Yukarıdaki resim Türkiye’nin önde gelen haber sitelerinden biri olan İnternethaber‘den alındı. Canlı bomba ve terör haberi vermek isteyen site terör ve bomba ile ilgili başka resim bulamadığından dolayı popüler tarayıcı Firefox‘un simgesine aşırı benzeyen (!) bu resmi kullandı.
Acaba bir markanın kolay oluşmadığını, tescil diye bir şeyin olduğunu, her bulduğumuz resmi “terör”, “bomba” kelimeleri ile yan yana kullanamayacağımızı ne zaman öğreneceğiz?
Özellikle yazılı ve müzikal eserlerin sahipliği konusunda bol kapışmalar yaşanıyor malum. Bir de yazdığı eseri çalınır korkusuyla dolapta tutan kesim var. İşte bunlara çare olacak dijital ‘noter’ sistemi tasdix‘i tanıttılar dün. Denedim de, gayet iyi çalışıyor. Henüz Mac uyumlu değil ama en kısa zamanda yapacaklarmış. Olay şu: Eseriniz ne olursa olsun size ait olduğunu hukuksal açıdan ileride kanıtlamak zorunda kalırsanız diye, giriyorsunuz tasdix.com‘a, kendi bilgisayarınızın üstüne eserinize saat ve tarih ekletip dijital olarak damgalatıyorsunuz. Ve hukuki geçerliliği de var. Fikir ve sanat eserlerinin telif korumasına taraftarız, değil mi? Akıl fikir sahipleri, buradan lütfen..
EMI yaptığı açıklamayla iTunes üzerinden DRM (Digital Rights Management [Sayısal Hak Yönetimi]) koruması bulunmayan (drm free) eserler satacağını duyurdu.
Sayısal Hak Yönetimi sayesinde bir eserin belli bir ortamda, belli bir sayıda ya da belli bir tarihe kadar kullanılabilmesi sağlanabiliyor.
Google’a, “Avrupa’nın Lazları” Belçika’lılar tarafından açılan bir telif hakları davası dün sonuçlandı.
Davanın sonucuna göre Google’ın, Google News, önbelleğe atılmış arama sonuçları ve diğer tüm sitelerinden, Belçika’daki gazetelere dair içeriğin ve haberlere direkt linklerin kaldırması gerekiyor. Aksi takdirde, bu verilerin Google’da bulunmaya devam ettiği her gün için Google 25.000 Euro ceza ödeyecek.
Bugün Google ile arama yaparken sonuç sayfasının alt kısmında şöyle bir uyarıya rastladım;
US Digital Millennium Copyright Act kapsamında aldığımız bir şikayet nedeniyle, 1 sonucu bu sayfadan çıkardık. Arzu ederseniz, ChillingEffects.org adresindeki bu sonuçların çıkarılmasına neden olan DMCA şikayetini okuyabilirsiniz.
Evet, kolaylıkla tahmin edilebileceği üzere yaramazlık yapıyordum ve eğer aradığım şeye ulaşsaydım birilerinin telif haklarını ihlal ediyor olacaktım 🙂 Sanırım giderek daha can sıkıcı olmaya başlayacak arama motorları 🙂
yakın bir zamanda hakkında açılan telif davaları yüzünden yaklaşık 115 milyon $ tazminat ödemek zorunda kalan ünlü dosya paylaşım sitesi kazaa, şimdi de şarkı sözü yazarlarına 10 milyon $ tazminat ödemeye hazırlanıyor (türkçe). ne dersiniz, artık şarkı sözü paylaşımı da yasaklanır mı?
çoğu blogta creative commons (cc) lisansı ile koruma altına alınıyor..bu lisansa nasıl başvuruyoruz..web sitesini biraz inceledim ama orta seviye bir ingilizceye sahip oldugum için pek birsey elde edemedim..yardımcı olurmusunuz?
blog kardeşliğini ya da bloglar alemini takip edenler bilir, türkiye’deki bloglar arasında hatırı sayılır miktarda yemek ve yemekle ilgili blog vardır. bazıları yemek tarifleri verir, bazıları tarif denemelerini paylaşır, bazıları ise gezip gördüklerini, yediklerini yazar. gelelim konumuza. efendim gurme.net alanadı altında yeralan site bu bahsettiğim türkçe yiyecek/içecek sitelerinin içeriklerini bu sitelerin sahipleri olmaksızın alıp görüntülüyor. bu olayı buraya taşımazdım normalde ama araklama olayı hakikaten çok acayip noktalarda. anladığım kadarıyla içerikler rss kaynakları sayesinde programatik olarak (kimsenin süzgecinden geçmeden) alınıp otomatik biçimde gurme.net’te görüntüleniyor. bunu anlamamız ise şöyle oldu: içerikleri alınan site sahipleri bu kişilerle hiçbir şekilde iletişim kuramadıklarından farklı bir protesto yoluna gidip sitelerine gurme.net’i kötüleyen hatta hakaret eden postlar yazdılar. ve gurme.net sitesi bunları da yayınladı. iş o kadar garip ki, en azından haftada bir girip yanlış giden birşey var mı diye bakmıyorlar bile. nasıl olsa içerik otomatik olarak oluşuyor ve google reklamları yayınlanıyor ya, gerisi gurme.net sahiplerinin umurunda değil. aslında belki de yasal yollardan mücadele edilebilir ama yasalarımızın bu konuda çok da yeterli olmayabileceğini düşünüyorum.
şimdi bu bildiriden dolayı sizler de bu siteye girip olana bitene bakacaksınız. artık bir gerçek olan bildirgeç etkisinden dolayı ziyaretçi sayıları tavana vuracak belki ama yapacak birşey yok. ayrıca olayın tam da bildirgeçlik bir bildiri olduğunu düşünüyorum.
“Business Software Alliance, dünyanın önde gelen yazılım şirketlerinin korsan yazılımla mücadele etmek amacıyla faaliyetlerini birleştirmek üzere bir araya gelerek oluşturdukları bir birlikteliktir.” diyor sitesinde.
ve fakat bugün kü hürriyet e-yaşam ekinde de yeralan bir haber BSA’nın kendisinin korsan olduğu haberi işin boyutunu değiştirdi. avukat mehmet ali köksal davayla ilgilenen kişi olarak BSA’nın 10 yıldır kanuni bir dayanağı olmadan faaliyet gösterdiğini ortaya çıkardı ve halen BSA tacizlerine maruz kalanlardan bilgi toplamaya devam ediyor.
