarz davranışlar +artı puan olarak değerlendirileceğini düşünüyordum.

iş yeri sekreterinin karşısındaki sandalyede otururken çay içermisiniz sorusuna verdiğim cevap

içimden {{ ya çay üzerime dökülürse gibi düşük bir olasılık olsada , heran her şey olabilir. diyerekten }}
hayır teşekür ederim cevabından sonra
açılan kapıdan çıkan benden önceki adayın
etrafa gülümseyerek olumlu bakışları veya diğer taraftan elinden geldiğince olumlu bir imaj çizmeye çalışan sıradan birinin gidişini izlerken

Keşke

MRGREY | 19 November 2007 09:44

Keşke zamanı durdurabilseydik
Geriye dönebilseydik keşke
Büyüklerimiz nefret yerine sevgi aşılayabilselerdi bize
Keşke
VE biz de bu kadar esiri olmasaydık gururumuzun

Keşke hiçbir şey yaşanmamış
Kalpler hiç kırılmamış olsaydı
Keşke

Kimbilir bayramlar bu kadar yavan
Düğünler bu kadar sessiz
Ölümler bu kadar acı verici olmazdı
Yanımda olsaydınız
Yanınızda olabilseydim
Keşke

Keşke karşımda kadehi kaldıran
Hayalin değil sen olsaydın
Keşke canım acımasaydı
İçim yanmasaydı
Her hatırladığımda
Ah keşke

Minik bir operasyon…

| 22 September 2007 12:06

Kızımın burnundaki siğili aldırmak için gittiğimiz hastanenin ameliyathane kapısında biriken bir avuç kalabalık, ister istemez, insanın içini burkuyordu.Kimi hıçkırarak ağlıyor, kimi sessizce başını önüne eğmiş bekliyordu.Kalp krizi geçirerek ameliyata alınan kişi birkaçının patronu, ikisinin de babası olduğunu anlayabilmiştim fısıltılı hıçkırıklardan.Derken; kapıda yeşiller içinde belirdi aynı zamanda
kızımın küçük siğil operasyonunu da gerçekleştirecek olan doktorumuz.Maskesi boynunun altında, bir eli cebinde, diğer eli ameliyathane kapısına dayanmış, ayağının teki diğerinin üzerine atılmış, neredeyse hergünkü yaşanmışlıkların verdiği gayri ihtiyari bir alışmışlık ifadesiyle, hasta yakınlarına; “….bey, ciddi bir ameliyat geçirdi, elimizden geleni yaptık ama bundan sonrası ümitsiz” gibilerinden, bir şeyler anlattı.Bize dönerek, “İçerideki hasta yoğun bakım ünitesine geçirildikten sonra, sizi alacağız, çocuğu hazırlayın” diyerek arkasını dönüp gitti.Kelimeler bedenden bağımsız olabilir mi?