bildirgec.org

toplum hakkında tüm yazılar

Kızlar ve erkekler üzerine…

Guitarist | 15 September 2006 18:14

Kadınlar her zaman anlaşılmaz gelmiştir bize. Sevgiliniz ya da karınız ya da arkadaşınız.Hiç farketmez! Her “dişi” de bir saçma şey batar gözünüze. Evet her erkeğin mükemmel bulduğu bir kız mutlaka vardır ama o “mükemmel” kızda bile bulursunuz bir kusur,daha doğrusu “siz kadınlar” dedirten bir hata!Öyle ya kusursuz insan olamaz!Ama söz konusu dişi olduğunda zaten olay kusurdan çok dişiliğinin bir özelliğine dayandırılır.

Karınız da olabilir o kişi…Evden çıkmak üzereyken aynanın başında yarım saat saçlarını tarayabilir.Ve siz yine “siz kadınlar” der ve çıldırırsınız.

Erkekleri Eğitelim – 1

linnux | 04 September 2006 16:33

Verdiğimiz bir eleştiri sözünü tutarken, toplumumuzdaki
bazı eğilimleri de eleştiriyoruz bu yazımızda.
Mekanımız asker ocağı, başlayalım!

Acemi birliğinde, akşam yemeğinden sonra bir de akşam dersi yapılıyordu.
Atatürkçülük eğitimi falan…

Aklıma gelmişken, “Atatürk’ün tanımı” diye birşey vardı.
On maddelikti sanırım. Yani tüfeğin silahın tanımı olur da,
“Atatürk’ün tanımı” kavramını hangi akla yakıştırırsınız,
bunu TDK’ya havale ediyorum.
Gerçi bu tanımın, “hangi aklın” eseri olduğuna dair duyumlar almadım değil.
Ama kesinliği olmayan bir konuda polemiğe girmeyelim deyip,
TDK’ya saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz(nedense!).

Demokrasi bilimsel midir?

Arod | 04 August 2006 21:39

Zaman ilerliyor, bilim ve ondan dogan teknolojiler hizmetinizde. Kolunuzda bir elektronik saat, cebinizde hucresel telefonunuz hayatinizdan memnunsunuz. Evinize gidip 5.000 YTL’lik LCD televizyonunuzda yeni aldiginiz DVD’yi izleyeceksiniz bu aksam. Airbagli, ABS’li, hatta ASR ve EBD’li arabaniz kapida sizi bekliyor.Ultra hizli AMD-64 bit bilgisayariniz emrinize AMaDe. Butun bunlari size sunan bilim ve teknolojideki hizli gelismeler ve bundan dogan pazar. Hayatimizin belirgin olcude kolaylastigi acik ve net, yasam standardimizin da yukseldigi bir gercek. Peki gercekten bilimsel gelismeler olmasi gerektigi olcude hayatimiza yansiyor mu? Bilim sadece teknoloji uretmek icin mi var? Yoksa bize sundugu bilgilerin bir kismi bosuna mi gidiyor,ozetle bilimden yeterince faydalanabiliyor muyuz?

Christopher Street Day

harschena | 22 July 2006 22:06

Biz Türkler. Escinselleri, transseksüelleri sevmeyiz. Onlara kendilerini satmaktan baska is alani sunmadigimiz gibi sirf hosumuza gitmedikleri icin döveriz. Homofobik bir toplumuz. Ancak nasil oluyorsa hayat kadinlari, travestilerin kendilerinden daha cok kazandigindan sikayet eder. Türkiye’de en cok sevilerek dinlenen sarkicilar arasinda gayler ve transseksüeller var, yine nasil oluyorsa. Aslinda nasil oldugu belli: celiskilerle doluyuz. Hala tabularimizdan kurtulamadik. Ama gizli escinsellik ne kadar kabul etmesek de cogumuzda var. Ayrica insanlari kalplerine göre degerlendirmeyi ögrenemedik. Ben insanimizi bu konuda cok ikiyüzlü buluyorum.

ve tanrı beni de yarattı…

rip | 29 May 2006 02:05

… Aslında tüm sorun doğumum ile başladı. Daha sonra dünyaya gelir gelmez benim için özenle hazırlanan hayatı başamaya başladım.

Tüm çocuklarda olan sevecenliğimin yanında görenler ilk olarak anneme mi, yoksa babama mı benzediğim konusunda bile kararsızdı, halbuki o “ben”dim. İkisinden birine benzeyip diğerini kırmak istemem. Ağladığımda hep acıktığımı düşünmüş olmalılar ki ya bir biberon ya da bir emzik verirlerdi, belki de susmam için sadece. Sonraları konuşmayı becerip bir de soru sormaya başladığımda ise asıl sorun o zaman başladı. “Anni bu ne?”, “Babba bu ne?” sorularımın çoğu yanıtlanmış olsa da aynı dönemde yanıtları çoğu zaman leyleklerde olan türde sorulara olan merakımın giderildiğini söyleyemem.

Namus oldunuz iman oldunuz sonra %1,5 oldunuz

be_goodie | 24 May 2006 09:05

eyyy türkiyenin sorunlu yüzde 1,5 i;

mitinglerde kement oldunuz, atıldınız en ilerilere, türkülerle, destanlarla, davullarla, zurnalarla. avrupa yollarında insan hakları davalarına şikayetler götürdünüz sonra karar çıkınca; o da mahkememi ulema olmadan mahkememi olur?! diye dolandırmaya devam ettiler sonra ulemalarla soruların cevaplarını bulmak isteyenler bir anda yüzde hesaplarıyla konuşur oldular. bu mudur? bu muydu? bu değildi, bu hiç de olmadı zaten ee öyle olmayacağı çok söylendi de zaten.

namus oldunuz, iman oldunuz, sonra yüzde 1,5 oldunuz. ben utandım. Allah kimseyi utandırmasın.

Meraklı mısın? Değil mi? Yoksa Bilgili mi?

Ruhul_Furkan | 18 May 2006 09:57

Bu forumlara dini bir sual sormam sizce ne kadar uygundur..? (Soracağım da) Dinin incelikleri dini yaşamak ve din hakkındaki eleştiriler, Toplumsal kavram vs. vs. Dini konu açılsın mı?

Sizlerden gelen yorumlar doğrultusunda hareket edilecektir….

po f1 reklamı ve İSTİKLAL MARŞI

sbaskentli | 27 April 2006 22:07

Hala sessiz kalmaya devam edecekmisiniz yoksa bir araya gelip tepkimizi göstermenin yollarını bulacakmıyız….

Önce ki gün sevgili bildirgecimizde duyarlı bir arkadaşımızın PO nun yeni F1 reklamları ile ilgili yazısını okudum. Ben bu gruba karşı zaten gıcık illet ve hatta uyuz olduğum için tarafsız olmayacağımı düşünürek herhangi bir yorum yapmakdan kaçındım.

Ancak dün akşam reklamı kendim izledğimde durumun gerçekten içler acısı olduğunu yaşayarak gördüm. f1 aracı ekranda süzülürken fonda İSTİKLAL MARŞImız çalınıyor.

Sosyal Fobi (Korkmayın)

jailhouserock | 07 April 2006 15:10

Sosyal fobi genel olarak, yanlız başına iken gayet rahat gerçekleştirilen davranışların topluluk önünde yapılamaması zaman zaman fiziksel rahatsızlık vermesi(terleme,bulantı,titreme) olarak açıklanabilir. Sosyal fobiyi sadece topluluk önündeki etkinlikler olarak sınırlamak yanlış olur. Bazen tek kişinin yanında bile bu belirtiler görülebilir.

Sosyal fobi, kendine güven azlığı, kendini değersiz hissetme duyguları ile fazlası ile ilişkilidir. Sosyal fobikler kendilerini değersiz görürler ve hep eleştirilmekten, gülünç duruma düşmekten korkarlar.

mevsimsel hezeyanlar…

gti861 | 19 December 2005 13:25

Aklım ermeye başladığından beri; her mevsim değişikliği yaşandığında fark ederim ne kadar gereksiz yorumlara maruz kaldığımı.

Bu yorumlar farklı biçimlerde yankılansa da kulaklarımda özünde hep aynı yakarış, hep aynı memnuniyetsizliği anlatır.

Bu durumlara bir yenisini dün akşam ziyaretimize gelen anneannem ekledi. Dedim ya özünde hep aynı memnuniyetsizlik. Haberlerde kar yağışı yüzünden İstanbul da okulların tatil edildiği duyuruldu görüntüler eşliğinde…Görüntüler geçen senelerde çekilmiş karla kaplı yollara aitti. Anneannem yine her zaman ki panikvari ve ne olacak bu mevsimlerin hali şeklinde yorumlarda bulunmaya başladı. ” Ay anam kara bak, donduk ayol donduk donduk valla. Üf her yıl aynı kar. Her kış kar yağar zaten” babında atıp tutmaya başladı…