bildirgec.org

tiyatro hakkında tüm yazılar

godotu beklerken

eskutk | 25 October 2005 20:02

Kiliselerin Almanya’da Kültür ve Sanat etkinliklerini duyuyor, gazetelerden haftalık, dergilerden aylık programları okuyor, fakat birtürlü izleme fırsatı bulamıyordum. Milyonlarca insanın ödediği Kilise vergilerinin nereye gittiğini merak eder dururdum.
80’li yılların başında, ülkemdeki faşizme karşı yapılan ve binlerce insanımızın katıldığı açlık grevlerine, başlangıçta karşı çıkan, ardından kiliselerinin kapılarını açan tanrıbilimcilerinin, insan kayıplarını önlemek için, başımızdan doktorları eksik etmeyen ve ısrarla vazgeçilmesini dileyen tavırlarını anımsamamak mümkün değil.
1981 yılında yazdığım ve yönettiğim “ Demokrasi Oyunu ” Lockum şehrindeki İlâhiyat Fakültesinde üç gün süren tartışma-bilgilendirme plâtformunda yüzlerce izleyici buldu. Daha sonraları birçok Kilise tarafından çağrılı olarak gittiğimizde gösterilen ilgi ve destek bizi güçlendiriyor ve daha aktif olmamıza neden oluyordu.
Kiliseler her mahallede bir iki İncil kursu açacaklarına, din çıkarcılığı gütmeyen sanat ve kültür çalışmalarını arttırarak, toplumuna karşı yüklenilmesi gereken sorumluluklarını yerine getiriyor, gençleri ve yetişkinleri çatıları altında toplamayı başarıyorlar. Tiyatroların yanısıra kurulan, küçük veya büyük orkestraları klâsik batı müziği konserleri veriyor, Kiliselerine üye olanların dışındaki insanlar da bu etkinlikleri beğeniyle izleyerek kendi toplumlarına örnek alıyorlar.

Hücrelerim hızla ölüyor

aozkan | 10 April 2002 22:59

Hayatım garip dönemleri oldu, her zaman bir şekilde alıştığım haline döndüler. Ama bu sefer farklı bir şeyler yaşamaya başladım, dur durak bilmeden koşturur oldum.

Efendim konun başı şuna dayanıyor 4 yıllık tıp öğrencisiyim, ilk 4 yılım rutin geçti taki şu 6 hafta öncesine kadar. Kendim için yaşadım 2 yıl deliler gibi tiyatro yaptım, yaptığım işlerden zevk aldım bu sırada tiyatro hızımı kesmedi dağcılık ve scubaya sarıldım, zamanla doğa sporları ilgimi daha fazla çeker oldu, bende o yöne doğru kaydım, hayatımın bir bölümünü şehir dışında okuldan uzakta geçirdim , sonra sakatlanan dizim ve artık deneyimli bir dalıcı olmam nedeniyle kendimi bir anda scuba işinin başında buldum, fark ettimki ben kendime bir uğraş bulmuyorum onlar beni buluyor, tabii bu sırada çocukluğumdan beri vaz geçemediğim bilgisayarla sabahlara kadar seviştim, herşeyi biraz bilme isteği içinde html, asp , php (neden asp+php diye sormayın olay tamamen commodore+basic ikilisinin suçu) öğrendim. Bu arada okulda 4. sınıf oldum ve artık büyüdüğümü kendi dalımda da ilerlemem gerektiğine karar verdim.

Saatlerimi ayırdığım bilgisayar ise nerdeyse yalnızca mailler ve bir alışkanlık halini alan hafife(chatkapi) bakmakdan başka bir işe yaramaz oldu. Kafamda birsürü fikir yalnızca proje olarak tıkılı kaldı. Şimdiyse yaptığım tek birşey var sabah 06:45 de kalkmak evden çıkmak ve sabah viziti için hastalarımı kontrol edip akşam olup leş gibi yorgun eve geri dönmek. Hayatım bu hale geldi acaba yaşadığım bu gerçek hayat provası beni bu hale getiriyorsa ilerde neler olacak. Bakalım göreceğiz pasonun arkasındaki saklambaç bittince…