“VAKİT Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, Bursa’nın Mudanya İlçesi’nde 14 yaşındaki B.Ç.’ye tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı. ” Başlığıyla öğrendik bu iğrenç haberi …
Biraz Hüseyin Üzmez’i tanıyalım …
İlk olarak adını Sabah gazetesi yazarı Ahmet Emin Yalman ‘a düzenlediği silahlı eylemle adını duyurdu …
http://www.cnnturk.com/HaberDetay/turkiye/2/canli_yayinda_huzeyin_uzmez_sov/498568/0
Hangi durumlarda öfkelendiğinizi düşündünüz mü hiç? Bu durumlarda ağzınızdan çıkan sözcük ve cümlelere dikkat ettiniz mi? “ Ağzınızdan çıkanı kulağınız duydu mu?” Bu sözleri işitip, hıı ben sinirlendim, öfkelendim dediğiniz oldu mu? Başkalarından duyduğunuzda evet, çok öfkeli dediğiniz oldu mu? Ne bu ya, beş-altı saat elektrik kesilir mi? İnsaf be kardeşim, bu kadar da zam olur mu? Yavrum; bir gün de yatağını, eşyalarını topla da öyle çık! Tam yeriydi yani, benzin de bitecek zamanı buldu! Bunlara benzer yüzlerce söz ya da cümle sayabiliriz. Bunları söylediğinizde, söyleyeni duyduğunuzda, kendinizi ve söyleyeni incelediniz mi? Hangi duygu ve görünüşte olduğunuzu gözlediniz mi? Son zamanlarda gazete ve televizyonlarda öfkeli insanlar görmeniz gerek… Ne durumlardalar inceleyebildiniz mi? Öfkeleri sonucu ne gibi durumlara düştüklerini, hangi yaptırımlarla karşılaştıklarını biliyorsunuz umarım.Engellenmelerle karşılaştığımızda, haksızlığa uğradığımızda, yaralanma ve incinmelerle karşı karşıya kaldığımızda, herhangi bir tacize maruz kaldığımızda, bir hayal kırıklığına uğradığımızda, tehdit altında kaldığımızda vb. durumlarda öfkeleniriz. Kontrolden çıkmadıkça, yıkıcı ve kırıcı olmadığı müddetçe öfke, son derece doğal bir duygudur. Toplumsal, aile içi ya da çocuğa yönelik şiddetin temelinde öfke vardır. Öfke, fiziksel dış ortamlardan bize yönelen olumsuz olan ya da olumsuz algıladığımız durumlar sonucu verdiğimiz tepkidir.
http://www.liveleak.com/view?i=f1d_1217519322
evet bildirinin başlığını okuyup şaşırmayın, Tayland’dakibir okulda erkek ve kız tuvaletlerinden ayrı olarak eş cinsel tuvaleti de eklendi!
okulda uzun süredir eş cinsel öğrenciler (erkek öğrencilerin %20 kadarı) erkek tuvaletini kullanmış, fakat erkek öğrencilerin tacizlerinden sıkılmışlar ve kız öğrencilerin tuvaletlerini kullanmaya başlamışlar. bu sefer de kız öğrenciler rahatsız olmuş, bunun üzerine okul yönetimi eş cinsel öğrencilere özel tuvalet yaptırmış.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9449187.asp?gid=229&sz=35074
http://www.haberler.com/cep-telefonlu-ayakkabiyla-taciz-haberi/
Otobüste,dolmuşta kendi halinizde dışarıyı izlerken kalçanızda bir el hissedersiniz.Emin olamazsınız ve ben öyle sandım az sonra çeker dersiniz ve çekmesi için rahatsız olduğunuzu bir şekilde belli edersiniz.
Kısa süre sonra o el daha büyümüş olarak kalçanıza dayanmaktadır.O an düşünürsünüz acaba sağ elimi yoksa sol elimi diye !!!
Şimdi size bunu anlamanın yolunu anlatacağım kendi deneyimlerimle eğer “el” kalçanızda iken uzun kısmı içe bakıyorsa bu “sağ el” demektir,yok uzun kısmı sola bakıyorsa bu “sol el” dir.
Amaaaaa “el” kalçanızda iken gelişimini sürdürüp uzamaya ya da büyümeye devam ediyorsa bilin ki bu “el” değildir.
Hadi gayri dedik yazalım dedik ama ne yazacağımızı bilemedik. Bir hikayeye giriş yapmak ne kadar zordur hele bir de uydurmaysa. Nerden uydursam nerden başlasam da insanlar bunun sadece bir masal olacağına inansa. Tabi başbakan 9 çocuk yapan aileye plaket veriyosa ve bu bir hikaye değilse, ülkede hikaye yazmak ancak süpermanden batmanden hatta harika kız mıdır nedir ondan geçer. Yazalım bakalım kahraman da ben olayım, egoyu tatmin edeyim başka yerden edemiyoruz ne de olsa. Mesir macunu yiyip yoldan geçen kızlara dalmayacağım korkmayın zaten bu ülkede o da hikaye olmaz ikinci üçüncü sayfa haberi yabancıysa birinci sayfaya taşırız aile içiyse zaten haber niteliği taşımıyor galiba. Tecavüz haberleri Türkiye’nin 4 bir yanından acep diyorum insanlar bizim başbakanın 3 çocuk en az istediğini duyup diğer ailelere yardım etmeye mi çalışıyor zira, yardım etmeye çalışmıyolarsa acayip vahim bir durum. Bu konunun içine girince de çıkamıyorum hatta bence idam olmasın eyvallah ama bari hadım edilsin şu adamlar belli ki uçkurlarına ve hormonuna sahip çıkamayan beyinleri bellerinde olan bu adamlar. Belki hadım edilirse kan yukarı da çıkabilir de naptıklarını anlarlar. Televizyon ve insanlar da garip kadın öle giyinmeseydi diyorlar. Ya kadın gel benimle birlikte ol mu diyor nedir yani bir insan kısa birşeyler giymişse bu kişiye olan tacizi ve laf atmayı meşru mu kılar. Zaten bu alışkanlık bu gelenek haline gelmiş basmakalıp sözler üzerinde hiç düşünmemek en çok zarar veren eylemlerden biridir. Neyse velhasıl kelam bizim kahraman PiRLi’ye gelirsek yolla çıkıyor tabi, süper kahraman bu evde oturup da keyif yapar mı hiç bin tane suç olur 1 tanesi yakalar sonra rahatlar. Bırakır bi bin tane daha suç işlenmesini zaten parayı da bulmuştur. İyi mi ben de bizim kahramanı yozlaştırdım ulan bari hikaye de normal kalsın adam nese bizim ki bir gün yaşlı bir bilge kadın tarafından durdurulur hatta yaşlı da değil genç olsun hala bilge olsun ve mini etekli olsun iyidir iyi sinematografik açıdanda süper bir görüntü. Yaşlı bir bilge kesmez PiRLi’yi daha fazlası gerekmektedir. Erkek olmasına rağmen de bugün feminist damarı kalkmıştır zaten aralarına da almazlar bu mini etekli arkadaşın dediklerine kulak vermek istemiştir. “Para da mutluluk yoktur” dedi kız ulan o kadar kızı bilge yap sonra para da mutluluk yoktur de iyi valla ama bu kızla tabi daha öncede muhabbet koyudur zaten kızın bilge olduğu da bu cümle öbeğinden önceki muhabbetlerden çıkmış ondan inanılmaz bir saygı kazandırmıştır. Zaten karşısındaki kadının da güzeliği vurmuştur düşünme kapasite yeryüzünde üzerinde canlı yaşayan gezengenler kadar olmasına rağmen küçülüp bizim mehçul dünya kadar olmuştur. Paradan vazgeçen PiRLi nerden işe başlayım e gayri dedi nitekim akabinde gerçek problem bulmaya çalıştı ama naparsın problemi çözmek bu adamın elinde değildi bu ancak adamı döver sayar bir de iyi güzel ağzı laf yapardı haa düşünür müydü çooook ama aziz nesin bir laf demiştir düşün düşün boktur işin diye o zamandan beri bırakmıştır düşünmeyi. Neyse zaten bizim ki popüler bir figür PiRLi yetiş diye bağırmaya kalmadan adam yardımını ediyor damdaki kediyi indirmeden tutta savaşın ortasındaki seksek oynayan erkek çocuğu kurtarmaya kadar hepsini yapıyor ediyor ama yetmiyor. Adam diyor ulan böyle hayat mı geçer, ben böyle dünyanın diyor… kurtardıkça çoğalıyorlar hayır bi de bizim dünyada kahramınını öldürmeye çalışanlar var. Adamlar salaklık yapsın dünyayı yok etmeye ramak kalsın bizim ki öğlen yemeği paydosunu bırakıp kurtarsın. Hadi kurtardı yemek parasını bile de vermiyorsun bırak adam huzur içinde yaşasın. Yok bi de salaklar ölmeme özelliği olan adamı öldürmeye çalışıyorlar gerçek bir gerizekalı kötü adam örneği. En son kripton denemişler bizim PiRLi ne bu lan parıl parıl diye bakmış omzunun üstünden fırlatmıştır. Süpermane denk gelmesi tamamen bir talihsizliktir amma velakin öldüremiceni anlayan kötü adamlar PiRLi’yi süpermani öldürmekten yargılamaya çalışmışlardır. Zaten şu PiRLi iki şeyden kurtalamamaktadır bir 1 mayıs’ta polis dayağından 2 gereksiz yere ikide bir yargıyı meşgul etmekten. Hayır bi de her seferinde suçlu bulunuyor abudi gubidi özelliğini kullanarak kararı bozuyor. Nitekim bir sefer de şu kanunu kalıcı olarak değiştiremedi.
Yine kocaman bir acı…Danimarkalı kadına tecavüz edip parasını gasbettiklerini öne süren haber…
Neden böyle oluyor? Bu kadar şiddet patlaması neden yaşanıyor?
Yabancı kadınlardan ne isteniyor böyle??
Evlatlardan, öz çocuklardan ne ister oldu dünya?
Yolda kendince yürüyen kadından, çocuktan, insandan ne istenebilir ki?
Olay sadece bireysel psikoloji üzerinden mi yoksa sosyolojik açıdan mı incelenmeli?
Bu soruların cevaplarını cidden çok merak ettiğim halde, şu an söz konusu kadının acısına üzülmekten bu soruların yanıtlarına öncelik veremiyorum sanırım,
beynimde bir sürü neden sorusu,
yüreğimde sadece kocaman bir acı…
