bildirgec.org

tesadüf hakkında tüm yazılar

Felix Felixcis

blood sugar sex magik | 18 November 2007 12:20

Mucizelere inanır mısınız?
Ya da şanslı olduğunuzu düşünür müsünüz?
Tüm evrenin sizin için çalıştığı geldi mi aklınıza hiç?
Bu sorulara cevabınız evet mi?

Evet, benim cevabım evet…

Hiç oluyor mu size de? Ne yapacağınızı bilmediğiniz zamanlarınızda karşınıza çıkıyor mu bir şeyler?
Şans diyorlar, düzen diyorlar, sadece bir tesadüf diyorlar, kimileriyse kader…
Öyle gelişiyor ki olaylar, öyle içinden çıkılmaz haller alıyorlar ki sıkışıp kalıyorum. Düşünemiyorum bile bazen. Sonunu kestiremiyorum. Bırakıyorum akışına. Gidiyor, akıyor… Geçiyor…
Zihnim tüm algılara kapalı. Nerede ne yapıyor olduğumun bir önemi yok. Bir yerden bir şeyler geliyor. Biliyorum bunu! Ne yaptığımı bilmiyorum ama yaptığımın doğru olduğunu biliyorum. Bir güç aklıma, zihnime, tüm bedenime hakim oluyor. ‘Bırak’ diyor. ‘Umursama!’ Onu ben kontrol etmiyorum hayır, o beni kontrol ediyor. Söylediklerimin farkında değilim. Düşünmeden söylüyorum. Kendime dışarıdan bakıyor gibiyim. O vücudun içindeki ben değilim. Ben dışarıdayım. Hareketler bana yabancı ama bu yabancılığa karşı bir güven var içimde. İnanıyorum ona, sığınıyorum… Sığınmaktan başka çarem yok ki! Ona inanıp güvenmekten başka çarem yok ki! Lafın kısası, ÇAREM YOK Kİ!
Seviyor beni bu güc-ü muhterem. Öyle zamanlarda öyle yerlerde karşılaşıyoruz ki onunla, kendimi ona bırakmak o kadar rahatlatıcı ki… Anladım artık! İşleri oluruna bırakmanın ne demek olduğunu anladım! Bir “olur” olduğunu anladım. Kader, tesadüf, şans her olur’umun adını “mucize” yaptım!
Mucizelerim benim yanımda!
Evren benimle!
Felix Felixcis içtim, hayat!
Korkum yok!
Gel!

Beni Bırakma, Maviş..

pillibebekkuyuda | 22 September 2007 15:03

Salsa nın ortasında bir müddet donup, asılı kaldığım dolunayın, ertesi gün yaşayacağım ızdırabın habercisi olduğunu nereden bilecektim.

Gitme anne, beni bırakma, maviş, gözünü aç..

İş dünyasının, insanı ister istemez şekle soktuğu kalıpsal görüntüm , çalıp duran telefonlarım, toplantılar Ve, bir haftadır yazlıkta tek başına kalan annemi aramamı engellemeyen, hayata karşı biraz da olsa duyarlı yaklaşmamı sağlayan şiirsel, ağlak ruhum….

-İyi misin anne? Telefon açılıyor ses yok….

Bir his; sıcacık, bir o kadar da soğuk, sanki ilahi bir güç, bana bilmece soruyor.. Kelimelerim sınırlı, tek hakkım var , ılık esen rüzgar tenimi okşuyor, yolu kavrayışım her tümsekte mıknatıs gibi bütün negatif düşünceleri üzerine çeken sünger beynim, savruluşum, hala o soruya cevap vermiş değilim..

Bende Geldim!

suzani | 17 August 2007 18:12

Merhaba arkadaşlar ben sitenize yeni üye oldum.Tesadüfe bakın bugün 17 ağustos sabah ilk aklıma gelen 8 yıl önce bugün Gölcük’te yaşadıklarım oldu.Biz kurtulduk ama yıkılan binamızın enkazında kalan onlarca komşumuz vardı.Korkunç bir manzaraydı ve en acısıda hiçbirşey yapamıyor olmamızdı.Daha güzel yazılarda buluşmak üzere Hoşça kalın.

ÇİÇEĞİ BURNUNDA SİZLERDEN BİRİ

guddicini | 07 March 2007 11:56

Merhaba ben guddicini,16/02/2007 tarihinden beri pilli.comdayım.Bir tesadüf eseri dolanırken,kendimi bu site de buldum.Sizlerin misafiri oldum yazılarınızı okudum doğrusu keyif aldım,bazılarını tuttum,bazılarına yorum yazdım.Şimdi bende çiçeği burnunda sizdelerden biri olarak aklıma gelenleri yazmaya çalışacağım.Çiçeği burnunda diyince aklıma geldi.Ben 05/11/2006 tarihinde evlenmiş çiçeği burnunda yeni gelinim.Bana yardımcı olacağımız umuyorum.Yazılarınızdan faydalanacağıma ,bilgi dağarcığıma yenilikler katacağıma inanıyorum,deneyimlerinizden yararlanacağım.Sizlere aşkımı anlatcağım,o benim herşeyim,hiç de kolay olmadı tam 7 yıl bekledim.Ama mutlu son.Tüm sevenlerin kavuşmasını diliyorum.Neden bilmiyorum ama bugün çok mutluyum.Belki burada bir şeyler karalamam,belkide 9 eylül kamu yönetimi mezunu işsiz kocamın iş olabilr umudu.Sebep her ne olursa olsun mutluyummm

Seçimler ve Tesadüfler

pilli pati | 04 March 2007 08:39

pencere
pencere

Uzun öğledensonralarının başta kuş cıvıltıları ve doğanın diğer seslerine fırsat bırakan sessizliğine henüz uyum sağlayabiliyorum. Şimdi, açık duran pencereden, esen ılık meltemin arada sırada dalları harekete geçirdiğini izliyorum.

Ve nedense aklıma geliyor;

Hani hatırlıyor musun; o uzak deniz ülkesine gitmeye ilk karar verdiğin ve hiç tükenmeyeceğine benim bile artık inanmak zorunda kaldığım bir tutku ve sesindeki o müthiş heyecanla, bana yolculuk fikrini açtığın günü?
Hepsinin kocaman bir şaka olduğunu duymayı ne çok isterdim.

ikiz kule olayı

halilcelik38 | 10 October 2005 23:28

tesadufmu acaba nette dolasan bir maili paylasmak istedimde

11 Eylul olaylarinda ikiz kulelere carpan ucaklardan
birinin ucus numarasi Q33 NY imis.
Simdi bir word belgesi aciyorsunuz tertemiz, bu rakam
ve harften olusan ucus numarasini aynen yaziyorsunuz buyuk harfle.
Daha sonra bu yazinin karakter buyuklugunu 72
(en buyuk) yapiyorsunuz.
ve de…

yazi karakterini “Wingdings” olarak ayarliyorsunuz.
Dikkat edin webdings değil wingdings..

lcd sanatı

azurenus | 06 October 2005 09:38

15inç’lik lcd monitörü cracklersek acaba her zaman bu kadar estetik görüntüler elde edebilir miyiz? görüntü o kadar güzel ki masaüstüme kaplamadan duramadım.

[kırık lcd]

Rüya Değildi

oky | 31 August 2002 20:32

az önce şöyle oldu ::

bilgisayarın karşısına geçmiş, bulutsuzluk özlemi sözlerimi geri alamam’ı, dinlemeye koyulmuştum. sokak lambası, sarı ışıklı olanlardan, tam odamın penceresinin hizasında, evi oldukça aydınlatıyor. ancak direğe falan bağlı değil; kablolara tutturulmuş bir ışık. şarkı hafif başladı. konser kaydı. ilk kısım bitti, solist şimdiii diye bağırdı. araya diğer enstrümanlar girdi ve şarkı hızlandı. o sarı lambada o esnada aşırı derecede sallanmaya başladı, dikkatimi çekti. sonra farkettim ki ritme göre hareket ediyordu evin içi, disko gibi bir aydınlanıp bir kararıyordu. hoşuma gitti. tam şarkı bittiğinde söner diye ummuştum, olmadı, şarkı bitmeden söndü. ardından bu ne biçim hikaye böyle’yi açtım. o şarkı çalarken de az önceki gibi bir atraksyon bekledim. olmadı. tuhaf.