bildirgec.org

türk müziği hakkında tüm yazılar

Bir tutku; Armonika

massay | 12 January 2010 12:23

Hiç kuşkusuz, 60’ların gençliğinin kalbini çalan, “Love Me Do”adlı parçalarında Beatles üyelerine eşlik eden o büyülü armonikanın sesidir.

Parça, tüm dünyada yıllarca fırtına gibi esip, yeni kuşaklara yepyeni bir yaşam tarzının kapılarını açar.

Hem duygulu, hem de oynak bir havası vardır “Love me Do” nun; kabuğunu kırarak kurulu düzeni reddeden gençliğin milli marşı olmuştur adeta…

Çok sevilmiştir; tıpkı, kendinden bir kuşak önceki neslin “Peg o’My Heart” ı sevdiği gibi…

1947-48’lerde “Peg o’My Heart” 20 milyon 45’lik satar.

Parça, “Harmonicats” (Armonikedileri adlı bir trio tarafından seslendirilir. (tri’o italyanca 3’lü anlamında.)

Üç kişilik bu grup, ağız armonikalarıyla harikalar yaratır, milyonlarca amerikalıyı bu enstrümanla büyüler.

Bu öylesine güçlü bir büyüdür ki, herkes birer armonika satın alır ve bu küçük, parlak gümüş rengi oyuncağın içinde sesin saklı olduğu yeri keşfetmek için uğraşır durur.

Ömrümüzün son demi, son baharıdır artık

FEYZAN | 22 April 2009 17:43

Ben 15 yaşlarındaydım. Böyle yeni açmış bahar dalı gibi ter-ü taze, daha yeni yeni kız olduğumun filan farkına varıyorum. Annemin, çok sevdiği bir kuzeni vardı, ( hala da var da annem gitti ) dayı derdim ona, çok iyi anlaşırlardı. Beni öyle serpilmiş filan görünce ‘ne güzel ömrünün baharında’ dedi. Biz ise yavaş yavaş sonbahar a yaklaştık. O zaman herhalde, benim şimdi olduğum gibi, 4o’ lı yaşlarındaydılar. Dayımın anne ve babası daha 60’ larını bulamadan vefat etmişlerdi. Belki de kendisinin de öyle olacağını düşünüp bunu lafı etmişti. Annem de onu teselli etmek için yok canım genciz biz daha ne sonbaharı filan dedi. Ben de nedense lafa karışıp dayımı teselli etmek istedim. Hem dedim, ben sonbaharı da severim.
Onun bahsettiği sonbahar değildi benim kastettiğim tabi. Benim bahsettiğim eylül de başlayıp kasım da sona eren sonbahardı. Dayım, ben de senin gibi ilkbahar da olsaydım sonbaharı severdim dedi, gülüştüler.

Orkestra

tentena | 12 April 2008 20:57

Çalgı toplulukları en eski çağlardan beri vardı, fakat gerçek orkestralar ancak çoksesli müziğin gelişmesinden sonra ortaya çıktı. 1475’den sonra Pesaro, Mantova, Brescia’da önemli çalgıcı topluluklarından söz edilir. Ama Rönesans devrinde şarkıcıların çoğunun viyol veya kornet gibi çalgılar çalarak şarkı söylediğini unutmamak gerekir. 1600’e doğru çoksesli çalgı müziği ses müziğinden ayrıldı, fakat iki türün ortak çalışmalarıda kesilmedi. 1700’de yalnız orkestraya yer veren bir repertuvar oluşmaya başladı. O zamana kadar tesadüfe veya durumun gereğine bırakılmış olan çalgı seçimi, operalar sayesinde değişmez bir düzene sokuldu; Lully’den yüz yıl sonra Paris Opera orkestrasının üye sayısı altmışı aştı. 1725’te Philidor’un kurduğu ‘Concerts Spirituels’ orkestrasının üye sayısı ise hiç bir zaman opera orkestrasına erişemedi. 1713’te Paris Opera orkestrasında ‘küçük koro’ adı verilen on çalgılı bir topluluk yer aldı; şu çalgılardan oluşuyordu:

en sevdiğiniz beş Sezen Aksu şarkısı?

kahramancayirli | 11 October 2007 16:32

aslında önce “en iyi 5 Sezen Aksu şarkısı” diyecektim ama sonra vazgeçtim..böylesine üretken bir ismin şarkılarının ne kadar iyi / kötü olduğuna karar vermek bize düşmez.

bu yüzden en çok sevdiğimiz Sezen Aksu şarkılarını paylaşalım istedim, belki bu sayede bilmediğimiz Sezen Aksu şarkılarıyla da tanışırız.

bu yazı için, şimdilik Sezen Aksu’nun başka şarkıcılara verdiği şarkıları dışarıda bırakalım. O şarkıları başka bir yazıda konuşuruz.

benim beşlim şöyle:

1-Kış Masalı
2-Hıdrellez
3-Son Sardunyalar
4-Kalp Unutmaz
5-Değer mi?

sizin beşliniz nasıl?

Müzik ile Tedavi

tenedian | 18 December 2006 21:56

Müzik terapi
Müzik terapi

Yüzlerce yıldır insanlar hastalıkların üstesinden gelmek için çeşit çeşit yol, yöntem denemişler, çeşitli otlardan, hayvanlardan, deniz ürünlerinden, insan organlarından şifa bulmaya çalışmışlar. Bu çabaların en ilginçlerinden biri de “Müzik ile Tedavi”.
Müzik ile tedavi yukarıda sayılanlar kadar yoğun olarak kullanılmasa da, güçlü bir uygarlığın hüküm sürdüğü her yerde uygulanmış, zaman zaman, yer yer dinsel uygulamalarla karışmış.
Batılı kaynaklara bakarsanız her şeyin ilki için gittiklere yere gönderiyorlar: Eflatun ve Aristo
Oysa doğulu kaynaklar bu uygulamayı eski Yunan’dan çok daha önce bildiklerini, uyguladıklarını ve bu yolla birçok hastayı, özellikle ruh sağlığı bozuk kişileri tedavi ettiklerini yazıyorlar. “Uygur Türklerinin 3000 yıl önce Şaman dinine mensup olduğu çağlarda Şaman, Pirhon ve Bahşılar şarkılar söylemek ve dans etmek sureti ile hasta tedavi seansları ve merasimleri icra ederlerdiKaynak: ESKİ TÜRKLERDE MÜZİK İLE TEDAVİ Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç
Farabi ise makamları ruha yaptıkları etki açısından kategorize etmiştir: Rast makamı: İnsana sefa (neşe, huzur) verir.
Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.
Küçek makamı: İnsana hüzün ve elem verir.
Büzürk makamı: İnsana havf (korku) verir.
İsfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti ve güven hissi verir.
Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.
Uşşak makamı: İnsana gülme ‘dilhek’ verir.
Zirgüle makamı: İnsana uyku ‘nevm’ verir.
Saba makamı: İnasana şecaat (cesaret, kuvvet) verir.
Puselik makamı: İnsana kuvvet verir.
Hüseyni makamı: İnsana sulh ( sükunet, rahatlık) verir.
Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçak gönüllülük ) verir
……..
Bu kadarla kalsa iyi, bu “ilaçları” ne zaman alacağımız da ayrıntılanmış:
Rast ve Rehavi makamları: Seher zamanları etkilidir.
Hüseyni makamı: Sabahleyin etkilidir.
Irak makamı: Kuşlukta etkilidir.
Nihavend makamı: Öğleyin etkilidir.
Hicaz makamı: İki ezan arası etkilidir.
Buselik makamı: İkindi zamanı etkilidir.
Uşşak makamı: Gün batarken etkilidir.
Zengüle makamı: Gurubdan sonra etkilidir.
Muhalif makamları: Yatsıdan sonra etkilidir.
Rast makamı: Gece yarısı etkilidir.
Zirefkend makamı: Gece yarısından sonra etkilidir
……….

İlgili iseniz, televizyonda denk gelmişsinizdir; şu anda bizde de bu uygulamayı ayakta tutmayı çalışan bir grup var: Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu. Oruç Güvenç önderliğinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Siteleri: www.tumata.com aracılığıyla güncel faaliyet, konser ve kurslarından haberdar olabilirsiniz.
Terapiye hemen başlamak için burayı ziyaret edebilir, müzik terapinin temelleri konusunda bilgilenmek için buradan yararlanabilir, ticarileşmiş halini görüp, mesela AIDS’lilerin veya kanserlilerin neleri dinlemeleri gerektiğini öğrenmek ve bir iki örnek dinlemek isteyenler de buraya gidebilirler.
Size son bir iyilik yapayım: Kalp, karaciğer ve mide sorunlarınız varsa tıklayıp dinleyin, sonuç almak için sabah dinleyin (yukarı bakınız) zira makam hüseyni…