bildirgec.org

tanrı hakkında tüm yazılar

kaybedenlere

arthuroba | 01 September 2009 12:33

yanıbaşımdaki senaryosuyla
gün yirmi dört saat
insan avında orada
birden”kaybedenler” sardı etrafımı
çözemedim ne olduğunu
çünkü
gözyaşlarıyla anlaşırdı insanlar
böyle durumlarda
ve yine böyle durumlarda sığınılırdı tanrıya
terkedildiği gibi…

gecenin ahengini çılıçırpıyla kovalayan yaşlı adam edasıyla arıyorum, anıyorum şimdi yağmuru bir anıyı ve tılsımı

astral | 28 August 2009 11:31

Yürüdüğüm sokaklara bakıyorum. Gözleri olup da görmeyen insanlara… Ben miyim deli, bunca güzelliği fark eden? Yağmur yağıyor, bir ağaç sırılsıklam. Sonbahar. Ağacın yaprakları sonbaharın renkleriyle prenses olmuş, düş kuruyor; o yağmurda. Ağacın üzerinde bir sokak lambası. Sokak lambasının ışığı yağmurda kırılıp ağacı aydınlatıyor, gecenin lacivertinde.O gece ki, tanrının yarattığı en güzel sığınak. En güzel resim kimi zaman.

Düş bu, düşün…

Dar bir sokak. Bir merdiven, küçük taşlar, kenarlarda çiçekler ve ağaçlar var… Kimsenin olmadığı saatlere yakın. Şemsinin altına sığınan sevgililer, ağaç, ışık ve lambanın altına geldiğinde durur ve anı sonsuza taşırlar. O an ki, fark ederler. Aynı birbirilerine duydukları aşk ve hayranlıkla ağacına üzerine düşen yağmur damlaları içinde, yaprakların renginin ahengine kaptırırlar kendilerini ve tanrının en güzel tablosunu izlerler; gördüklerine şükrederek.

Yanında nefesini duyuyordu kadın, nefesi vardı, elini sımsıkı tutmuştu. Aşkı kalkıp, onun için 600 km’den -onun gözlerini görmek için- gelmişti. Anın sustuğu zamanlardandı. Bilmiyordu ki kadın, aradan on yıl geçecek ve o an aynı tazeliğinde duracak beyninde ve her yağmurda, her yağmurda, her ağacın altından geçerken ve ona ışık vurmuşken; o büyüyü hatırlayacak ve aslında büyüyü yaratanların kendileri olduğunu bir kere bir kere daha anlayacaktı. Bir iç çekecekti, derinden, iz bırakılmış, bir iç çekiş…

Varlık, bir kadın ve biraz tasavvuf

astral | 14 June 2009 14:57

Her anı yok olur mu kendi düş bahçesinde? Solar mı illa ki her kırlangıç? Herşeye rağmen yine de zor mudur içses denileni dinlemek, kimi zaman?

Kimi zaman susarmış insan? En zor olan, en içtekini söylemekmiş…

Kadın iç çekti, istemsiz… Sevgilisi sordu, ‘Ne var?’ ‘Yok.’ dedi kadın.
-‘Ne yok?’

‘Ne saçma iştir bu ya! İlla her şeyi söylemeli mi?’ diye geçirdi kadın. Bir yandan da ne söyleyeceğini düşünüyordu. Gerçeği neden söylemediğini soracaksınız. Bazı gerçekler, mezara taşınır, kendilerinden dahi daha ağırdır. Söylenmesi, kendi gerçeklendiğinden bile daha çok can yakacaktır; bilir kadın, susar…

Müzik Aşkıyla Kör Olan Deha : Johann Sebastian Bach

nacak | 09 June 2009 10:29

21 Mart 1685‘ te Almanya’ nın Eisenach kasabasında doğar. Alman klasik müzik bestecisi ve orgcusudur. Barok tarzında eserler icra edip, bu tarzı zirveye taşır .Bach’ ın aile fertlerinin büyük çoğunluğu müzikle ilgilenir. Kimisi org çalar, kimisi koro şefliği, kimisi saray müzikçiliği yapar. Vitus Bach, oğlu Hans Bach (çalgıcı lakabıyla bilinirdi , ailenin asıl ceddi) ve Christoph Bach (Mozartın uslubunu hazırlayanlardandır) Bach ailesinin ünlü müzisyenlerinden. Bu ailenin tarihi Orta Almanya’ nın Thüringen eyaletine kadar uzanır. Halk Bach ailesinin müzisyenlerinden BACH’ LAR diye söz ederdi. Bach adeta müzik aşkıyla dünyaya gelip müzik aşkıyla dünyadan göç etmiştir.

doğduğu ev
J.S. Bach ile müzik tarihi en şatafatlı dönemlerini yaşar. Bach geçmiş zamanlardaki müzik anlayışı ile gelecek nesil müzik anlayışını birleştiren bir köprü gibidir. Kendisinden önce geçen müzisyenleri inceler , onların fromlarını daha da geliştirir ve kendisinden 3 nesil sonra başlayacak yeni bir oluşumun da fikir babası olur.

Başlarda kendi çabasıyla müzik çalışmasını sürdürür. 25 yaşından itibaren Lueneburg Michaelis Schule für Musik okulunda çalışmalarına devam eder. Bir müddet sonra buradan ayrılarak Hamburg’ a gider. Çeşitli orkestralarda çalışır. Org çalar. Anstadt kilisesinde org çaldığı dönemlerde kilise idarecileri ile bir takım sorunlar yaşar. Bach’ ın kilisede org çalmaya başlamasıyla koronun uslubu bir anda değişir. Kendine has değişik bir uslubu vardır Bach’ın. Kilise idarecileri bu durumdan hoşnut olmaz. Onlara göre Bach’ ın müziği, koro müziğinin arasına garip sesler sokan, ilahinin havasını değiştiren bir müziktir. Bu adamın kutsal müziğin havasını değiştirmesine tahammülleri yoktur kilisedekilerin.

tüm zamanların en zeki 50 ateisti

xerre | 20 April 2009 12:01

dünya nüfusunun hemen hemen %2,3’ü kendilerini ateist olarak tanımlıyor. ve yaklaşık %12’si de (bu sayı giderek artıyor) kendilerini nonteist olarak adlandırıyor.

ateizm konusu son günlerde oldukça dikkat çeken bir konu. bu sebepten şurada tüm zamanların en yetenekli ateistleri listelenmiş. en meşhur 50 ateistin bulunduğu listeyi kronolojik olarak hazırlayan site, onların çalışmaları hakkında bilgilere de yer vermiş.
bu listede bulunanlardan bazıları şu şekilde:

1. Demokritos
eski bir Yunan filozofu olan demokritos, Sokrates öncesi doğa filozofları arasıda yer alıyor.

6. Ivan Pavlov
rus fizyolog, psikolog ve doktor. köpekler üzerinde yaptığı klasik koşullanma deneyleri ile ünlü olan pavlov, 1904 yılında tıp alanında nobel ödülüne layık görüldü.

7. Sigmund Freud
Avusturyalı bir nörolog olan freud, psikanaliz öğretisini geliştirmiş, rüyalar ve bilinçaltı üzerine çalışmalarda bulunmuş.

TANRI’YI SORGULAMAK…

biseyvardi | 17 April 2009 12:50

Hayat dediğimiz ve yaşadığımız ama aslında yerde gezinen ve düz
mantık yaşayan bir karıncadan hiç bir farkımız yokken kendimizi
dünyanın gözünde çok önemliymiş gibi hissetmemize neden olan
duyguyu ilk olarak unutun!Bizde dünyanın gözünde, onun üstünde yaşayan hayvanlar, bitkiler
yada diğer canlılarız ne farkımız var sanıyorsunuz ki?Biz belki kendi içimizde birbirimizle yarışabiliriz! Daha iyisini
yapabilir, daha iyisini söyleyebiliirz v.b Buda sadece kendi ırk içi
kapışmamız, başka birşey değil! Doğada ki, sizinde bilidiğiniz gibi bütün
ırakların içinde var olan, iyi olanın hayatta kalması için yapılan
sürtüşmenin mantık çerçevesinde yürütülmesi. Doğal bir yaşam şekli
sadece!

MELEK TAWUS’UN ÇOCUKLARI: YEZİDİLER

admin | 28 February 2009 20:18

MELEK TAVUS'UN YARATILIŞI1
MELEK TAVUS’UN YARATILIŞI1

Kitab El Asvad’ a göre
Tanrı ilk önce Melek Tavus’ u yarattı.
seçilmiş halkını uyarmak ve yanlışlardan uzak tutmak için.Melek Tavus, Yezidiler için kutsal melektir.Tavus kuşu kutsal simgeleridir

ANFAR
ANFAR

Tanrı, kendi özünden Beyaz İnci’yi yarattı ve bir kuş yarattı ki adı Anfar’dı. Ve inciyi onun sırtına koydu ve orada kırk bin yıl oturdu.